Mehmet Talu

Mehmet Talu

Yılbaşı, toplumsal bir isyandır 8

Yılbaşı, toplumsal bir isyandır 8

Türkiye, yüzde 98'i Müslüman olan bir İslâm ülkesidir. Durum böyle olunca bu millete İslâm dışı yaşantılar yaraşmaz. Bir hıristiyan adetinin ihya edilmesi, her Müslüman için manevi tehlikelerin ve inanca dayalı tahribatın en büyüklerinden ve en korkunç olanlarından sayılır. Öyle ise hiçbir Müslümanın noel ve yılbaşı çılgınlığına, toplumsal isyan arzeden noel ve yılbaşı eğlencelerine bulaşmaması, ona yanaşmaması lazımdır. Yoksa çok yazık olur bize! Aman, yeni yıla veballe, günah, şom ve uğursuz bir şekilde başlayıp sonunda pişman ve perişan olmayalım!

Bize ne elin yortusundan, noel babasından, yılbaşı kutlamalarından? Hiçbir hıristiyan, hiçbir yahudi veya İslâm dışı inanca sahip olan hiçbir insan, bizim Hicri yılbaşımıza, dini bayram ve kutsal günlerimize ilgi duyar mı? Elbette duymaz. Öyleyse bizler Müslüman olarak niçin bir hıristiyan adeti, bir hıristiyan yortusu ve gerçeklerle hiçbir ilgisi ve alakası olmayan bir yılbaşı kutlamalarına aynen onlar gibi katılma ihtiyacını duyuyoruz?

Bizler, en son ilâhî dinin mensupları olarak, başka dinin taraftarlarına benzemekten son derece sakınmamız gerekir. Bu durum aynı zamanda bizim, yani Müslümanların inanç meselesidir. Şu noel ve yılbaşı eğlencelerini benimsemek, her türlü kefere-î fecerenin günlerine, bayramlarına iştirak etmek, hatta gönül vermek, onlar gibi yiyip-içmek, gülüp-eğlenmek, Müslümanı; ALLAH korusun, inancından ve imanından uzaklaştırmaya sebep olabilir.

Büyük bir peygamberin doğum gününü, böylesine hiçbir İlahî dinde yeri olmayan bir takım gereksiz ve günah bataklığına sürükleyen eylemlerle kutlamak elbette doğru değildir. Kaldı ki; Hz. İsa (A.S.) gibi ulu'l-azim bir peygamberin doğum tarihi böyle olsa bile onu içkilerle ve kumarlarla kutlamak inançlara ters düşen bir olaydır. Bundan ciddi şekilde sakınmak her Müslüman için en önemli bir vazife kabul edilmelidir.

İman ehli olan Müslümanlar bir an için başını iki avucunun içine alarak düşünmeli ve derin bir tefekküre dalmalıdır: Benim inancımla bu noel'in, bu yılbaşının ne münasebeti var? Benim Peygamberimin doğumu başka hiçbir din mensubunu ilgilendirmezken, ben onların böylesine basit yortularına ve yılbaşı çılgınlıklarına neden iştirak ediyor ve niçin onlar gibi o geceyi günah batağı içinde geçirmeye çalışıyorum? diye her Müslüman bütün bunları ve daha nice soruları çok iyi düşünmeli cevabını ve kararını ondan sonra şuurlu bir şekilde vermeye çalışmalıdır.

Bugün için dünya üzerinde, her zamankinden daha fazla olarak, korkunç bir Müslüman katliamı hüküm sürdürülmektedir. Böylesine kıyımların, çok yönlü zulüm ve işkencelerin devam ettiği ve Haçlı zihniyetine sahip olan Batılı ülkelerin seyirci kaldığı, hatta büyük ölçüde destek verdiği bir zaman dilimi içinde olsun, dünya Müslümanlarının, özellikle Türkiyeli Müslümanların gözünü dört açması ve gaflet perdesini yırtması lazımdır. Müslümanlarla, hatta hıristiyanlıkla bile yakından-uzaktan en ufak bir alakası olmayan şu yılbaşı çılgınlığından, şu çam katliamından ve şu hıristiyan adetlerini benimsemekten ve onlara benzemekten uzak kalınmalıdır, artık. Aslında bu yılbaşı eğlencelerinin hristiyanlıkta da yeri yoktur. Evet, ahlâka uymayan eğlenceler sadece bizim dinimizde değil, hristiyanlıkta da ayıptır, isyandır, haramdır. Bırakın hristiyanlığı; putlara, ilahlara, heykellere tapan dinlerde bile bu kadar ahlâk dışılığa yeşil ışık yakılmaz.

