M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Merhum Erbakan'ın İzinde Olanlar

Merhum Erbakan'ın İzinde Olanlar

Bir önceki yazımda, kaybettiğimiz iki değerli şahsiyetten bahsetmiştim.

Yazımız yayında iken, bu kez bir büyük şahsiyetin daha kaybedildiği haberini aldım.

Merhum Erbakan Hocamız, asra damgasını vurarak ve silinmez izler bırakarak Rahman'a kavuştu.

O'nun hayatını anlatacak değilim.

Neler yaptığını, neleri başarıp başaramadığını da...

Medya haberlerinde bunları bol bol bulabilirsiniz ve bundan sonra da zaten görüp okuyacak ve dinleyeceksiniz.

Daha 1969'da Konya'dan bağımsız aday olarak ilk siyasete atıldığında yakından tanıdığım Erbakan hocanın kırk yılı aşkın mücadelesini özetlemeye çalışmak, bu sütunun vüs'atini aşar.

Ancak, vefatıyla birlikte çeşitli kesimlerin onun hakkında söylediklerine muttali olunca doğrusu içim burkuldu.

Bu sebeple, merhumu anlatıp övme yerine, gördüğüm bu manzara karşısında bir acı gerçeğe dikkat çekmek istiyorum.

Üstelik, şimdi onun övgüye değil, dua ve istiğfara ihtiyacı var olduğuna inanıyorum..

Ömür boyu iyi bir müslüman olarak yaşama idealiyle nücadelesini sürdüren merhumun hayatı apaçık ortadadır ve yapılacak övgülere iyi bir referanstır çünkü.

***

Genellikle, kişinin vefatından sonra kıymet ve değeri daha da artar.

Bu, hep böyle olmuştur.

Taraflı tarafsız herkes klasik cümlelerle ve abartılı sözlerle medh-ü sena korosuna katılırlar.

En azılı muhalifleri bile, onu övgüde sınır tanımazlar.

Geriye dönüp baktığınızda, arşivleri karıştırdığınızda, neler söylendiğini okuduğunuzda hayret eder ve bu çelişkili durumu hemen fark edersiniz .

Muhtemeldir ki, "ölünün ardından hayır konuşulur" düşüncesi ve geleneksel anlayışı, böyle bir durumu ortaya çıkarmaktadır.

Ama, neden acaba insanlar bunları söylemek için bu insanın ölümünü beklerler?!

Hayatta iken bunları görmeleri, söylemeleri, hakkını teslim etmiş olmaları gerekmez mi?!

O zaman daha tutarlı, daha inandırıcı olmazlar mı?..

Ne yazık ki, böyle olmuyor.

Pek çoğunun, kendileri inanmadığı halde söyledikleri bu söz ve değerlendirmeler, ülkemizde değişmeyen siyasetin çirkin yüzünü bir kez daha gösteriyor!

Dini siyasete alet etmekten şikayet edenler; vefatı, en hüzünlü günü de siyasete alet etmekte beis görmüyorlar!

Ancak, O'nu bilen, tanıyan ve çizgisine tabi olan insanlar, acılarını yüreklerine gömerek, onun hakkında çokça dua ve istiğfarda bulunmaktadırlar.

İslami duyarlılığı hassas olan bir şahsiyetin, vefatından sonra ona yapılacak hizmet ve görevlerin de İslami duyarlılık gözetilerek yapılması pek tabiidir.

Bir müslümanın ardından yapılacak en güzel dini görev de; ona bolca dua etmek ve mağfiret dilemektir..

Cenazesi kaldırılıncaya kadar "Gufraneke Ya Rahman!" nidalarıyla, merhameti sonsuz Rabbimizden "bağışlanma" talebinde bulunmak; bir peygamber buyruğudur çünkü.

***

Sonra?

Sonrası, Muhterem Erbakan'ı "Erbakan Hoca" yapan ve İslam ülkeleri siyasetçilerince "İslam dünyasının lideri" ünvanını alan özelliklerini ve inanç değerlerini ortaya çıkarıp, bunun kaynaklarını tespit etmektir.

Çünkü, peşinden gidilecek olan şahsiyetler değil, ilkelerdir.

Bırakınız başkalarını, örnek model olarak sunulan peygamberlerin bile insan olarak şahıslarına değil, onların vahiyle şekillenmiş ilkelerine uyulur.

Tabi olmak ile mukallid olmak, ittiba etmek ile taklit etmek arasındaki fark da burdadır.

Taklitçiler, doğruyu da yanlışı da aynen alıp yanlışına doğrusuna bakmaksızın uygularlar.

Ama tabi olanlar, yanlışlara değil doğrulara uyar, doğrularla belirlenmiş ilkeleri uygularlar.

Namaz kılarken imama tabi olmak da böyle değil mi?

İmam hata ettiği, yanlış yaptığı zaman arkasındaki cemaat ona uymaz, imamı ikaz edip hatasını giderir, yanlışını düzeltirler.

Vefatından sonra merhum Erbakan Hoca'nın izinde gideceklerini söyleyen kardeşlerimize de diyeceğimiz; onu taklid etmeleri değil, onun da tabi olduğuna inandığımız tek örnek şahsiyet Hz.Peygamber (s.a.v) Efendimiz'in izini takip etmeleridir.

O zaman merhum Erbakan'ı öven -muhalifleri de dahil- herkesin, neyi övdüklerini ve neye tabi olmaları gerektiğini onlara anlatmak daha kolay hale gelecektir.

Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun.

Allah (c.c) merhuma gani gani rahmet ve mağfiret eylesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi