Devletin ‘helal gıda’ itirafı

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği’nin (GİMDES) geçtiğimiz Cumartesi-Pazar günleri Feshane’de düzenlediği uluslararası Helâl Gıda Konferansı’nda dile getirilen gerçekler, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen tarafından da destek buldu. Ekonomik krizin etkilerini aşmak için başta Ortadoğu’daki İslâm ülkeleri olmak üzere birçok dış gezi gerçekleştiren Bakan Tüzmen, dün Ankara’da İran Ticaret Bakanı Mesud Mirkazimi ile yaptığı görüşmede İslâm ülkeleri arasında helal gıda standardının oluşturulmamasının büyük eksiklik olduğunu vurguladı. Yaklaşık 2 trilyon dolarlık bir pazara sahip olan helal gıda ticaretinde gerekli adımların atılamaması, Türkiye’nin dış ticaretinden sorumlu bakan tarafından dile getirilmesi dikkat çekti.

NETİCESİNİ ALACAĞIZ
İran ile Tercihli Tarife Protokolü (PRETAS) Anlaşması'nın imzalanmasının ardından, Türkiye-İran İş Forumu'na katılan Bakan Tüzmen, burada yaptığı konuşmada, Türkiye olarak bu kriz dönemini komşularla daha fazla ticaret ve ekonomik işbirliği yaparak atlatmayı öngören bir strateji izlendiğini belirterek, “Komşularımızdan ayak basmadık yer bırakmadık. Bunların neticelerini de ticaret olarak, müteahhitlik projesi olarak alıyoruz, almaya da devam edeceğiz” dedi.

“Bundan sonraki hedefimiz, komşularımız ile ülkemiz arasında (tek bir ekonomik alan) oluşturulması projesinin gerçekleştirilmesi” diyen Tüzmen, bugün zor gibi görünen bu projenin önümüzdeki 10 yıl içinde adım adım gerçekleştireceklerini söyledi.

‘HELAL GIDA STANDARDI OLUŞTURAMADIK’
İran'da hâlâ yüksek koruma oranları, gümrük vergilerinde çok sık yapılan artışlar, ihtisas gümrükleri ve ithalatta mevsimlik kısıtlamalar gibi ikili ticaretin gelişmesine engel olacak uygulamalar yapıldığını ifade eden Tüzmen, sözlerine şöyle devam etti: “Tekstil ve konfeksiyon ithalatı için getirilen İhtisas Gümrük uygulamasının bizleri son derece rahatsız ettiğini belirtmeliyim. ECOTA Anlaşmasını, İran'ın ürün listelerini sekreteryaya iletmemesi sebebiyle uygulamaya başlayamadık. İran'ın bu yöndeki çalışmalarını hızlandırmasını bekliyoruz.

İslâm ülkeleri arasında ortak helal gıda standardı oluşturulması konusunda da çok fazla mesafe kaydedemedik. Bu projede de birlikte hareket etmeyi öğrenmeli ya da yolunu bulmalıyız.”

MİRKAZIMİ: RİYAL VE LİRA İLE TİCARET BATI’NIN ETKİSİNDEN KORUYACAK
İran Ticaret Bakanı Mesud Mirkazımi de iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkin son yıllarda geliştiğini belirterek, ticaret hacminin 20 milyar dolara ulaşmasının hedeflendiğini kaydetti. Mirkazımi, Riyal ve Lira ile ticaretle batıdaki sorunlardan korunulabileceğine işaret ederek, bölge ülkelerinin kendi menfaatlerini koruması gerektiğini söyledi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin İran'a ihracatının 2 milyar dolar, İran'dan ithalatının 8.2 milyar dolar olduğunu belirterek, ticaret farkının azaltılmasının uzun dönemde her iki ülkenin de yararına olacağını söyledi.

***

“Helal sertifika” alan firmaların satışı arttı

Hafta sonu İstanbul’da yapılan 2. Uluslararası Helal Gıda 2009 Türkiye Konferansı, yayımlanan sonuç bildirgesiyle sona erdi. 20 değişik ülkeden gelen katılımcılar, dün ülkelerine dönmeye başlarken, yayımlanan 11 maddelik bildiride bir dizi tespit ve teklif yer aldı. Bu yıl ikincisi yapılan konferansın başarılı bir şekilde yapıldığının vurgulandığı sonuç bildirgesinde, böyle bir organizasyonun tüm Müslümanları ve konuyu hassasiyetle takip edenleri sevindirip teşvik ettiği ifade edildi.

“HELAL SERTİFİKA” KRİZDEKİ EKONOMİLERE FAYDA SAĞLAR
“Konferansta ortak bir ‘helal standardı’ oluşturulmasının önemi vurgulandı” denilen sonuç bildirgesinde; kapitalizmin küresel krizine karşılık helal ekonomik sistemin uygulamaya geçirilmesinin dünya ekonomisine katkı sağlayacağı ifade edildi. Sonuç bildirgesinde; dünyadaki tüm helal sertifika kurumlarının ortak hareket ederek, helal katkı maddeleri listeleri oluşturması ve helal ürün (gıda, kozmetik, tıbbi ve temizlik maddeleri) ve hammaddelerin tüketilmesinin teşvik edilmesi gerektiği vurgulanarak, “Müslüman toplumların helal taleplerinin karşılanması için, kurumlar arasında akreditasyon çalışmaları hızlandırılmalıdır. Müslüman ülkelerin ürettikleri helal ürünler talep edilmelidir” denildi.

TÜRKİYE’NİN İHRACATÇILARA SERTİFİKA VERMESİ SEVİNDİRİCİ
Helal denetleme çerçevesinde yapılan kalitatif ve kantitatif analizlerin bir standart haline getirilmesi ve referans laboratuvarı olarak değerlendirilmesi için karar alındığı belirtilen sonuç bildirgesinde, şöyle denildi: “Konferansa ev sahipliği yapan Türkiye’nin helal sertifikasyon işleminde mesafe kat edip, ihracata yönelik sertifika vermeye başlaması, memnuniyetle karşılanmıştır. Dünyada helal ürün talebinin artması sebebiyle, üretici firmaların bu talebi karşılamaya yönelik faaliyetlerini artırmalarının önemine dikkat çekilmiştir. Müslüman ve Müslüman olmayanların talepleri sebebiyle helal sertifika alan firmaların satış rakamlarının yükseldiğine dikkat çekildi. Helal olan tertemiz ve sağlıklı ürünlerin tüm insanlığın ihtiyacı olduğu belirtildi.”

İbrahim Acar-VAKİT