Fındık'ta inanılmaz tezat

Fındık'ta inanılmaz tezat
Devletin deposunda 300 bin ton fındık var ama, kuruyemişçide kilosu 25 lira

Karadeniz bölgesinin en önemli geçim kaynaklarından fındıktaki üretici-tüketici fiyat farklılığı sektörü rahatsız ediyor. Fındık Tanıtım Grubu (FTG) üyesi Ali Haydar Gören, fındığın Türkiye'de üretilmesine rağmen Avrupa'dan daha az tüketildiğine işaret ederek, bunun devletin yanlış politikasından kaynaklandığını öne sürdü. Bu yüzden devletin depolarında 300 bin ton fındık varken, kuruyemişçilerde kilosunun 25 liradan satıldığını söyledi. 

Serdivan ilçesindeki Tunatan Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Ali Haydar Gören, fındık sektörü ile ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Fındık fiyatının devlet yerine özel sektör tarafından belirlenmesini talep eden Gören, "Kuruyemişçilerde fındığın kilosu 25 TL'ye kadar çıkıyor. Eğer devlet elindeki 300 bin ton fındığı depolarında tutmasa fındık daha çok ucuzlar ve halk ucuz fındık yer. Fındık fiyatını devlet yerine serbest piyasa belirlemelidir. Böyle olursa fındık gerçek fiyatını bulur ve halk daha ucuza fındık yer. İşte bu devlet politikasından dolayı biz yılda kişi başına 300 gram fındık tüketirken Avrupa ülkelerinde bu 5 kiloya kadar çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu. 

Aynı zamanda İstanbul İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu üyeliği de yapan Gören, fındığa yeni pazarlar bulmak amacıyla 1997 yılında dış pazarlara yönelindiğini, Amerika, Çin ve Japonya'da çeşitli reklamlarla tüketimi arttırmaya çalışıldığını aktardı. Gören, "Ancak ülkemizde fındığın çok az tüketilmesi ile tanıtıma ülkemizden başlamak gerekiyor. Fındık sorununun çözümünü iç pazarda aramamız gerekiyor." dedi. 

Akademi girişimci ruhu teşvik edecek 

Ali Haydar Gören, Kadadeniz bölgesinin sadece fındık ile kalkınmasının mümkün olmadığına da işarek ederek, FTG bünyesinde kurulan Karadeniz Gelişim Akademisi'nin, bölgeyi fındığa endeksli geçim mahkumiyetinden kurtarmak için çalışacağını söyledi. Türkiye'de 50 yıldan beri fındığın taban fiyatının ne olacağının tartışıldığını dile getiren Gören, "Ne yazık ki Karadeniz bölgesi fındığa sırtını dayamış. Yaşam tarzını, standardını ve geleceğini dar bir bölgede dar bir ekonomik yapıda fındığa sıkıştırmışlar. 50 yıldan beri çözüme gidemiyoruz, çözüme gitmek için bazı şeyleri kullanmamız ve bazı projeler üretmemiz gerekiyor. Uzun bir süreçte olabilir ama bir yerden başlamak gerekiyor. Karediniz bölgesi sadece fındık ile kalkınamaz. Yeni girişimlere ihtiyaç var." dedi.

Akademinin bölgedeki girişimci ruhunu teşvik etme sürecine katkıda bulunmak amacıyla kuruldugunu vurgulayan Gören açıklamasına şöyle devam etti: "Karadeniz Gelişim Akademisi'nin amacı bölgedeki girişim sermayesinin gelişimine katkıda bulunmak, bölgenin kalkınma ve gelişme süreçlerine destek olmaktır. Girişim sermayesi insan, bilgi ve finansmandan oluşuyor. İnsan ve bilginin oluştuğu yerde finansman her zaman gelmektedir. Bazı kültürlerde girişimci ruh daha çok gelişmişken, bazı ülkelerde ise daha az gelişmiştir. Son 30 yılda her teşebbüsün Türkiye'nin geliştirici dinamiği olduğunu kabul etmeye yönelik olarak ciddi yol aldık. Önümüzdeki yıllarda bu ivmeyi daha da hızlandırmayı ümit ediyoruz.''

(CİHAN)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.