30 yılda 40 yeni bulaşıcı hastalık tanımlandı
Tarih boyunca savaşlarda ölen insan sayısından çok daha fazlasının bulaşıcı hastalıklardan kaybedildiğine işaret eden Dedeoğlu, 2. Dünya Savaşı'nda askerlerin çoğunun tifodan öldüğünü örnek gösterdi.
Dedeoğlu, salgın hastalık riskinin nüfusun kalabalıklaşması, ulaşımın hızlanması, doğal yaşam alanlarına müdahale ve küreselleşme nedeniyle arttığını belirterek, "Dünya küçülüyor, risk artıyor. Salgınların azalmasını beklemiyoruz. İş, eğitim, spor nedeniyle seyahat ile birlikte ticaret, mal ve gıda değişimi de artıyor. Bu şekilde gıdayla bulaşan hastalıklar dünyaya yayılabilir" uyarısında bulundu.
İnsanoğlunun tarih boyunca bulaşıcı hastalıklar nedeniyle salgınlarla mücadele ettiğini anımsatan Dedeoğlu, pekçok hastalığın baskılandığı, ancak yeni hastalıklar ortaya çıktığı, antibiyotik direnci nedeniyle bazı hastalıkların kontrol edilemediğine işaret etti.
Dedeoğlu, ebola, rota virüs, helicobacter pylori, lejyonella, deli dana, SARS gibi yeni hastalıkların yanı sıra eskiden yaygın olup kontrol edilmiş difteri, boğmaca, tularemi, tüberküloz, sıtma gibi hastalıkların yeniden hortladığını anlatarak, halen yılda 3 milyon kişinin sıtmadan öldüğünü bildirdi.
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi, hanta virüsü, chikungunya gibi bazı hastalıkların, iklim değişikliklerinin de etkisiyle hiç görülmedikleri ülkelerde ortaya çıktığını vurgulayan Dedeoğlu, İtalya'da chikungunya virüsü nedeniyle 300 kişinin öldüğünü söyledi.
-İNSANA BULAŞTIRMAYAN HAYVANLAR-
Dedeoğlu, insanlara hiç hastalık bulaştırmayan hayvanlardan ölümlere neden olan hastalıklar bulaştığını da belirterek, "Örneğin Türkiye'de hiç Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi görülmezdi. 2002-2003 yılında 6 kişinin ölümüne neden olan hastalık, 2007'de 33, geçen yıl ise 63 kişinin canını aldı. Bu sene daha da artacaktır" dedi.
Afrika'da maymunlarda görülen maymun çiçeği hastalığının artık insanlarda da görüldüğünü bildiren Prof. Dr. Dedeoğlu, "Çünkü insanlar açlıktan sincap yemeye başlamışlar. Maymunlarla aynı dalda gezen sincapların aldığı virüs, bu şekilde insanlara geçmiş" diye konuştu.
Yakın geçmişte SARS ve kuş gribinin de (H5N1) kısa sürede birçok ülkeye yayıldığını anımsatan Dedeoğlu, 813 kişinin ölümüne neden olan SARS'ın kaynağının Çin'in güneyinde satılan yabani hayvanlar olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Daha tanı kaynağı, bulaşma yolları, laboratuvar tanısı ve tedavisi bilinmeden, aşısı yokken 6 ay içinde izolasyon ve karantinayla kontrol edildi. SARS, Orta Çağ yöntemleriyle kontrol edilen 21. yüzyılın hastalığıdır. Bu hastalıkla ilgili gözümüzü açık tutmamız lazım."
AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.