Organ bağışları artıyor

1-9 Kasım Organ Bağış Haftası dolayısıyla yazılı açıklama yapan Önal, "Organ nakli, vücutta görevini yapamayacak derecede hasar gören bir organın yerine canlı bir vericiden veya ölüden alınan sağlam ve aynı görevi üstlenecek bir organın nakledilmesi işlemidir." dedi.

Önal, organ bağışının kişinin hayatta iken serbest idaresi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi olduğunu kaydetti. Organ bağışı yapıldıktan sonra sadece bir yoğun bakım ünitesinde beyin ölümü kararı alınması halinde organların kullanılabildiğini ifade eden Önal, diğer ölüm hallerinde organların kullanılamayacağını kaydetti.

18 yaş üstü olup akli dengesi yerinde olan herkesin sağlık müdürlükleri, hastaneler, organ nakliyle ilgili dernek, vakıf ve kuruluşlara başvurarak doku ve organ nakli belgesi alabileceklerini hatırlatan Önal, "Organ alacak hastalar öncelikle kan grubu ve doku grubu uyumuna, yaş, boy, kilo gibi kriterlere, ayrıca tıbbi aciliyet durumuna göre belirlenmektedir." ifadelerini kullandı.

Organ naklinin 'canlı' ya da 'kadavra' vericiden olmak üzere iki şekilde yapılabildiğini aktaran Önal, kadavradan nakil yapılabilmesi için beyin ölümünün gerçekleşmesi gerektiğini, bunun içinde dört kişilik bir uzman hekim (nörolog, beyin cerrahı, anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı, kardiyolog) tarafından karar verilmesi gerektiğini dile getirdi. Önal, kişinin sağlığında organlarını bağışlamış olması, bağışladığına dair bir belge yoksa yakınlarının rızasının alınmasının şart olduğunu vurguladı.

(CİHAN)