İhracat nisanda da kan kaybetti
Sanayi sektöründe düşüş oranları devam ederken, tarım-hayvancılık ile yaş sebze-meyvede yüzde 12'lere varan oranlarda artış sağlandı. Tarım ve hayvancılık, geçtiğimiz ay 1 milyar 15 milyon dolarla toplam ihracat içinde yüzde 13,48 pay aldı. Nisan ayında en büyük düşüşü fındık ve mamulleri yaşarken, otomotiv sanayii, ilk 4 aydaki kötü performansını devam ettirerek yüzde 51 daraldı. Toplam ihracatın yüzde 16.5'ini gerçekleştiren otomotiv sanayii, ilk 4 ayda 28 milyar 512 milyon dolarlık bir hacimle kötü gidişe rağmen, en fazla ihracat yapan sektör oldu. Bunu, 996 milyon dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 959 milyon dolarla da demir çelik sektörleri takip etti.
Nisan'da toplam ihracatın yüzde 84,27'sini gerçekleştiren sanayi sektörü ise ihracat 6 milyar 344 milyon dolar oldu. Bu sektörde ilk dört aylık ihracat 23 milyar 826 doları, son bir yıllık ihracat ise, 97 milyar 75 milyon doları geride bıraktı. Madencilik sektörünün geçtiğimiz ay 169,4 milyon dolar seviyesinde gerçekleşirken, bu sektör 2009 yılının ilk dört ayında 591 milyon, geriye dönük bir yılda ise, 2 milyar 870 milyon dolar olarak gerçekleşti. Nisan ayı ihracat rakamları dün Antalya'da düzenlenen bir toplantı ile açıklandı. Toplantıda konuşan
BÜYÜKEKŞİ: SULAR DURULMAYA BAŞLADI
Nisan ayı ihracat rakamları ile ilgili değerlendirmede bulunan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, emtia fiyatlarında yaşanan düşüşün ihracat rakamları üzerinde etkili olduğunu söyledi. İhracat rakamlarının değer üzerinden açıklandığının altını çizen Büyükekşi, "Biz ihracatı hep değer üzerinden açıklıyoruz. Dolayısıyla eğer bir malı aynı miktarda satsak ama uluslararası fiyatı azalırsa, azaldığı oranda ihracatımız düşmüş oluyor. İlk 4 aylık rakamlara baktığımızda ihracat miktarının tüm sektörlerde yüzde 9 gerilediğini görmekteyiz. Halbuki ihracatımızdaki azalış oranı yüzde 35 seviyesinde seyrediyor. Buradan şu sonuç çıkıyor. İhracattaki düşüşte daralan pazar koşullarının yanı sıra krizden dolayı gerileme kaydeden emtia ve navlun fiyatlarının büyük etkisi var. Bu da ihracatta yaşanan gerilemenin görüldüğü kadar büyük olmadığını gösteriyor" dedi.
"BANKALAR KREDİ FAİZLERİNİ DÜŞÜRMEKTE İSTEKSİZ"
Merkez Bankası'nın son dönemlerde yaptığı faiz indirimlerinin reel sektör tarafından büyük bir heyecanla karşılandığını ifade eden Büyükekşi, "Bugüne kadar uygulanan yüksek faiz-düşük kur politikasının ülke ekonomisine ne fayda sağladığı hala tartışılır. 2001'den bu yana işsizlik oranlarının yüzde 8,4'den yüzde 15,5'a yükselmesi de bunun en büyük kanıtıdır" dedi. Merkez Bankası'nın faizleri indirmesine rağmen Türkiye'deki kredi maliyetinin pahalı kalmaya devam ettiğini vurgulayan Büyükekşi, bankaların kredi faizlerini düşürmekte isteksiz davrandıklarını söyledi.
"TIKANIKLIĞI AŞMANIN YOLU KREDİ GARANTİ FONU"
Merkez Bankası faizleriyle piyasa faizleri arasındaki makasın oldukça açık olduğunu dile getiren Büyükekşi şunları söyledi: "Bankalar, kredi vermede aşırı seçici davranarak ciddi teminat sahibi olanlara ya da şirketlerinin nakit akışında problem olmayanlara olumlu yaklaşıyor. Nakit akışı iyi olan firmalar bu oranlardaki kredilere sıcak yaklaşmazken nakit akışı kötü olan firmaların ise uzağında durmayı tercih ediyorlar. Dolayısıyla kredi piyasası sıkışmaya devam ediyor. Bu tıkanıklığı aşmanın yolu, bizim bugüne kadar birçok kez dile getirdiğimiz ve 4 aydır ısrarlı bir şekilde takip ettiğimiz Kredi Garanti Fonudur. Bu fonun bir an önce uygulamaya geçmesini istiyoruz."
