Türk şirketlere tüyo

'Rusya'nın sesi' radyosuna özel açıklamalarda bulunan Rusya başbakan sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya, Türkiye ve İran'ın aynı gemide yer aldığını, rekabet yerine birbirine bağımlı işbirliği potansiyelini geliştirmeleri gerektiğini söyledi. Kriz döneminin Rusya piyasasına girmek için önemli bir fırsat olduğunu kaydeden Peskov, 1998 krizinde Rusya'ya gelerek büyüyen ENKA gibi şirketleri örnek gösterdi.

Rusya'nın dünyadaki diğer ülkeler gibi krizden etkilendiğini, ancak krizin kendi içinde bir kısım fırsatları da getirdiğini kaydeden Peskov, "Son hükümet oturumunda yeni bir bütçe kabul edildi, kriz bütçesi ve kriz karşıtı tedbirler paketi kabul edildi. Bu plana göre, Rusya ekonomisi krizden daha istikrarlı, daha verimli, geniş kapasiteli çıkacak. Kriz aslında petrol ve enerji kaynakları bağımlılığından vaz geçmek için çok güzel bir imkandır ve bu imkandan istifade etmek bizim vazifemizdir" dedi. 

Türkiye'den gelecek iş adamlarına tavsiyede bulunan sözcü şu şekilde konuştu: "Zor zamanlarda bu piyasaya girecek şirketler krizden çıkış zamanında daha avantajlı çıkacak. Şimdi mesela doksanlı yıllarda, ben çok iyi hatırlıyorum bunu, ben o zaman çalıştım Türkiye'de, o zamanki büyükelçimiz Çernışev, herkes onu hatırlar. O zaman Türk iş adamlarına şunu derdi: 'Evet, şu an ekonomimiz çökmüş, ama bu vaziyette kim girerse sonra daha karlı çıkar.' Ve o zaman işte ENKA geldi, büyük firmalar geldi. Şimdi çok geniş faaliyetler yürütüyorlar. Tabii ki iyi şartlarda, gelişme safhasında piyasaya girmek çok zor. Çünkü rekabet çok ciddi. Ama kriz şartlarında giriş yapabilecek kapasitede olan şirketler ileride çok daha avantajlı ve çok daha karlı durumda kalacaklar"


GAZPROM NABUCCO'YU FİZİBEL GÖRMEDİ

Gazprom'un Türkiye'nin Nabucco teklifine olumsuz yanıt verdiğini kaydeden Peskov, Güney Akım'ın daha fizible bir proje olduğunu söyledi. Gazprom'un Güney Akım'a yoğunlaşma tercihinde bulunmasının anlaşılabilir bir durum olduğunu ifade eden Peskov, "Rusya'nın tutumuna göre, bugünkü dünyada sadece ekonomi açısından fizibel olan, yani karlı olan projeler ayakta kalır. Ve sadece fizibel olan projelerin kurulması mümkün. Bizim kaanatimize göre ve aslında birçok eksperlerin kanaatine göre Güney Akım projesi çok karlıdır, ticari olarak. Topraklarından borular geçirecek olan birçok ülke bu projede son derecede ilgilidir. Bu ülkelerin sayısının fazlalaşmasını bekliyoruz zamanla. Nabucco'ya gelince, bu proje gerçekten Avrupa Birliği tarafından destekleniyor. Bizim bildiğimiz kadarıyla Türkiye tarafından desteklenmektedir. Yalnız tek bir soru var: Bu proje fizibel değil mi? Bizim eksperlere göre, bu kıstaslardan yola çıkarak Güney Akım projesi daha çok karlı" açıklamasında bulundu.


RUS ŞİRKETİN NÜKLEER İHALEYİ ALMA ŞANSI YÜKSEK

Rusya'nın eski Sovyetler Birliği ile ilişkilerini geliştirmesinin yanı sıra, İran ve Türkiye ile de ilişkileri dinamik bir şekilde geliştirdiğini ifade eden Peskov, şu değerlendirmede bulundu: "Rusya, Türkiye ve İran ile birlikte aynı bölgede çok güçlü oyuncu olan ülkelerdir. Özellikle bugünkü son derecede çalkantılı bir ortamda biz aynı sandaldayız. Potansiyel olarak da üç ülke de çok güçlü. Hiç şüphem yok ki geleceği parlak ülkeler. Boşuna rekabet yerine uyumlu bir işbirliği ve karşılıklı bağımlılık esası aslında her üç ülke içinde önemli. İşbirliği potansiyelimiz çok geniş" 

İran'la sivil amaçlı nükleer işbirliğini hatırlatan Peskov, Türkiye'de Rus şirketin inşa edeceği nükleer santralle ilgili ihale sürecinin devam ettiğini söyledi. Rus şirketinin ihaleyi alma şansının çok yüksek olduğunu ifade eden sözcü son detay görüşmelerin yapıldığını kaydetti. 

Rusya ile Türkiye arasında rekabet yerine karşılıklı bağımlılığın gelişmesi gerektiğini kaydeden Peskov, şu tespitlerde bulundu: "Rekabetin olumlu tarafları da var. Rekabet gelişme demek. Rekabetsiz gelişme olmaz. Yalnız küresel anlamda rekabetin beraberinde getirdiği olumsuz tarafları var. Onları dikkate almamak lazım. Boşuna rekabet yerine karşılıklı bağımlılık getirirsek, iki ülkenin ekonomisi birbirine bağımlı olursa ve entegre olduğu takdirde rekabet şartları asgariye düşecektir. En önemlisi karşılıklı bağımlılık ve karşılıklı menfaatlerine icap eden bir işbirliği tam tersine iki ülkenin halklarına daha fazla kar getirir" 

(CİHAN)