Ahmet Varol

Ahmet Varol

Erbakan ve İslâm Âlemi

Erbakan ve İslâm Âlemi

Tarihe adı geçmiş birçok karizmatik lider var. Günümüzde de önemli karizmatik liderler olduğunu söyleyebiliriz. Fakat bunların çoğunun karizması temsil ettikleri halklar nezdinde ve ülkelerinin sınırları içinde kalır. O sınırların dışına çıkan ünleri ve etkileridir. Karizmaları sınırların dışına taşan liderlerin sayısı ile genel anlamda karizmatik liderlerin sayısı arasında belirgin bir fark vardır.
Prof. Necmettin Erbakan karizması sınırları aşan bir liderdi. İslâm dünyasının her tarafında özellikle İslâmî siyasi akımlar onu bir lider olarak kabul eder, attığı adımları önemserdi.
Ben şahsen ziyaret ettiğim İslâm ülkelerinin hepsinde Erbakan’ın geniş bir kitlesel taban tarafından tanındığını ve çalışmalarının önemsendiğini müşahede ettim.
Bunda tabii Erbakan’ın hem Türkiye’de İslâmî kimliğin ve duyarlılığın siyasi hayata taşınmasındaki aktivitesinin hem de İslâm dünyasında ümmet bilincine dayalı güç birliği oluşturulması çabalarının rolü var. Onun bu faaliyetleri aynı zamanda İslâm coğrafyasında düşüncenin sahaya taşınması çabalarına da cesaret kazandırmıştır. Ondan dolayı İslâm dünyasında bu amaçla çaba sarf eden liderler Erbakan’ı kendileri için lider olarak görmüşlerdir. Onun bu yönden de bir karizmasının olduğunu söyleyebiliriz.
Siyasetin bir parti sınırları içine kapatılanı var, bir de parti sınırlarını aşabileni. Erbakan’ın bu alanda da sınırları aşabildiğine herkes şahittir. Sadece parti sınırları içinde kalan ve tamamen iktidar davasına kilitlenmiş çalışmayla yetinmeyerek davasını geniş bir alana taşımıştır. Bu sebeple bir parti lideri olmaktan ziyade bir dava lideri olarak tarihe geçmiştir. Bu vasfından dolayıdır ki parti genel başkanı olmadığı dönemlerde de dava lideri olmaya devam etmiştir. Parti genel başkanlığına seçilmesi yasaklanmış ama dava lideri olması engellenememiştir.
Dava liderliği parti sınırlarını aştığı gibi coğrafi sınırları da aşan bir vasfıdır. Çünkü savunduğu dava coğrafi sınırları aşan cihanşümûl, mesajını tüm insanlığa yöneltmiş bir davadır.
Sınırları aşan karizması ve çabaları Avrupa’da ihmal edilen işçilerin kimliklerinin korunmasında da önemli sonuçlar verdi. Oraya işçi akımı başladığında devletin hiçbir şekilde onların değerlerinin ve kimliklerinin korunmasıyla ilgili bir hedefi olmadığından Avrupa’nın “entegrasyon” adıyla yürüttüğü faaliyetlerin giden işçileri gerçek kimliklerinden tamamen uzaklaştırması ihtimali vardı. Bu açıdan Erbakan’ın İslâmî duyarlılığı Avrupa’daki işçilere taşıma ve onları organize etme çabaları söz konusu entegrasyon çabalarına karşı bir set oluşturmuştur.
Sınırları aşan karizması sadece çabalarının, örnekliğinin ve sesinin dışarıya taşınmasından ibaret kalmamış aynı zamanda farklı bölgelerdeki Müslüman halkların davalarının ve sorunlarının gündeme getirilmesinde, seslerinin duyurulmasında da etkisini göstermiştir. Özellikle Kudüs ve Filistin davasının Türkiye toplumuna taşınması ve sahiplenilmesinde bu çabalarının önemli rolü var.
Bugün Kıbrıs’ta yaşanan sorunun temelinde de kimlik ihmali var. Topraklar kurtarılmış ama kimliklerin, zihinlerin işgal edilmesi karşısında söze gelir hiçbir çaba sarf edilmemiştir. Ben şahsen Kıbrıs’ı değişik vesilelerle ziyaret ettim ve gerek siyasi arenada gerekse toplumsal arenada bu gerçeği müşahede ettim.
Erbakan’ın “milli görüş” derken İbrahim milleti temelli bir görüşü kastettiğine kanaat ettik her zaman. Çünkü mesajının ve ilgi alanının çizdiği daire bunu gösteriyor. Dolayısıyla onun çizdiği daire içinde bir “milli görüş”ten söz edenlerin mutlaka İbrahim milleti dairesini içine alan bir duyarlılık ve ilgi içinde olmaları gerekir. Bu da İslâm ümmetinin içinde bulunduğu durumla yakından ilgilenmeyi, tüm dünya Müslümanlarının dertleriyle dertlenmeyi, özellikle ümmetin ana yarası durumundaki Kudüs ve Filistin davasına özel ilgi göstermeyi gerektirir.
Bir yanda işbirlikçi zalimler milyonlar tarafından kovulurken, diğer yanda karizmaları sınırları aşan önemli şahsiyetlerin milyonlar tarafından ahirete uğurlanması da global zulme başkaldıranlarla global zulmün maşası olanlar arasındaki farkı gözler önüne sermesi açısından düşündürücüydü.
Yüce Allah’tan Erbakan hocaya rahmet ve mağfiret diliyoruz. Mekânı cennet olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi