Keneyle mücadeleye nereden başlanmalı?

Keneyle mücadeleye nereden başlanmalı?
Her yıl birçok insanın hayatına mal olan kene probleminin çözümlenmesi için Avusturya'da araştırma yapan insektisit uzmanı Yüksek Mühendis Yusuf Aktaş, mücadeleye hayvanlardan başlanması gerektiğini vurguladı.

Kenelerin ancak kan olan yerlerde yaşabildiğini, sıcakkanlı hayvanların ve insanların olduğu yerlerde bulunduğunu belirten Aktaş, "En büyük halkayı evcil hayvanlar oluşturmaktadır. Bunun için öncelikle küçükbaş, büyükbaş ve kanatlı hayvanlar, sokak köpek ve kedilerinden başlanmalı. Özellikle ticari maksatla yetiştirilen et, süt ve yumurta hayvanları, kenelerin çoğalarak yayılmasında önemli bir rol oynar." diye konuştu. 

Kenelerin çoğunluğunun hayvanlar üzerinde asalak olarak yaşadığını anlatan Aktaş, hayvanların üzerlerindeki keneler yok edilir ve bir süre için yeni kenelerin ısırması da önlenirse mücadelenin etkili olacağına dikkat çekti. 

Geri kalan kuşlar, fareler ve yabani hayvanlar üzerindeki kene miktarının da epidemi yapmaya yeterli olmayacağını belirten Aktaş, "Hayvanlarımızı ve barınaklarını doğru bir kene ilacıyla bilinçli olarak temizlersek, problemi yüzde 90 çözmüş oluruz. Keneler kuşlara, farelere ve yabani hayvanlara da asıldıklarından yüzde 100 ortadan kaldırmak mümkün değildir." dedi.

İnsektisit uzmanı Yusuf Aktaş'ın verdiği bilgiye göre keneler, avlarını (sıcakkanlıları) aramaz ve peşlerine düşmez, kendilerine gelmesini bekler. Keneler sıçrayamaz, uçamaz. Avlarının geçebileceği yerlerde larvalar azami 20, nimfalar 40, erişkin kenelerse azami 80 santimetre boyundaki otların dallarında bekler.

Yaradılış özellikleri sayesinde sıcakkanlıların nereden ve ne zaman geçeceğini çok iyi bilirler. Kenelerin ön ayaklarının uçlarında, bugünkü bilimi hayrete düşürecek hassasiyette algılama organları vardır. Bunlar sayesinde sıcakkanlıların ağzından çıkan nefesi bile çok uzaktan algılayarak, nereden geçeceklerini milimetrik olarak hissederler. Canlı oradan geçerken de yıldırım hızıyla ayakuçlarını uzatıp yapışırlar. 

Aktaş, kenelerin temas ederek geçen sıcakkanlılara asıldıktan sonra hemen ısırmadığını, kan emmenin erkek kenede 8, dişilerde 15 güne kadar sürebildiğini anlattı: "Onun için kene, bu uzun sürede fark edilmeyecek, rahatsız olmayacak, nemli, sıcak, derinin ince ve kan dolaşımının yüksek olduğu bir ortam aramaya başlar. Bu arama, takriben 3 saat devam eder. Uygun bir yer bulduktan sonra sokmaya ve kan emmeye başlarlar. Asıldığı canlının kimyasını beğenmediğinde veya bir ilaç sürülmüşse sokmadan uzaklaşır. Kene, bu seçici özelliğinden dolayı bazı insanları ısırmaz."

Kenelerin biyolojik özellikleri ve yaşam biçimleri dikkate alındığında kansız yumurtlayamadıklarını, evrim geçiremeyeceklerini ve çoğalamayacaklarını vurgulayan Aktaş, yumurtlaması için kan gerektiğinin altını çizdi: "Yumurtalardan çıkan larvaların gelişip nimfaya geçebilmesi için tekrar kan emmesi lazım. Nimfadan erişkin keneye geçmek için yine kan emmek zorundadırlar. Yani bir kene, normal ömründe üç defa kan emer ve sonra konağını terk eder. Larvalar fare ve kuş gibi küçük hayvanları, nimfalar kedi, köpek, tilki gibi orta boylu hayvanları ve insanları, erişkin kenelerse bütün sıcakkanlıları ısırır. Erişkin dişi kene, üçüncü ve son kan emişinden sonra döllenmeye hazır olduğunu erkek kenelere bildirmek için etrafa bir sinyal gönderir. Bu sinyali alan erkek kene, dişiyi bulur ve karın altına girerek döllenmeyi yaptıktan sonra ölür. Döllenen dişi ise uygun bir yer bulduktan sonra yumurtlamaya başlar. Her 10 dakikada bir yumurtlayan kene, 2 bin ile 3 bin arasında yumurtadan sonra dış etkenlere karşı korumak için koruyucu bir salgıyla kaplar ve o da ölür. Kenenin yaşam zinciri tekrar yumurtadan larva, larvadan nimfa ve nimfadan erişkin olarak devam eder."

Yusuf Aktaş, kenelerin de birer haşere olduğunu hatırlatarak, haşere ilaçlarının kullanma talimata uyulması gerektiğini söyledi. 

Piperonylbutoxid (PBO), solvent ve alkol gibi çözücüler kullanılmadan yapılan su bazlı yeni nesil haşere ilaçlarını tavsiye eden Aktaş, bunların insan, hayvan ve bitkilere zarar vermeden sadece soğukkanlıları, yani haşereleri etkilediğini açıkladı. (CİHAN)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.