Ayıp oluyor Kemal Bey!

Ayıp oluyor Kemal Bey!

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Wikileaks belgelerinin üstüne balıklama atladı.

Gören de kendi bir yolsuzluk dosyası bulmuş üstüne gidiyor sanır yani.

Bulduğu diplomatik dedikodu.

Dönemin Amerikan Büyükelçisi Edelman’ın Ankara’daki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından aldığı bir dedikoduyu diline doladı.

İddia, Başbakan Erdoğan’ın İsviçre’de 8 gizli hesabı olduğu yolunda.

Edelman bu dedikoduyu Washington’a rapor etmekte bir sakınca görmemiş, hatta keyifle yolladığı bile söylenebilir.

Ne de olsa randevu bile alamadığı bir Başbakanı hedef alıyormuş.

AK Parti iktidarına yönelik genel tutumu düşünüldüğünde şaşırtıcı değil.

Ancak, Türkiye gibi bir ülkenin başbakanının kalkıp İsviçre’de tam da 8 hesap açtığına inanmak veya inanıyor görünmek şaşırtıcı.

Erdoğan’ın değil 8 gizli hesabı, küçük bir tasarruf hesabı olsaydı şimdiye kadar çarşaf çarşaf yayınlanırdı.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın İsviçre’de gizli hesabı olduğunu düşünmek bile şaşırtıcı ve yeterince küçük düşürücü.

Türkiye’ye sıradan bir Afrika diktatörlüğü muamelesi yapmak anlamına gelir bu.

Tuhaf olan Kılıçdaroğlu’nun bu konuda da sözünün arkasında duramaması.

Sonra CHP yandaşları Salih Memecan’a kızıyorlar Kılıçdaroğlu’nu dansöz olarak çizdi diye...

Ne dedi Sayın Kılıçdaroğlu, “Başbakan çıksın bu iddiaları yalanlasın, bu bize yeter...”

Başbakan Erdoğan zehir zemberek bir açıklamayla iddiaları yalanladı, hatta Amerikan yönetiminden yaptırım talebinde bulundu.

Kılıçdaroğlu bu açıklamanın ardından önce “Bana kızmasın, Amerika’ya kızsın” dedi ama yalanlama yeter sözünü unuttu.

Şimdi de tutturmuş, “Erdoğan 8 bankadan ‘hesabım yok’ yazısı alsın” diyor.

Ülkenin başbakanının İsviçre bankalarına yazı yazıp “Lütfen hesabım olmadığına ilişkin yazı verin. Ülkemde kimi siyasetçiler Türk Malı Amerikan dedikodularını gündemde tutuyor. Verin de kurtulayım” diyecek.

Biz de yazılar geldiğinde mutlu olacağız.

Bence dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir siyasetçi mesnedi bulunmayan iddialar karşısında başbakandan böyle küçültücü bir tavır almasını istemez, isteyemez.

Kemal Bey hem kendini inkar eden tavrı, hem de Türkiye’yi hedef alan tutumuyla yanlış yapıyor.

Hala sigorta müfettişi gibi davranıyor.

Müfettişlerin yeri siyaset arenası olamaz...

Bu onun bileceği bir iş ama müfettişlerin de ülkesini ve ülkenin itibarını düşünmesi gerekir.

Amerikan belgelerine o kadar itibar ediyorsa, CHP üzerine yapılan analizlere kafa yorsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi