İLKSAN’a çifte dava
Eğitim-Bir-Sen, 21-22 Şubat 2009 tarihlerinde yapılan İLKSAN 6. Dönem 1. Olağan Genel Kurulu’nu yargıya taşıdı.
Ankara İdare Mahkemesi’ne verilen dava dilekçesinde, Genel Kurul’un, 4357 Sayılı Kanun’un 11. maddesi ve İLKSAN Anastatüsü’nün 6 ve 18. maddeleri ile İLKSAN Temsilciler Kurulu Seçim Yönetmeliği’nin 6. maddesine aykırı bir şekilde yapıldığı, yönetmelikte öngörülen sürelere riayet edilmediği, bu nedenle Temsilciler Kurulu’nu oluşturan üyelerin düşünce ve görüşlerini ifade etmelerine gerekli zemin hazırlanmadığı gerekçeleriyle iptali istendi.
Eğitim-Bir-Sen, ikinci davayı ise, İLKSAN üyeliğinden ayrılmak ve bugüne kadar maaşından kesilen aidatların tarafına iade edilmesini isteyen ancak bu talebi reddedilen bir üyesi adına açtı. Öncelikle üyenin maaşından zorunlu olarak aidat kesilmesine temel teşkil eden, 31/12/2008 tarihinde Tebliğler Dergisi’nde yayımlanan İLKSAN Anastatüsü’nün hukuka aykırı maddeleriyle, yine 31/12/2008 tarihinde Tebliğler Dergisi’nde yayımlanan İLKSAN Anastatüsü hükümleri uyarınca hazırlanan Aidat ve Sosyal Yardımlar Yönetmeliği’nin hukuka aykırı maddelerinin iptal edilmesi talep edildi.
Zorunlu üyelik hukuka aykırıdır
Danıştay’a sunulan dava dilekçesinde, şu ifadelere yer verildi:
“4357 Sayılı Kanun’un 11. maddesinde sayılan görevlere atanan kişilerin isteklerine bakılmaksızın zorunlu olarak üye yapıldıkları, istekleri dışında aylık ve ücretlerinden bir kısmının aidat olarak kesildiği, yine başka görevlere atanmaları üzerine Sandık’la üyeliklerinin isteklerine bakılmaksızın sona erdirildiği, konunun Anayasa ile güvenceye bağlanmış mülkiyet hakkını da ilgilendirdiği dikkate alındığında; sandığa zorla üye yapılmanın hukuka aykırı olduğu ortadadır. Hukuk devleti ilkesi gereğince herkes dilediği şekilde vakıf, dernek ya da yardım sandığına üye olabilir ve aidat ödeyebilir. Fakat hiç kimse, rızası olmadan zorla bir sandığa üye olamaz, maaşından kesinti yapılamaz. Bu durum hukuk devletinin vatandaşlarına sunmuş olduğu bir teminattır. İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı’na üye olma ve üyelikten ayrılma hususları objektif ve kesin hukuk kuralları altında düzenlenmelidir…”
Dilekçede, ‘Gönüllü Üyelik’ esasına dayanmayan bir sistemin hukuka aykırı olduğuna, sandık üyelerinin dilediği gibi üyelikten ayrılabilmeleri gerektiğine, aksi uygulamaların Anayasa’ya aykırı olduğuna dikkat çekildi.
‘İlkokul Öğretmeni’ kavramının günümüzde karşılığı yok
4306 Sayılı Kanun’un 8. maddesi ile “ilkokul” ve “ortaokul” ibaresi “ilköğretim okulu” olarak değiştirildiğinden, “ilkokul öğretmenliği” ve “ortaokul öğretmenleri" ifadelerinin de kalktığı belirtilen dava dilekçesinde, ‘İlkokul Öğretmeni’ kavramının günümüzde karşılık bulmadığı, bu nedenle yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar, ilköğretim okullarında görevli öğretmenlerin Sandığa üye olmaları konusunda yasal bir zorunluluk bulunmadığı hususuna da yer verildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.