IMF'ten gelecek paraya ihtiyaç yok

Ziraat Bankası'nın bölgesel tanıtım toplantısına katılmak üzere Bursa'ya gelen Can Akın Çağlar, bankacılık sektörü ve ekonominin gidişatı konusunda değerlendirmeler yaptı. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye'de özel sektörün borç sorunu ve bankaların geleceği ile endişelerin bulunduğuna işaret eden Çağlar, hazırlanan programların sıkı şekilde takibiyle 'düzlüğe' çıkıldığını kaydetti. "IMF ile olan anlaşmaya şu anda çok ihtiyaç duyduğumuzu düşünmüyorum." diyen Ziraat Bankası Genel Müdürü, şunları söyledi: 

"Bankacılık sektörü de, özel sektörde yurtdışına olan borçlarını ödeyebilecek durumda. Böyle bir güce sahipler. Cuma ve cumartesi günü yaşadığım iki olayı anlatıyım. Biz yurtdışı piyasalarla çok çalışan bir banka değiliz. Ama uluslararası bir banka ısrarla bizle görüşme talep etti. Bize 30 yıl vadeli ve inanılmaz düşük faiz rakamlarıyla kredi teklif etti. Bu Türkiye'nin önümüzdeki dönemde parlayan bir yıldız olacağının çok önemli bir delilidir. Yine bugün yabancı bir şirketin genel müdürü ile konuşuyordum. Dünyadaki en büyük patronlarla bir ara gelmiş 'Türkiye'de ne kadar şirket bulursan satın al demişler'. Oda bizden böyle satın alabileceğimiz şirketler var mı diye soruyordu. Bu iki somut örnek Türkiye'nin dünyanın parıldayan ülkelerinden biri olduğunu göstergesi. Yani önümüzdeki dönemde Türkiye'ye ciddi anlamda bir fon akışı olacak. Bütün bunların ışığında bugün bakıldığında IMF'e ihtiyaç var mı? Çok fazla olduğunu düşünmüyorum. Piyasada olan bir banka olmamıza rağmen çok yüksek meblağlarda krediler teklif ediliyorsa IMF'den gelecek paranın çok bir mantığının kalmadığını düşünüyorum. Biz ticaret odalarıyla yaptığımız toplantılarda 'aman sakın paniğe kapılıp ta şirketlerinizi ucuza kaptırmayın Türkiye ciddi bir fon akışına maruz kalacak ve şu anki şirketlerin bedelleri önümüzdeki dönemde daha yüksek bedellerle satacaksınız diye uyarıyoruz." 

"2010'DA FAİZLER DÜŞMEZ"
IMF'nin program uyguladığı ülkelere kredi akışının daha kolay olduğuna vurgu yapan Çağlar, "Yatırımcı bu ülkelerde belli bir disiplin içerisinde bu iş yürütüyor diye daha kolay kredilendiriyor. Ama bizde bunun karşısında 3 yıllık orta vadeli program koyduk. Burada karalılığımızı çok net ifade ettik. Hükümet dedi ki ben bu programa uyacağım. Merkez Bankası da Hazine de kendi borçlanma programlarını yaptı. Ve buna kesinlikle uyacaklarını söyledi. Yani biz kendi disiplinini sağlamış bir ülkeyiz. Bir tarafta uluslararası piyasa, bir tarafta yabancı şirketlerin Türkiye'de yatırım yapmak istemesi, önümüzdeki dönemde IMF'den gelecek paraya ihtiyacımız olmadığını gösteriyor." diye konuştu.

Kredi faizlerinde ciddi düşüşler yaşanmasının beklenmemesini isteyen Can Akın Çağlar, bunun ekonominin gidişatıyla ilgisinin bulunmadığının altını çizdi. Çağlar şöyle konuştu: "2010'da faizlerin çok aşağılara gitmeyeceğine inanıyorum. Bunun sebebi ekonomiye olan güvensizlikten ekonominin iyileşmemesinden değil. Bir algı değişmesi gerekiyor. Bugün 9,5'larla mevduat toplamaya çalışıyoruz. Buralarda bir kemikleşme oldu. Mevduat sahibi bundan daha aşağı bir faizi kabul etmediği için. Dolayısıyla da bu, kredilerde daha geriye gitmenin önündeki en büyük engel. Kaldı ki; ekonominin iyiye gitmesi noktasında makro değerler var. Ekonominin iyileşmesi kredi taleplerinin artması gündeme gelirse o zaman doğaldır ki arz talep dengesi noktasında faizler de biraz yukarıya doğru seyredebilir."

