HER ŞEYE KARŞI OLANLAR

HER ŞEYE KARŞI OLANLAR

Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokol bazı çevrelerin tepkisine sebep oldu.Daha protokolün mahiyetini görmeden teslimiyetçilikten, Azerbaycan’ı satmaktan,Ermenistan’ın emellerine alet olmaktan söz eden yorumlar yapılıyor.

Bazılarının muhalefetini anlamak mümkün.

AKP ne yaparsa yapsın bunu gözden düşürmeyi kendine iş edinen çevreler var. Bunların hareket noktası o işin doğruluğu veya yanlışlığı değil AKP nin yapmış olmasıdır.Bir işi AKP yapmışsa yanlış, başka partiler yapmışsa doğrudur mantığı..

Halbuki bugün varılan süreci başlatan kişi Alparslan Türkeş’tir.Fransa’da dönemin hükümetinin bilgisi dahilinde başlatılan görüşmeler aradan 15 yıl geçtikten sonra AKP hükümetinin çabaları ve konjüktörün de zorlaması ile bu noktaya varmıştır.

Vaktinde merhum Türkeş’in sırtını sıvazlayanlar şimdi süreçten şikayet ediyorlar.Bu çifte standardın, siyasi riyakarlığın sebebi, demin de bahsettiğim gibi AKP hükümetine duyulan düşmanlıktır.

Önce şu soruyu kendimize sormamız lazım, Türkiye ile Ermenistan arasında Türkiye’yi uluslar arası toplumda zor durumda bırakan bir problem var mı, yok mu? 2015 e kadar bu problemin çözülmemesi halinde Türkiye önemli bazı sorunlarla karşılaşacak mıdır, karşılaşmayacak mıdır?

Problem vardır diyorsanız, onun çözümü için gösterilen gayret ve çabayı da alkışlamanız,çözümün milli menfaatlerin aleyhine bir noktaya gitmemesi için gayret sarf etmeniz gerekir. Sadece suçlayarak, karşıt bir konumda durarak problemleri çözemezsiniz. CHP nin sıkıntısı belli, AKP nin hemen her meselede geçmiş dönemlerde görülmedik tarzda insiyatif alması CHP yi çıldırtıyor. Atatürk öldükten sonra zaten CHP nin bir politikası,ülkeyi yönetecek bir iddiası kalmamıştır. CHP nin 70 yıldır tek görevi Cumhuriyet hükümetlerinin önünde barikatlar kurmak, ülke meselelerini çözmesini engellemektir.CHP her şeye karşıdır,dine karşıdır,millete karşıdır, demokrasiye karşıdır, baş örtüsüne karşıdır,muhafazakarlığa, milliyetçiliğe, dindarlığa karşıdır.Kendisinden olmayan Cumhurbaşkanına,Başbakan’a, hatta boğaz köprüsüne karşıdır. Komşularımızla iyi ilişkilere, terörü bitirecek açılımlara karşıdır.Yeni bir Anayasa’ya,darbeleri önleyecek reformlara,ETÖ davasına,hukuk devletini hakim kılacak operasyonlara, işini yapan savcılara, kısacası herkese ve her şeye karşıdır.CHP nin görevi Türkiye’yi yavaşlatmak, Türk milletini uçuşa geçirecek düzenlemeleri mümkün olduğu kadar geciktirmektir.Şimdi MHP de zamanında Türkeş asılsın diye Türkiye sokaklarını donatan bu CHP nin peşinde koşuyor.Aynı karşıtlığı daha pespaye bir üslupla taklit etmeye çalışıyor. Sistemin küçük CHP si olma misyonunu kendisi için yeterli görüyor.Türkeş’in açtığı çığırı CHP ile bir olup, ellerinde kazma kürek kapatmaya çalışıyor.Halbuki güçlü bir Türkiye hedefinin siyasetini yapan bir partinin daha farklı bir yol izlemesi beklenirdi.Türkiye’nin menfaatleri zarar gördü demek yerine Azerbaycan’ın menfaatleri zarar gördü demek doğru bir muhalefet biçimi değil. Azerbaycan dost ve kardeş bir ülkedir. Ancak Türk ve İslam dünyasının kaderi Azerbaycan’ın geleceğine değil, Türkiye’nin geleceğine bağlıdır. Müslüman dünyanın merkezi Türkiye’dir. Türkiye problemlerini çözer,uluslar arası bir aktör haline gelirse Azerbaycan’a daha fazla yardımı olur. Problemlerini çözememiş, iç meselelerle boğuşan bir ülke olursa ne kendisine, ne Azerbaycan’a, ne de gözlerini Türkiye’ye dikmiş himmet bekleyen öteki kardeş ülkelere bir faydası olur.Türk siyasetçisi bu gerçeği göz ardı etmeden siyaset yapmalıdır.AKP ye muhalefet, kimsenin gözünü körleştirmemeli, CHP nin her şeye karşı çizgisine getirmemelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi