Ali Eyvaz

Ali Eyvaz

Artık gelmelerinden korkulmayan Türkler

Artık gelmelerinden korkulmayan Türkler

Şu sıralar dünyada ve Türkiye’de en rahat biçimde hakaret edilen millet Türkler, en kolay üzerinde ahkâm kesilen ve hakkında teatral fanteziler kurulan din ise İslamiyet olmaya başladı.

Belçika’da Flaman Parlamentosu Başkanı Jan Peter Peumans, katıldığı bir yarışma programında Fransız düşünür Voltaire’in, “Yeryüzündeki en iğrenç halk” olarak hangi milleti tanımladığı sorusuna, bildiğini itiraf ettiği doğru şık olan “Yahudiler” yerine “Türkler” şıkkını tercih ederek, Voltaire namına aklı sıra bir “güncellemede” bulundu. Bu olayın üzerinden henüz 15 gün geçti ve mesele unutulup gitti.

Geçmişte küçük bir eleştiri yüzünden “Yahudilerin gazabına uğradığı” için doğru cevabı vermekten korktuğunu itiraf eden Jan Peter Peumans, bu yüzden hakaret ettiğinde başına hiçbir şey gelmeyeceğinden emin olduğu millete, yani Türklere hakarette bulunmayı tercih ettiğini söylemiş oldu.

Peter Peumans, bu hareketiyle bizi korkunç bir gerçekle yüz yüze bıraktı. .
Hadi Yahudiler çok güçlü ve Türkler Yahudilerin yanında korkulacak bir millet olmaktan çoktan çıktı; peki Jan Peter Peumans Türkler yerine “Çingeneler” deseydi acaba ne olurdu?

Çevreciler, incik boncuk tütsü mütsü meraklıları, otantik ve mistik mekân müptelaları, topuğunu seyre dalıp da kalın ve pis nasırının yarıklarında etnik keşiflerde bulunduğunu sanan budalalar, bilumum liberaller, eşcinsel kulüpleri elbette ki ayağa kalkardı.

Bu tavır, onların Çingenelere olan saygıları ve yüksek insanlık ideallerine bağlılıkları yüzünden sadır olmazdı. Sadece şu sıralar bu tip tepkiler vermenin geçer akçe olması ve bunun belirli ideolojik bir zemine oturması yüzündendir.
Yoksa İstanbul’da ve Avrupa metropollerinde Çingenelerin bin yıllık yaşam alanları, şehrin yeni zenginleri tarafından bir bir işgal edilirken, yukarıda adı zikredilen zümrelerin hiç birinin kılını dahi kıpırdatmadığına tarih şahittir.

Avrupalıların “Türkler geliyor, Akincilâr (halen Cermen topluluklarının telaffuz biçimiyle) geliyor” feryatlarının, artık birer Viking masalı mesabesinde sayıldığı devirlerde yaşıyoruz.
Türklerin hâlâ “tehlikeli” olabileceği varsayımını sadece Wikileaks belgelerinde, o da ikbal karşılığı haysiyet pazarlayan kimilerinin kâfire ispiyonuyla duyar olduk.

SEN HANGİ TANKIN NAMLUSUNDA YUMURTA KIRDIN Kİ

Ak Partili Burhan Kuzu’ya yumurta yağdıran SBF’li Solcu öğrencilere bazı muhafazakar yazarlar, “niye dün tanklar Sincan’a yürürken, rektörler asker brifinglerine giderken bu protestoları yapmadınız?” diye soruyorlar.
Peki 28 Şubat döneminde bu sayılanlara tepki gösteren bir avuç öğrenciyi siz ne kadar desteklediniz ki?

İçinizden bazılarınız “Yahu biz korkudan uyku bile uyuyamazken Sincan’da Kudüs Günü düzenleyen, üniversitelerde eylem üstüne eylem koyan bu adamlar bu cesareti nereden alıyor! Demek ki arkalarında istihbarat servisleri var. Bizi kışkırtıp kodese sokturmak istiyorlar” iftiralarıyla o iflah olmaz korkaklığınızı sergilemediniz mi?

İşler azıcık ciddiye binse, “Canım Hoca’nın yaptığı da fazlaydı” diye tornistan etmeye hazır tipler, bugün bambaşka siyasi disiplinlere mensup kimselerden “başörtüsü eylemi” dileneceğine, tanklar Sincan’a yürürken neden namlularında birkaç yumurta patlatmayı düşünmediklerinin özeleştirisini versinler.
Böyle bir şeyi düşünmek şöyle dursun, düşünmüş olanları da, saklandıkları samanlıklarda kendilerini de açığa çıkaracakları paranoyasıyla boğmaya çalıştıklarını kimse unutmuş değil.

Kurnazlığı, hesapçılığı, sağlamcılığı maharet sayan; cesareti, serden geçmeyi, gerçek bildiğini müdafaayı ise ucuz kahramanlık olarak görenler, her şart ve zeminde ahlak ve haysiyet yücelttikleri için “sınıflarını doğrudan geçemeyen” üç beş tane genci bile savunamayıp onları 28 Şubat işkencecilerinin önüne atarken, şimdi bambaşka siyasi kamplara akıl verir pozisyonda dalaşmaya kalkıyorlar.
Bunu yaparken de sanki dün çok bedel ödemiş de bugün onlara yaslanıyormuş pozlarında, ihanet ettiklerinin mazideki hayatlarını hayasızca gasp etmeye yelteniyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Eyvaz Arşivi