BM: Dalgalanırsa dövize müdahale ederiz

BM: Dalgalanırsa dövize müdahale ederiz
"Çok dalgalanırsa dövize müdahale ederiz ama rezervi kullanırken cimri olacağız"

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Durmuş Yılmaz, döviz kurlarında aşırı oynaklık olursa müdahale edeceklerini, bununla birlikte döviz rezervini kullanırken cimri davranacaklarını söyledi. 

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ile Dünya Gazetesi'nin ortaklaşa düzenlediği 'Para Politikaları' konulu toplantıda konuşan MB Başkanı Yılmaz, döviz politikalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. 

Her zaman olduğun gibi döviz piyasasının bundan sonra da sağlıklı çalışması için gerekli önlemleri alacaklarını aktaran Yılmaz, "Burada Merkez'in eli TL'de olduğu gibi döviz konusunda çok rahat değil. Parayı biz basmıyoruz. Sonuçta bir şekilde dövizi elde etmemiz satın almamız, belli bir maliyet karşılığında almamız gerekiyor. Döviz rezervlerini kullanırken son derece ihtiyatlı, basiretli ve cimri olmamız gerekiyor. Rezervleri bugünler için biriktiriyoruz. Ama bunu kullanmaktan da geri durmayacağız. Dalgalı döviz kuru ile çelişmeyecek şekilde döviz kurlarının piyasada belirlenmesi ilkesi çerçevesinde, döviz piyasasında derinliğin kaybolmasına paralel olarak döviz piyasasına doğrudan müdahale edebileceğiz." ifadelerini kullandı. 

Kriz yüzünden bankaların elindeki likidite oranının azaldığını aktaran Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, bu azalışın devam edeceğini ve eksiye geçeceğini söyledi. Yılmaz, "Eksiye geçeceği için bundan sonra Merkez Bankası olarak piyasayı fonlar hale geleceğiz. Biz bankalara borç vermeye başlayacağız. Şu anda onlar bize borç veriyor." dedi. Dolayısıyla Merkez Bankası'nın bundan sonra politika faiz oranının borçlanma üzerine değil, borç verme üzerine olacağına işaret etti. Bu durumun teknik faiz indirimi konusundaki düzenlemenin bir sonucu olduğunu kaydetti. 

Likidite sıkışıklığının gelişmesine bağlı olarak fonlama vadesinin uzatılmasını sağlayacaklarını bildiren Yılmaz, "Ayrıca ikinci el piyasalarından doğrudan risk alımlarını gündeme getirebileceğiz. Piyasalardaki likidite sıkışıklığının geçici olduğuna inanılıyorsa o zaman açık piyasa işlemlerinden ters repo yapmak suretiyle doğrudan alım ve satım yaparak piyasaya likidite vereceğiz." diye konuştu. MB Başkanı, likidite sıkışıklığının kalıcı olarak artması ve diğer önlemlerin yeterli olmaması halinde repor işlemlerin vadesinin uzatılması ve doğrudan alımların yeterli olmaması durumunda TL'nin zorunlu karşıtlarının sınırlı ölçüde indirilmesinin gündeme getirilebileceğini vurguladı. 


'Piyasayı da fonlayacağız' 

Paranın patronu, şu an iktisadi konjonktürde ve maliye politikalarında bir miktar gevşemenin beklendiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: "Ancak 2009 yılında kamu kesimi borçlanma gereksinimin belirgin olarak yükselmesi, para politikası kararlarının iktisadi faaliyet üzerindeki olumlu etkilerini zayıflatabilecektir. Bu çerçevede kısa vadedeki mali gevşemesinin orta vadede dengeli mali pozisyon getirten borç dinamiklerinin sürdürülebilirliğini temin eden güçlü bir çerçeve ile desteklenmesi bir önem taşımaktadır. Bu para politikasının duruşu için çok önemli bir husus."

Bütün bu gelişmeler ışığında piyasaları yakından takip ederek gereken tedbirleri aldıklarını aktaran Yılmaz, "Ancak Merkez Bankası, fiyat istikrarını sağlama temel amacıyla çelişmemek kaydıyla önümüzdeki dönemde piyasada Türk Lirası likidite sıkışıklı arttığı takdirde gerekli önlemleri almaya devam edecektir. Bu çerçevede teknik faiz indirimini erkene alarak operasyonel yapıyı değiştirebilecektir. Bu teknik faiz indirimi ile kastettiğimiz şu, 2001 krizinde yaşadığımız krizden sonra, bankalarımızı ve ekonomimizi yeniden yapılandırdık. Bunun içinde hazinemiz bu yeniden yapılandırmanın maliyetini üstlendi ve hazine tahvili ihraç etti. Bu tahvilleri zamanında açıkların kapatılması için kamu bankalarına verdi. Bunlar bu paraları tahvilleri teminat olarak bize verdiler ve bizde bunun karşılığı olarak likitide yarattık."

Konukların sorularına da cevap veren Yılmaz, son 30 yılda yüksek enflasyon yaşayan Türk ekonomisinin dolarizasyon süreci yaşadığını kamu maliyesi ve para politikaları ile enflasyonun kontrol altına alınmasıyla TL'ye olan itibarın arttığını, mevduattaki döviz kullanımının yüzde 60'lardan 30'lara düştüğünü kaydetti. Yılmaz, TL'nin yatırım ve tasarrufta kullanılmasının daha da artması adına alınacak gerekli önlemler üzerinde önemle durduklarını aktardı. (CİHAN)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.