Basket ligi lideri Fener, bira firmasının takımıyla oynuyor.
Rakibi lig sonuncusu.
Fener’in maçı büyük bir rahatlıkla ve farkla kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Sıradan bir maç, lâkin o gün o salonda olanlar sıra dışı bir durumla karşılaşıyor.
Fener’in ve A Milli Takım’ın koçu Bogdan Tanjeviç salonda da, yok gibi.
Kenarda; gözlerini bir noktaya öyle sabitlemiş, oturuyor.
Bir heykel gibi; maçla takımla ilgilendiği yok.
O yerinde duramayan, her maçta zıp zıp zıplayan, hareketliliğinden dolayı bir gram yağ tutmayan Tanjeviç gitmiş, yerine Mesut Yılmaz misali, donuk, ruhsuz bir zât gelmiş.
¥
Fener’i resmen “yardımcılar” idare ediyor...
Molaları onlar alıyor; taktikleri onlar veriyor.
Tabela da kötü; Fener lig sonuncusuna resmen yeniliyor...
Bu liderlikten inmesi demek.
Dahası büyük ayıp.
Futbolda olur ama, baskette birincinin sonuncuya yenilmesi binde bir ihtimaldir.
¥
Tanjeviç’e ne oldu böyle?..
Parasını mı alamadı; Başkan’dan fırça mı yedi?..
Borsada para mı batırdı, eşiyle kavga mı etti?..
Var bir şeyler de, ne?..
¥
O gün...
Fener bir güzel yenilmiş, izleyenler de fena halde şaşırmıştı...
Tanjeviç ise, son düdüğün çalışından birkaç dakika sonra yerinden ağır ağır kalkarak, başı önde, doğrudan dışarı çıkmıştı.
Maçın kaç kaç bittiğini, kimin yendiğini, kimin yenildiğini bilmiyordu belki de...
O kadar ilgisiz gibiydi olan bitene.
¥
Ne oldu, ne olmadı derken...
Öğrendik;
Adamcağız,
bir süredir kendisine hayli rahatsızlık veren hastalığının ciddi, çok ciddi olduğunu öğrenince, adeta yıkılmış...
Tanjeviç kanser!..
Tahlil sonuçları bunu göstermiş; adam şimdi ne yapsın Fener’i, ne yapsın Milli Takım’ı, parayı pulu!..
Fener şampiyon olsa;
Milyon dolar şampiyonluk primi alsa ne önemi var.
Parası zaten çok, yese yese bitiremez, kendisi değil sadece torunları da bitiremez...
De...
Böyle bir durumda, paranın pulun önemi ne!..
Başarının, şöhretin anlamı ne!..
¥
Fener, lig sonuncusuna yeniliyor...
Herhangi bir anında, maçı döndürmek için kafasındaki 40 tilkiyi aynı anda çalıştıracak olan, agresif, hiperaktif koçun umurunda değil.
Başarı, şöhret, para, galibiyet, yenilgi, hezimet, rezalet...
Boş...
O sadece amansız hastalığını düşünüyor;
Ve kimbilir neler neler düşünüyor...
“Kolon kanseri”nden kurtuluş var mı?..
NBA’in deneyimli koçlarından George Karl da kanserle ne zamandır savaş vermekte.
Tıp ilerliyor, bakarsın “ölene kadar” bir çare bulunur bu işe...
Parayı, pulu, şunu, bunu boşver...
Koç’un aklı “bağırsaklarında!..”
Kolon kanseri, erken teşhis sözkonusu ise -belki- tedavi edilebilir diyorlar.
Tanjeviç, boş vermiş Milli Takım’ı Fener’i...
Aklında o soru:
“Acaaba... Tedavi edilebilir mi?..”
¥
Dünya nasıl da sıfırlanıyor değil mi?..
Hele,
İman olmazsa!..
ÖZOK DA KANSER
Biliyorsunuzdur da...
Gözünüzden kaçmışsa, bilginize sunmuş olayım:
Hani, “İmam Hatipli bir Başbakan’ı içime sindiremiyorum” diyen bir zat vardı.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok.
Kendisi hayli zamandır görünmüyor.
Geçtiğimiz günlerde TBB’nin bir “anayasa çalışması” için İl Baro Başkanları Ankara’da bir araya geldi.
Özok, toplantıya Başkanlık edemedi.
Zira Amerika’daydı...
Ve kanser tedavisi görüyordu.
Kendisiyle zaman zaman karşı karşıya geldik; tartıştığımız atıştığımız oldu.
Bazen de, aşırı ilgi gösterdi bize.
Bir keresinde, yüzlerce davetlinin arasında, kollarını açtı...
“Gel Serdar Bey, beni yerden yere vuruyorsun ama ben seni çok takdir ediyorum. Sıkı gazetecisin” diyerek sarıldı.
Biraz alkollüydü, belki de bu durumun tesiriyle
“Ver bana vekaletini, avukatlığını yapayım” bile dedi.
¥
Ben Özok’un durumuna da üzüldüm.
Kendisine şifa diliyorum.
Ve...
Gönlümden geçen;
ideolojik saplantıları yüzünden kırdığı, incittiği, mağduriyetine sebebiyet verdiği insanlardan bir açıklamayla “özür dilese” diyorum.
Kanser’i yenecek bir ilaç yok; “moral”in yüksek olması “ilaç” yerine geçiyormuş...
Ben buradan kendisine “şifa dileklerimi” iletiyorum.
Allah’tan ümit kesilmez Başkan.
Moralini yüksek tut.
ALLAH RAHMET EYLESİN
Sevdiklerimiz birbiri ardına vefat ediyor.
Son olarak, Mustafa Karahasanoğlu ağabeyimin kayınvalidesini kaybettik.
Allah (CC) rahmet eylesin.
Mekânı cennet olsun.
Yakınlarına sabır versin.
Dualarınızı eksik etmeyin.