Türkiye'de her 3 kişiden biri göbekli
Temizhan, "Bel çevresi genişliğinin normal değerlerden fazla olması, kan şekerinin 100'ün üzerinde bulunması, kan basıncının 130'a 85 ve üzerinde çıkması, iyi kolestrolün (HDL) erkeklerde 40'ın altında, kadınlarda 50'nin altında bulunması, trigliserid değerinin 150'nin üzerinde çıkması" durumlarından üçünün bir kişide mevcut olmasının, "metabolik sendrom" diye tanımlandığına dikkat çekti.
Bir kişiye "metabolik sendrom" teşhisi koymak için üç belirtinin mevcudiyetinin şart olmadığını ifade eden Temizhan, "Belirtilerden birinin tespit edilmesi halinde de, diğer uyaranlar beklenmeden gerekli önlemler alınmalıdır" uyarısında bulundu.
Temizhan, sağlıklı bireylerin 20 yaşından sonra her yıl bir kez kandaki kolestrol değerine baktırması ve bel çevresi ölçümünü yaptırması gerektiğini vurgulayarak, "Bu durum, iş gücü kaybına ve ciddi sağlık harcamalarına yol açan şeker ve koroner kalp hastalığına neden olan ciddi bir sendromdur, kendisi ölüm nedeni değildir" diye konuştu.
Göbekliliğin ilk önce obezitenin en sık görüldüğü ABD'de ortaya çıktığını anlatan Temizhan, ABD'de bel çevresi ölçüsü olarak kadınlarda 88, erkeklerde 102'nin normal kabul edildiğini söyledi.
Temizhan, son yapılan çalışmalarda bel çevresi genişliğinin toplumların vücut yapılarına göre değişken olabildiğinin belirlendiğine işaret ederek, "Avrupa'da yapılan incelemede, bu değerlerin daha alt sınırlarda uyarı verdiği saptandı. Buna göre erkeklerde 94, kadınlarda ise 80 cm olarak önerildi. Bu değerler hem Asyalı hem Avrupalı için aynı. Türkler'de göbek çevresi erkeklerde 94, kadınlarda 80 cm'yi geçmemeli" dedi.
Temizhan, Türkiye'de bel çevresi genişliğinde özellikle kadınların risk altında olduğunu bildirdi ve şöyle dedi:
"2008'deki 'Obezite ve Göbeklilik' araştırmasına göre, Türkiye'de göbeklilik yüzde 36.2 oranında. Yani her 3 kişiden biri göbekli. Kadınların yüzde 55'i (her iki kadından biri göbekli), erkeklerin yüzde 17'si göbekli. Erkeklerdeki oranla Avrupa standartlarındayız.
Kadınlarda göbeklilik, 20-29 yaşları arasında yüzde 20 iken, 30-39 yaş aralığında yüzde 50, 40-49 yaşları arasında yüzde 69.6 ve 50-60 arasında ise yüzde 84'e çıkıyor.
Erkeklerde de bu oranlar 20-29 yaşları arasındaki genç erkeklerde yüzde 7.0, 39-49 yaşları arasında yüzde 13.5, 40-49 yaşlarında arasında yüzde 19.8 ve 50-60 yaş aralığında yüzde 28.9 olarak tespit edildi."
Bu konuyla mücadelede ev kadınlarının hedef alınması gerektiğini vurgulayan Temizhan, "Türk kültüründe yemekler, genellikle evde yenildiği ve kadınlar tarafından hazırlandığı için beslenme şeklini kadın belirlemektedir. Bilinçli beslenme programını önce kadınlara öğretmeliyiz" dedi.
AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.