Doğal olan her ürün organik değil
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'ndan (UNDP) hibe almaya hak kazanan "İklim İzcileri Projesi" kapsamında Adana Sanat ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Ertem, bir ürünün 'organik' olarak tanımlanabilmesi için Tarım Bakanlığı'nca kontrol edilip, 'yetki belgesi' verilmiş olması gerektiğini kaydetti.
Doğal olan her şeyin insan ve çevre sağlığı açısından doğru bir işleme tabi tutulduğu anlamına gelmeyeceğine dikkat çeken Atila Ertem, Türkiye'de organik tarımın 25 yıl öncesinde yabancıların 'kuru incir, çekirdeksiz üzüm' gibi birkaç çeşit ürünü ithal etmeleriyle başladığına dile getirdi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın destekleriyle ülkede sektörün geliştiğini ve ürün sayısının 200'lere ulaştığını anlatan Ertem, gıda maddelerinin yanında organik temizlik ve kozmetik türlerin de satıldığını bildirdi.
ETO Adana Şube Başkanı Prof. Dr. Nurgül Türemiş de verdiği et örneğiyle organik besinlerin daha lezzetli olduğunu aktardı. ETO Ankara Şube Başkanı Dr. Sabiha Ünal ise hiçbir katkı maddesi karışmayan yumurtanın yararlarına işaret etti.
Bir işletmenin Genel Müdürü Ahmet Yıldırım ise organik diye çırpınıp ortaya konulan şeylerin bir zamanlar Anadolu'da ahırların bitişiğindeki alanlarda yetişen bitkilerden başka bir şey olmadığını açıkladı. Organik ürünlerden oluşan stantları gezen Vali İlhan Atış ise bu tür etkinlikleri çok önemsediğini vurguladı.
İklim İzcileri Projesi Koordinatörü Ramazan Görgün de 2070 yılında Seyhan Havzası'nda hava sıcaklığının 2-3, 5 derece artacağını ve yağışların yüzde 25-35 azalacağını ifade etti. Görgün, "Adana gibi ekonomisinin büyük bir kısmı doğal kaynaklara ve ona bağlı sanayiye yönelik olan bir kent, iklim değişikliği ve uyum konularını öncelikleri arasına almalıdır." dedi.
(CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.