Domuz gribi aşısına 'mutasyon' tehdidi!
Ertek, her ülkenin kendisine göre bir politika geliştirdiği, bazı ülkelerin risk gruplarını, bazı ülkelerin ise tüm toplumu aşılama kararı aldığını da anımsattığı domuz gribi aşısının etkinliğiyle ilgili "En azından yüzde 70'lik bir koruyuculuk oranına sahip olduğunu biliyoruz ama virüsün bir mutasyon geçirmesi durumunda, üretilen H1N1 aşısının mutant şusa etkili olup olmayacağını bugünden kestirme imkanımız yok. Bunları yaşayarak göreceğiz" diye konuştu.
Günümüzde, daha önceki pandemilerde olmadığı kadar bilgi birikimine ve laboratuvar altyapısına sahip olunduğunu, iletişimle toplumda duyarlılık ve kişisel koruyucu önlemlerin arttığını anlatan Ertek, Türkiye'de 3.5 aylık dönemde sadece 322 vaka görülmesinin, bakanlığın uyguladığı çok sıkı korunma tedbirlerinin sonucu olduğunu söyledi.
-İKİNCİ ATAK BEKLENTİSİ-
Ertek, "Sonbaharda domuz gribi salgınında ikinci dalganın beklendiği yönündeki uyarıları" da şöyle değerlendirdi:
"Grip pandemileri bazen iki atak şeklinde kendini gösterebiliyor. 1918'deki H1N1 influenza pandemisinde de Ocakta başlayıp Temmuz-Ağustosta biten birinci atak daha hafif seyirliydi. Ama Eylülden sonra ikinci atakta 5 haftalık bir süre vardır. Orada çok sayıda insanın öldüğünü biliyoruz. Bu salgında da ikinci bir atak olabilir ama nasıl olacağını kestirmek mümkün değil. Fakat şu ana kadar tüm dünyadaki gözlemler, bu influenzanın sezonal influenzadan çok daha hafif seyirli ve mortalitesinin çok daha düşük olduğunu, özellikle gelişmiş ülkelerde, sağlık bakımının iyi olduğu ülkelerde mortalitenin binde 0.5 ya da 1 civarında, mevsimsel influenzadan çok daha iyi durumda olduğunu gösteriyor."
Ertek, ayrıca, "bu şekilde devam ettiği sürece insan sağlığı açısından çok büyük bir risk bulunmadığını ama bu şekilde devam edeceğinin garantisi de olmadığını" anlatarak, "Bu nedenle bir yandan bu salgının seyri izlenirken, virüsün mutasyon geçirip geçirmediği, mortalitesi, hangi yaş grubunda daha sık görüldüğü gibi epidemiyolojik özellikleri incelenirken diğer yandan da tüm ülkeler kendi toplumunu aşılamak üzere gayret içinde" dedi.
-HACI ADAYLARINA "2. ATAK" UYARISI-
Hac dönemine yönelik çalışmalarla ilgili bilgi veren Ertek, domuz gribi salgını tehlikesi nedeniyle Suudi Arabistan hükümetinin bu yıl ülkelere "mümkünse hacı adaylarının H1N1 ve mutlaka sezonal grip aşısıyla aşılanması, vize işlemleri sırasında bunun belgelendirilmesi koşulunu" getirdiğini, risk grubundaki gebe, çocuk ve yaşlıların hac seyahatlerini ertelemeleri tavsiyesinde bulunduğunu hatırlattı.
Hac döneminin ekim sonunda başlayacağını da hatırlatan Ertek, o zamana kadar Türkiye'ye gelirse hacı adaylarının domuz gribi aşısıyla aşılanacağını, ancak yola çıkmadan en az 15 gün önce mevsimsel grip aşılarını yaptırmış olmaları gerektiğini söyledi.
Hac döneminin başlamasına daha 3 ay olduğuna işaret eden Ertek, "Şayet pandemi bu şekilde ılımlı bir seyir gösterirse çok ciddi bir risk olmadan bu hac ziyareti yapılabilir kanaatindeyim. Ama sonbaharda yeni bir dalga, yeni bir mutasyon ortaya çıkarsa o günün şartlarına göre yeniden değerlendirmek, belki tedbirleri biraz daha sıkılaştırmak, seyahat kısıtlaması da getirmek gerekebilir" diye konuştu.
-OKULLARDA ALINACAK ÖNLEMLER-
Doç. Dr. Mustafa Ertek, okulların da sonbaharda açılacağını, o dönemde ortaya çıkacak tabloya göre önlem alınacağını ve vakaların hafif seyretmesi halinde çok sıkı önlemlere gerek olmayacağını vurgulayarak, yapılması gerekenleri şöyle özetledi:
"Yapılması gereken çok yakından izleyip tüm eğitim camiasına, öğretmenlere bu konuda bir eğitim verilmesi gerekiyor. Eğer bir okulda ya da sınıfta influenza benzeri bir hastalık ortaya çıkarsa hemen çok kısa zamanda örnek alınıp, analiz edilip, H1N1'e bağlı enfeksiyonsa okulun veya sınıfın 1 hafta 10 gün süreyle kapatılması gerekebilir"
(AA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.