İslâm coğrafyasının büyük bir bölümünde açlık, yokluk, iç ve dış savaş sebebiyle Müslümanlar kan ağlar, feryat eder, tarihte emsali görülmedik derecede zülme maruz kalırken; bazı Müslümanların bilerek veya bilmeyerek bir gayrımüslim uydurması olan yılbaşı günü ve gecesinde birçok hata işlemeleri, birçok büyük günahları işlemeleri ve hattâ irtidada kadar giden yollara dahi sapmaları gerçekten çok düşündürücü olmaktadır. İşte o hataların bir kısmı:

1- İman yönünden:

Noel ve yılbaşı gecesinde tertip edilen ve dinen gayr-ı meşru olan eğlencelerin, işlenilen haramların meşru ve mübah kabul edilmesinin; hele hele çam ağacı altında yemek yenilirse, ömür uzarmış, yeni yılın ilk saatlerine neş'e içinde girilirse, gelecek yıl aynı neş'e ile devam edermiş, genellikle karla örtülü, kırmızı başlıklı paltosu ve kocaman beyaz sakalı ile temsil edilen efsanevî bir kişi noel babanın, gökyüzünde rengeyiklerinin çektiği bir kızakla ya da yerde eşek sırtında veya yaya olarak dolaştığına ve evlere bacalardan inerek başta çocuklar ve fakirler olmak üzere insanlara çeşitli hediyeler bıraktığına ve benzeri hurafelere inanmanın neticesi: Kâfir olmaktır, dinden çıkmaktır.

2- Ağaç katliamı: Her yılbaşında noel uğruna binlerce çam fidanı heba edilmektedir. Türkiye'de her geçen gün yeşillik oranının azaldığına dikkat çeken orman mühendisi uzmanlar, kesilen çam fidanlarının bir günlük eğlence için feda edildiğini kaydederek, şunları söylüyorlar: Binlerce çam fidanına yazıktır. Kutlamalarda çam fidanı kullanılsa ne olur, kullanılmasa ne olur? Türkiye'de her geçen gün azalan yeşil alanlar, yanıp kül olan ormanlar göz önüne alındığında, her yılbaşında 50 bin çam fidanını göz göre göre kaybetmek ihanettir.

3- Açıklık-saçıklık ve fuhuş: Noel ve yılbaşı gecesinde kadın-erkek dekolte kıyafetleriyle dans etmek, dinimizin ahlâk ve haya esaslarına aykırı olup haramdır. Ayrıca bu gecede eğlenmek adına yüzlerce genç kız bekâretini; hanımlar namus ve iffetini kaybediyor ve bunun dayanılmaz sonucu olarak fuhşun çirkef kollarına düşüyor. Bu tür manzaraları her yılın ilk haftasında gazete ve haber programlarından içimiz sızlayarak izliyoruz. Bu gecede; özellikle fuhuş ticareti yapanlar işbaşında oluyorlar. Kendilerine sermaye kazandırmak için kollarını sıvamış, adeta avının üzerine atlamaya hazır bir aç kurt gibi masum ve cehaletinin kurbanı hanım yavrularımızı bekliyorlar.

4- İçki ve kumar: Bunlar, haddizatında hem dînî ve hem de millî hasletlerimizi kökten mahveden birer baş düşmandırlar. Zira içki ve kumar bütün kötülüklerin anasıdır. Yılbaşı gecesinde içki içmek ve kumar oynamak sanki bir matahmış gibi hareket etmek, o gün toplanarak içki ve sefahat âlemlerine dalmak, kumarın her çeşidiyle tam bir iflâs ve isyan bayrağı çekmek, kadınlı-erkekli, danslı-sazlı ve cazlı gayrımeşru ve gayrı-ahlâkî hareketlerle haram ve helâl demeden sermest olmak, insanlık ve Müslümanlık kurallarına sırt çevirerek bayağılaşmak ve adileşmek necib bir millete ve onun tarihine, bu vatan için canlarını feda eden atalarının ideallerine asla uygun düşmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi