Ve beklenen oldu, İsrail özür diledi, kriz aşıldı.
Ancak özür dilemesi gereken kişiler daha var.
Mesela Şirin Payzın.
CNNTÜRK'ün “Haber Masası” programında muhabir Şirin Payzın’ın söyledikleri, “kraldan ziyade kralcı” geçinenler için isabetli bir örnek.
Doğrusu ben programı seyretmedim. Ancak bir dostumun uyarısıyla programdan ve konuşmalardan haberim oldu.
O programı seyredenler hatırlayacaklar:
Programda, İsrail ile Türkiye arasındaki büyükelçiyi “alçaltma” gerginliği tartışılıyor. Güya deneyimli diplomasi muhabirlerinden ve “360º” derece programının sunucusu Şirin Payzın, Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz yıl Davos'ta sergilediği tavrın nezaketsizlik olduğunu ve Tel Aviv Büyükelçisine yapılan hareketle de buna cevap verildiğini söylüyor.
Yani Şirin Payzın, alenen İsrail’lilerin yaptıklarını haklı görüyor ve onları savunuyor. Üstelik, Başbakan Erdoğan’ı “nezaketsizlik” ile suçlayıp İsrrail Devlet Başkanı Peres’i adeta “barış güvercini” ilan ediyor!
Herkesin, Türkiye’ye dost, İsrail’e düşman olması gerektiğini düşünenlerden değiliz. Böyle bir şeyi savunmayız da. Ancak, İsrail Devlet Başkanı Peres ile Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon’ın Türkiye’ye karşı sergilediği düşmanca tavırları savunanlara karşı bigane kalmamız düşünülmemeli.
Ne Peres ne Ayalon düşmanca tavır sergileyenlerin ilkleri değil. Önceki yıllarda da politikalarını “düşmanlık” üzerine inşa eden pek çok İsrail’liyi tanıyor ve biliyoruz. Tarihte de bunların örnekleri çok.
Üstelik siyonist yahudiler, bunu dinlerinin bir gereği olarak yaptıklarına inanıyorlar. Yani bir nevi “cihad” yapıyorlar.
Ancak, Türkiye’de yaşayıp da kendini Türk ve hatta müslüman gibi gösterip bunları savunanlara sessiz kalınamaz? Bu ikisi (Türk ve müslüman) olmasa bile, Türkiye’de yayın yapan ve “tarafsız” olmayı ilke edindiğini ileri süren bir televizyonda her hangi birinin bunları açıkça savunması ne anlama geliyor?
Evet, Şirin Payzın maalesef söz konusu programda bunu yaptı. İsrailli siyonist yahudilerden daha çok “kralcı” oldu.
“Haber Masası” programında, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon'un Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol'a yönelik davranışı değerlendiren Payzın, “Şimdi Başbakan Erdoğan'ın geçen sene Davos'ta yaptığı da büyük bir nezaketsizlikti. Karşınızda ılımlı bir politikacı, Türkiye'yi seven bir politikacı vardı. Peres… Peres'e büyük nezaketsizlik yaptı.” dedi.

Payzın, söylediklerini bakın nasıl savunuyor: “Sen nezaketsizlik yaparsan, küfredersen senden daha fazla nezaketsiz, daha fazla küfreden, daha fazla bağıran her zaman biri çıkar. (…) Güvercini ezersen şahinle karşı karşıya kalıyorsun.”
Şimdi, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon yaptığı “nezaketsizlik”ten dolayı özür dileyerek söylediklerinde haksızlık yaptığını kabul edip hem muhatabından hem de Türk Milleti’nden affını talep etti. Daha önce de aynı şeyi Peres yapmıştı.
Peki Ayalon’un söylediklerini haklı gören ve savunan Şirin Payzın ne zaman özür dileyecek?
Yoksa, söylediklerini hem muhatapları hem de Türk Milleti’nin fertleri olarak bizlerin yutacağını mı zannediyor?