Hüseyin Koç

Hüseyin Koç

Tatlandırıcılar (1)

Tatlandırıcılar (1)

Konunun gündeme geliş sebebi
Bir dönem Amerika’da kansere neden olduğu gerekçesiyle diyetisyen ve doktorlar tarafından kullanılması tavsiye edilmeyen yapay tatlandırıcıların büyük şehirlerde tezgâhlarda bile açıktan satılıyor olması, 2000’li yıllarda yapay tatlandırıcı ithalatının 13 kat artması ve yıldan yıla da artış göstermesidir.
Şeker ve tatlandırıcılar
Şeker, hazmı kolay, kana karışması hızlı, saf ve enerji değeri yüksek temel bir besin maddesidir. Tarihin derinliklerinde eldesi ya da temini çok zor olduğu halde geçen yüzyılın başlarından itibaren kolay üretilir hale gelmiştir. O ölçüde de tüketimi artmıştır. Bugün dünyada şeker tüketimi 145 milyon tona ulaşmış bulunmaktadır. Zira, insanlar tarafından sevilerek tüketilmektedir. Kontrolsüz ve fazla tüketimi, fayda yerine zarar vermektedir. Bu nedenle, yaşam kalitesini yüksek tutmak isteyenler ile formda kalmak isteyenler ve şeker hastaları sınırlı kullanmaktadır. Bu tür tüketiciler, tat alma zevkinden mahrum kalmadan tatlı ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla, tatlı özelliği olan fakat kalori değeri düşük tatlandırıcıları tercih etmektedir. Ne var ki, tatlandırıcılar, beynin tokluk merkezi tarafından algılanmadıklarından tatlı ihtiyacı bastırılamamaktadır.
Doğal tatlandırıcıların başında, bal gelmektedir. Bal, hem kalori değeri (1 g, 64 kalori) sakkarozdan-çay şekerinden (1 g, 48 kalori) %33 daha fazla hem de vücudun yaşlanmasını hızlandıran serbest radikallerin tutulmasını sağlayan antioksidan etkisi yüksektir. Sabır otu ve şeker otu da doğal tatlandırıcı kaynaklarındandır. Sabır otunun kalorisi şekere yakın olmakla beraber şekerden çok tatlı, şeker otu ise şekerden 200 kat daha tatlıdır. İleriki tarihlerde, bu bitkilerle ilgili birer yazı programlanmıştır.
Günümüzde çoğu insan, formda kalmak, şekerin diş sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinden korunmak ya da kilo vermek-zayıflamak maksadıyla tatlandırıcı kullanmaktadır. Enerji alımının kısıtlanmasında kullanılan çeşitli yapay tatlandırıcılar vardır. a) Besin değeri olan ve enerji içeren tatlandırıcılar: Sukroz, glikoz, fruktoz, mısır şurubu, maltoz, maltodekstrin, dekstroz, bal, şeker alkolleri (sorbitol, mannitol, xsilitol, maltitol, eritritol, laktitol, isomalt), diğer şeker alkollerinden hidrojene edilmiş nişasta hidrolizatı. b) Besin değeri olmayan ve enerji içermeyen tatlandırıcılar: Sakkarin, aspartam, asesulfam potasyum (asesulfam-K), siklamat, alitam, sukraloz. Yapay tatlandırıcı ile yapılan tatlılarda, tatlandırıcının yiyeceğe piştikten sonra eklenmesinin gereğini vurgulayalım. Yapay tatlandırıcılarla ilgili değişik görüşler bulunmakla beraber bazı araştırma sonuçları aşağıda verilmiştir.
ASPARTAM (E.951). Kodekslerde, kırmızı renkli işaretlidir. Enerji ve besin değeri olmayan (sakkarin, asesulfam potasyum, siklamat, alitam, sukraloz) bir tatlandırıcıdır. Kullanıldığı yerler: Meşrubatlar, meyveli içecekler, sakızlar, meyveli yoğurtlar, dondurulmuş tatlılar, sofralık tatlandırıcılar, ilaçlar, çocuk şurupları, antibiyotikler, düşük kalorili gıdalar, çikolatalar, sporcu içecekleri, nane şekerleri, dondurmalar, kahvaltılık gevrekler, konserve meyveler. Çok fazla yan etkisi saptanmıştır. Bazı kişiler aspartama karşı alerji gösterir. Bu kişilerde, en önemli reaksiyonu migrendir. Aspartam içerisinde bulunan fenilalanin ve aspartik asit, mide enzimleri tarafından parçalanarak kanserojen etkili diketipiperazine adlı madde meydana gelir. Yapılan araştırmalarda; düzenli olarak aspartam verilen farelerde de tümörlerin ortaya çıktığı, aşırı tüketiminin ileride beyin tümörleri ve beyin hasarına neden olduğu gibi baş dönmesi, baş ağrısı, adet düzensizliği, unutkanlık, eklem ağrısı, bulantı, uyuşukluk, kas spazmları, şişmanlık, depresyon, korku atakları, huzursuzluk, konvülsiyon, görme kaybı, işitme kaybı, kulak çınlaması, yorgunluk, tat kaybı, Parkinson, çarpıntı, soluma zorluğu, döküntü, mültiple skleroz gibi belirtiler de gözlenmiştir.
XSYLITOL (Ksilitol)(E.967). Bitkilerden ahududu, kıvırcık ve hindibada doğal olarak bulunmaktadır. Yapay olarak kağıt hamurundan üretilir. Kullanıldığı yerler: Karbonhidratlandırılmış hazır tatlılar -şekerlemeler-, çikolatalar, reçeller. Kodekslerde, kırmızı renkli işaretlidir. Fareler üzerinde yapılan çalışmalarda, böbrek taşı ve idrar yollarına etkisi ile psikolojik huzursuzluklara sebep olduğu saptanmıştır.
SACCHARINE (SAKKARİN)(E. 954). Toluenden elde edilir. Toluene, kanserojen olup kodekslerde kırmızı renkli işaretlenir. İlk defa 1977’de üretilmiştir ancak Amerika’da yasaklanmıştır. Daha sonra, ambalajının üzerine “Bu ürünün kullanılması sağlığınıza zararlı olabilir” ibaresi yazılarak piyasaya verilmiştir. Yapılan araştırmalar sonucu, Food and Drug Administration (FDA) 1977 yılında yüksek doz sakarin tüketimini yasaklamıştır. Fakat daha sonra Amerikan Tıp Konseyi kısıtlı kullanımın (2,5 mg/kg/gün) sağlık üzerine güvenli olabileceğini bildirmişse de sakarinin zararsız olmadığı ve epitel dokuda yapısal değişikliklere neden olacağı bulunmuştur. Ayrıca hamile annelerde bebeğe geçip birikme yaptığı belirlenince hamile annelerin kullanımı yasaklanmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Koç Arşivi