"BÜTÜN KREDİLERİMİZİ YENİDEN YAPILANDIRDIK"
Ziraat Bankası olarak Türkiye'nin krizi hissetmeye başladığı 14 Temmuz'dan itibaren tedbir aldıklarını anlatan Can Akın Çağlar, 14 Ekim'de yayınladıkları genelge ile bütün müşterilerine vadelerine bakılmaksızın 4 yıl süreyle vade tanıdıklarını vurguladı. Arzu edenlere 3 ay da ödemesiz dönem yaptıklarını söyledi. Bunu, kendileriyle çalışan müşterilerinin tahsilatlarda sorun yaşamaması için yaptıklarını belirtti. Bireyselde de vadeyi iki yıl uyguladıklarına işaret etti. Ama en önemli yapılanmaya tarımsal kredilerde imza attıklarını vurguladı. Çağlar, şöyle konuştu:

"Bu sene içerisinde vadesi gelecek olan 4,3 milyar TL kredinin tamamı için şöyle bir kampanya yaptık dedik ki 'Ey çiftçiler paranın faizini öderseniz bir ana paranın ödemesini bir yıl erteliyoruz'. Şu ana kadar Türkiye'de tarımsal yapılanma alanında en önemli iş. Bugün itibariyle 100 binin üstünde bir tarımsal müşteriye 2 milyar TL civarında öteleme yaptık. KOBİ'lerde 100 binin üzerinde müşteriye benzer yapılanla ile 1,7 miyar TL öteleme yaptık. Sonuçta bizde çalışan müşteri kitlesinin krizden en az etkilenme ya da hiç etkilenmemesi için çalıştık. Bunu sonunda Türkiye'de bugün itibariyle 5,3 olan ödenmeyen kredi oranı bankamızda sadece yüzde 2 olarak gerçekleşti. Bu yaptığımız ön yüklemeleri tedbirler sayesinde sıkıntı yaşamadık ve müşterimize yaşatmadık."


ÖZELLEŞTİRME TAKVİMİ BELLİ DEĞİL
Ziraat Bankası'nın halka arzı için çalışmaların sürdüğünü, ancak şu anda tarih vermenin mümkün olmadığını aktaran Çağlar, özelleştirme takvimini şu an için açıklamanın çok zor olduğunu kaydetti. Bunun sonuçta hükümetin vereceği bir karar olduğuna işaret ederek, kendilerinin teknik çalışmayı yaptıklarını dile getirdi. "Biz teknokratlar olarak özelleştirme için çalışma yapmak durumundayız. Uygulamanın içerisini şu anda bizde tam olarak bilmiyoruz." diyen Çağlar, blok satış çerçevesinde herhangi bir kamu bankasının önümüzdeki dönemde satışı mümkün olmadığını ifade etti. Ancak halka arzın mümkün olduğunu söyledi. Halk Bankası'nı örnek vererek, "Belli bir yüzde ile halka açıldığı için bizimde belli periyotta bir parça halka açılmamız bu süreçte gündeme geldi. Ama 2010 mu olur, 2011 mi olur onu şimdiden söylemek mümkün değil. Bunu ekonomik şartlar belirleyecek." ifadelerini kullandı.

Bankaların 2009'da çok yüksek kârlılık yakaladığını belirten Çağlar, ancak 2010 ve 2011'de bu rakamları yakalamanın mümkün olmadığını belirtti. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in. "Kârınızı bünyenizde tutun." talimatına uyacaklarını ifade eden Ziraat Bankası'nın Genel Müdürü Çağlar, sözlerini şöyle tamamladı:

"6 yılda elde ettiğimiz kârın tamamına yakınını hazineye aktardık. Yaklaşık 14 milyar TL. Biz de rakiplerimizin sermaye ve öz kaynaklarıyla rekabet etmek durumundayız. Bu seneki karımızın büyük bölümünü aktarmayız. BDDK'nın bu krizi iyi yönetmesinin sebebi ön yüklemeleri iyi yapmalarıdır. Bütün kriz geçti her şey iyileşti anlamında kimse net bir şey söyleyemeyeceği için işimizi iyi ayarlamaya çalışıyoruz, yaz çıkarsa bahtımıza diyoruz."

(CİHAN)