Kredi Garanti Fonu'nun, hazinenin koyacağı 1 milyar TL kaynakla birlikte 10 milyar TL tutarında kredi hacmini ortaya koyacağını anlatan Büyükekşi, "Böylece donan kredi mekanizmasını canlandırmış ve şirketlerin teminat sorunlarının birçoğunu çözmüş olacağız. Bu fonun hayata geçirilmesi reel sektör için son derece önemli bir gelişme" dedi.
TÜZMEN: OLUMLU SİNYALLER VAR
2003-2008 dönemini '6 altın yıl' olarak değerlendiren Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ise bu süreçte sürekli rekorlar kırdıklarını hatırlattı. 2009 yılı fiyat etkisinden arındırılmış daralmanın yüzde 9 ile 11 arasında bulunduğunu söyleyen Tüzmen, gerileyen emtia fiyatları da dikkate alındığında, dünya ticaretindeki nominal düşüşün daha da şiddetleneceğini vurguladı. Tüzmen ayrıca, uluslar arası kuruluşların iyimser tahminlerinde, Çin'in ekonomik büyümesine güvendiklerini kaydetti.
Nisan ayında Almanya'nın IFO Business Confidence Index'inin son 26 yılın en düşük değerini gördükten sonra yükselmeye başladığını söyleyen Tüzmen, ABD tüketici güven endeksindeki artışın olumlu sinyaller anlamına geldiğini söyledi. Japonya'nın sanayi üretiminin 6 aydır ilk kez artış gösterdiğini de hatırlatan Tüzmen, Merkez Bankası Reel Kesim Güven Endeksi'nin Şubat ayı artışının da tahminleri iyimser yönde etkilediğini söyledi.
'TURİZM BİRLİĞİ' TALEBİ
TİM İcra Kurulu Üyesi Ahmet Tuncay Sagun da ihracat azalırken, su ürünleri sektörünün ihracatının yüzde 1.04 artış gösterdiğini söyledi. Sagun, bu rakamlara dikkat çekerek, tarım ve hayvancılığa daha fazla önem verilmesi gerektiğini savundu.
Antalya İhracatçılar Birliği Başkanlar Kurulu Başkanı Osman Bağdatlıoğlu ise Antalya'nın çıkış gösteren sektör olan tarımın merkezi olduğunu söyledi.
Bağdatlıoğlu, toplam 550 milyon dolarlık bir ihracatı görünen Antalya'da otellere verilen yaş sebze ve meyvenin 500 milyon doların üzerinde olduğunu belirterek, "Bu il, tam anlamıyla bir ihracat merkezi. Sadece deri sektörü turistlere 1 milyar dolar satış yapıyor" diye konuştu.
"Antalya için 'turizm birliği' istiyoruz, Antalya'nın gerçek değerinin ortaya çıkmasını istiyoruz" diyen Bağdatlıoğlu, Antalya'da İzmir'dekinin benzeri bir Expo çalışması yaptıklarını ve ile 2014'de ek 9 milyon turist getirmeyi hedeflediklerini bildirdi.
TİM'DEN, TINAZ TİTİZ İLE İHRACATI AZ İLLERE ÇIKARMA
Bu arada, TİM, yeni geliştirdiği bir projeyle, ihracatı 1 milyar dolardan az olan illeri mercek altına alıyor. Söz konusu proje kapsamında eski bakanlardan Tınaz Titiz'in danışmanlığında bir çalışma başlatacaklarını bildiren TİM Başkanı Büyükekşi, Mardin, Malatya, Kahramanmaraş, Afyon, Ordu ve Zonguldak gibi illere Titiz'in 1 ay önceden gidip, orada inceleme ve toplantılar yaparak, ihracat potansiyeli yüksek olan sektörlerin belirleneceğini ve buralarda periyodik ölçümler yaparak, tüm illeri aynı seviyeye ulaştırmayı amaçladıklarını söyledi. (CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.