"Oranların düşmesi küçülmenin göstergesi"

"Oranların düşmesi küçülmenin göstergesi"
Bakan Zafer Çağlayan, "Kapasite kullanım oranlarının düşmesi, sanayinin ve ekonominin giderek küçülmesinin çok net bir göstergesi" dedi

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, sanayi üretimiyle kapasite kullanım oranlarındaki gerilemenin birbiriyle ilintili olduğuna işaret ederek, "kapasite kullanım oranlarının düşmesi, sanayinin ve ekonominin giderek küçülmesinin çok net bir göstergesi. Bu konuda, (Böyle bir şey beklemiyordum) veya (Çok sürpriz oldu deme durumunda değiliz)" dedi. 

Özel bir TV kanalında soruları yanıtlayan Çağlayan, dünyada yaşanmakta olan ekonomik krizi değerlendirirken "ciddi bir yangın bu" dedi. Krizden çıkmak için tüketimin mutlak suretle arttırılması gerektiğini vurgulayan Çağlayan, süratle iç pazarın canlandırılmasının gerekliliğine de işaret etti. Çağlayan, bütçede yapılması gerekli revizyonlar bulunduğunu belirtirken, açıklanan büyüme rakamlarının vergi hedeflerinin tutmayacağının çok net göstergesi olduğunu söyledi. 

ABD'nin dolar, Avrupa'nın avro, Japonya'nın yen bastığını belirten Çağlayan, "Biz herhangi bir şekilde dolar ve avro basamayacağımıza göre o halde mali sistemimizi bütçe dengelerini yeniden gözden geçirip buna göre bir sistem tedbiri almak durumundayız. Yangını söndürmek içinde elimde ne araç var bu araçların hepsini kullanmak durumundayım. Mutlak suretli bizim bütçe açıkları vermemiz gerekecek" dedi. 

Girişimci Bilgi Sistemi sayesinde sektörlerin sıkıntılarını ayrıntılı görebildiklerini belirten Çağlayan, yaşanan olumsuzlukların bir süre daha böyle devam edeceğini kaydetti. Çağlayan, "Bir kere yarın hemen çok kolay tünelin ucu gözükmüyor. Nereden bakarsanız bakın biz üç beş ay daha bu ve buna benzer sıkıntılarla karşı karşıya kalırsınız" diye konuştu. 

Merkez Bankası'nın izlediği faiz politikasına yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine de Çağlayan, Merkez Bankası'nın bağımsızlığına müdahale edildiği eleştirileri nedeniyle bu konuda çok fazla konuşmama kararı aldığını söyledi. Çağlayan, şunları kaydetti: 

"Oda başkanıyken söylediklerimi, bakan olduktan sonra söylemeye devam ettim. (Siyaset, hükümet Merkez Bankası'nın bağımsızlığına karışıyor) diye bazı haksız eleştiriler aldım. 

Benim her zaman söylediğim şuydu. Bu işin patronu O. Bu işi en iyi planlayan, programlayan, ne zaman müdahale eder? Ne zaman likiditeyle ilgili piyasaya girer? Ne zaman çıkması gerekiyor? Bunu en doğru yapacak olan kurum Merkez Bankası. Bütün mesela şudur. Öngörü veya proaktiflik diyelim. Bütün mesele ön alma. Meselelerin arkasından gittiğiniz zaman tabi ki zaman zaman sıkıntılara katlanabiliyoruz. 

Ben Merkez Bankası'nın bağımsızlığını her zaman savunmuş her zaman arkasında olmuş bir insanım. Ancak bu bağımsızlık ekonomik bağımsızlık anlamına gelmemeli. Burada ön alınacaksa, bir öngörü yapılacaksa, buna göre tedbir alınacaksa bunun usul dahilinde mutlaka yapılması lazım. Bütün mesele testi kırılmadan alınabilecek ne ise tedbirin alınması. 

Ben bu faizle ilgili görüşlere yüzde 100 katılıyorum. Maalesef ıskalandı. Yani faizlerin düşürülmesi gereken, inat edilmeyecek dönemde bu faizler düşürülseydi, istenilen kur seviyesine gelinecekti. İhracatçı bu işten mutlu olacaktı. Ucuz ithalat ortadan kalkacaktı. Türkiye'de yüksek katma değerli ürünler yapmaya devam edecekti. İstihdam problemi yaşanmayacaktı. En azından ara malı ithalatını kesip ben bunu Türkiye'de üretecek hale gelecektim. Bugünün şartlarında bu tablolar dediğim gibi iki sene, üç sene önce sürdürülebilir bir şekilde belli bir sistem içinde gelmiş olsaydı çok fark edecekti. Ancak orada bir faiz inadı ve bu faiz konusunda maalesef mesele ıskalanmıştır."AA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.