'Atatürk başörtüsüne hiç karışmadı'

'Atatürk başörtüsüne hiç karışmadı'
“Atatürk kadınların kılığına kıyafetine hiç karışmamıştır. O konuda hiç yasa çıkartmamış, herhangi bir zorlamaya da gitmemiştir. Bu da sanırım Atatürk’ün kadınlara karışmayı Türk gelenekleri açısından uygun görmemiş olmasındandır. Kadınlara he

Bu görüşler merhum Başbakan Bülent Ecevit’e ait. 12 Eylül Darbesi’nde gözetim altına alınan Ecevit partisince yayınlanan Arayış Dergisi’ni yazılı talimatlarla hapishaneden yönetmişti. Ecevit, hapishaneden Arayış’a yolladığı ‘başörtüsü’ konusundaki notta “Atatürk, bu konuda bir zorlamaya gitmemiştir. Başörtüsü ile uğraşmak, gardrop Atatürkçülüğünün tipik bir örneği” diye yazmıştı.

Atatürk’ün kurduğu partinin üniversitede okuyan kız öğrencilere bile başörtüsünü çok görerek yasaklattığı bir dönemde Ecevit’in 28 yıl önce yazılmış 27 Aralık 1981 tarihli “Başörtüsü konusu” başlığını taşıyan mektubu büyük önem arzediyor;
 
“Başörtüsü ile uğraşmayın”

 “Arayış hala elime geçmediği için son sayıda bu konuya değinildi mi, bilmiyorum. Değinilmediyse bence hiç değinilmesin.

Başörtüsü ile uğraşmanın gereksiz olduğuna inanıyorum. Gardırop Atatürkçülüğünün tipik bir örneği... Zaten ondan da dönüş yapacaklardır.
Olsa olsa Atatürkçülüğün başörtü yasaklanarak kanıtlanamayacağı belirtilebilir. Atatürk’ün –irticaa karşın da büyük güvence olan- partisi kapatılmış, vasiyeti çiğnenmiş, yeni bir ulusal kültür oluşuma katkı için kurduğu kurumlar ortadan kaldırılıyor. Atatürk’ün her türlü dogmacılıktan uzak bilimci yaklaşımı bırakılıyor; tüm bunların günahı, başörtü yasaklamakla örtülemez.

Kaldı ki bazılarının farkında olmadığı bir gerçek var:
Atatürk kadınların kılığına kıyafetine hiç karışmamıştır. O konuda hiç yasa çıkartmamış, herhangi bir zorlamaya da gitmemiştir. Özendirme yoluyla ve zamana, gelişmeye bırakarak bu sorunun çözümünü daha uygun bulmuştur. Bu da sanırım Atatürk’ün kadınlara karışmayı Türk gelenekleri açısından uygun görmemiş olmasındandır. Kadınlara her hakkı ve özgürlüğü tanımıştır, her olanağı sağlamıştır, ama ne giyeceklerine müdahale etmemiştir.

Kaldı ki, başörtüsü ile ilgili bir sorun varsa, bu sorunu başörtüsünde değil din sistemindeki bazı yanlışlarda, özellikle Kur’an kurslarında aramak gerekir. Bu konularda devlet dine saygı ile çağdaş bilimsel yaklaşımı daha çok bağdaştırıcı bir yol izlese, böyle bir sorun ya kendiliğinden sona erer ya da sakıncasız boyutlara iner.”

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.