Ali Eyvaz

Ali Eyvaz

Bunlar da Youtube Donkişotları

Bunlar da Youtube Donkişotları

“Bazen alınmak pek tatlı gelir, değil mi? İnsan, kimseden kötülük görmediğini; kırgınlığı kafasından uydurup laf olsun diye, sırf sahne yaratmak için yalana sarılarak pireyi deve yaptığını bildiği halde surat asar, büyük bir zevkle gücenir ve bunu gerçek nefrete kadar da götürür… Rica ederim, kalkın da yerinize geçin; çok rica ederim. Bunların hepsi yapmacık hareketler.” (Karamazov Kardeşler’de yaşlı keşiş Staretz’in işbilir şarlatan Fyodor Pavloviç’e söylediği sözlerden bir bölüm)

Youtube’un yeniden erişime açılması karşısında bazılarının yasaklardan müteessir olmuş bir pozisyon sergileyerek, “Yasaklı daha binlerce site var” şeklindeki sitem yüklü mesajlarını okumuşsunuzdur.

Modern insanın “birileri bir yerlerde bir şeyler yaşıyor da ben ondan geri mi kalıyorum yoksa” şeklindeki azgın iştihası, kimi zaman en hayasız linç hareketlerinin başlıca motivasyon kaynağı oluyor.

Hiçbir şekilde iflah olmaz bu iştiha, menfaat temin edilen sonuçlar doğuracak tepki gösterme biçimleri sergilemeyi beraberinde getiriyor.

Son zamanlarda kendini entelektüel sanan zevat içinde “sosyal medya” merakı başladı. Gözetleme veya “ortamda bulunma” ihtirasının sürüklediği ve haybeden kendini el içinde ifade etme ihtiyacının tatmininden başka bir şey olmayan bu tür bir merak biçimi halinde olma durumu, “yasaklara karşıyım” yollu ucuz özgürlük havariliği yapmanın da yollarını temin ediyor.

Atatürk’e hakaret içeren videolar kaldırıldığı için Youtube’a erişim yasağı sona erdi. Bu gelişme üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “Yasağın kalkması sevindirici, ancak yetmez. Türkiye’de hala 4 binin üzerinde siteye erişim engeli var. Türkiye, artık yasakçı zihniyetten kurtulmalı” demiş.

Böylece ana muhalefet partisi de “özgürlüklerden” yana tavır koymuş oldu. “Yasakçı zihniyetin linçi” şu sıralar hiç risk içermediği için bundan geri durmamak gerekirdi ve Tekin de geç kalmayıp davrandı.

Tekin ve klavyeye parmağı aylarca değmediği her halinden belli olan bu özgürlük kalkışmacıları da dahil kamuoyu denilen o kutsal inek biliyor mu acaba, o 4 bini aşkın yasaklı sitenin içinde siyasi gerekçelerle yasaklı olanların sayısının sadece bir elin parmakları kadar olduğunu; geri kalan binlercesinin ise pornografik içerikli yayın yaptıklarını. Bilmeyenlere söyleyecek söz, yukarıda Staretz’in söylediklerinden başkası olamaz.

İnternet yasaklarının en çok ne gerekçelerle olduğunu çok iyi bilip, bu yasakların bütünüyle kaldırılmasını buyuranlara gelince; onlar zaten belirli siyasi projenin gayet bilinçli misyonerleri durumundalar.

Mesela haber kanallarında son zamanlarda “sosyal medya” programı yapma modası başladı. Bahsi geçen siyasi projenin somut adımları durumundaki bu programların da bir gediklisi var. “Pornoma dokunma” döviziyle eylem yapan, çarpılmış da ağzı eğilmiş tipteki bu adam, çok bilmiş havalarla kendince dünyanın merkezi gördüğü “yüksek youtube duyarlığını” arzı endam ettirip duruyor.

Hatta bu adam bir keresinde NTV’deki bir hanım haber sunucusuna “Aslında yasaklıyorlar da ne oluyor? Benim gibi adamlar gene giriyor. Hatta devlet interneti Türkiye’de tamamen yasaklasa bile beni iki yıl götürecek o yasaklı malzeme arşivimde mevcut. Onlardan (…)’ya verdim. İsterseniz size de bir takım verebilirim” diyerek, kırmızı başlıklı kızı kandırmaya çalışan sapık kurt gibi hınzır hınzır sırıtmıştı.

Adam burada devlete karşı “entelektüel alınmışlığın” da ötesine geçerek, sunucu kızı resmen sınamaya çalışıyor. Yasakçı devletin karşısında Donkişot havaları estiren, çarpılmış da ağzı eğilmiş bu adam, kocaman dişli, kepçe kulaklı, kirli ve kıllı elleriyle insafsız ve son derece çirkin bir kurt olmasına rağmen, zekasıyla böyle bir kızı kendine hayran bırakıyor olması gerçeğiyle aslında hepimize meydan okumuş oluyordu.

Salaklığın bedava dağıtıldığı pazarlardan beslenen ve sosyalleşmenin pelteleşmiş bamya gibi sünmek olduğunu sanan o mevsimi geçmekte olan kız ise haber sunuculuğunun yanında “devletin koyduğu internet yasaklarına karşı tepki de gösterirmiş” dedirtebilmek için mevzuyu izleyicileri bamyadan tiksindirme noktasına kadar getirdi.

Böyle işlerle de uğraşıyor ve bu tür malzemeleri yasaklayanlara karşı mücadele ediyor gözükmenin kendisine dört başı mamur entelektüel bir katkı sağlayacağını ve bu ilginin onu sosyal medya gediklileri nezdinde üst bir noktaya taşıyacağını vehmediyor oluşu, bizi sadece hain kurtun emelleri bakımından üzüyor. Yoksa kime ne?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Eyvaz Arşivi