M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

“İlk Üç Madde Değişmeyecekse Hepsi Kalsın”

“İlk Üç Madde Değişmeyecekse Hepsi Kalsın”

Herkes ittifak halinde “Anayasa mutlaka değiştirilmelidir” diyor.

Ama bir kısmının “kırmızı çizgileri” var.

Bu çizgilerin başında “ilk üç madde” geliyor.

Nedir o maddeler, hatırlayalım:

“Madde 1: Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.”

”Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.”

”Madde 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe'dir.

Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır.“
İşte bu maddelere “asla dokundurtmayız” diyorlar.

Anayasa’nın dördüncü maddesini de buna gerekçe gösteriyorlar:

“Madde 4: Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”

Benim üzerinde duracağım konu içerikten ziyade, ilkeseldir.

Şayet yeni bir “Anayasa” yapmaktan söz ediliyorsa, başlangıç kısmı da dahil her bir maddenin eski Anayasa’dan tamamen ayrı ve bağımsız ele alınması gerekir.

Tıpkı yeni bir kanun metni yazılıp yasalaşması gibi.

Nasıl ki, yeni yazılan ve yürürlüğe giren bir kanun metni, eskisini tamamen yürürlükten kaldırıyorsa, yeni Anayasa metni de öyle olacaktır.

Baştan sona yepyeni bir Anayasa metni yazıldığı taktirde, eski Anayasa metni tümüyle yürürlükten kalkmış olacaktır.

Peki, bu 4.maddede yazılı ilk üç madde için “değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” hükmü ne olacak derseniz, bu hüküm ancak kendi metni içinde yapılacak bir değişiklikle sınırlıdır, derim.

Yani, şimdiki Anayasa’da yapılacak bir değişiklikte belki bu maddeler bağlayıcı olabilir.

Yeni yazılacak bir Anayasa’yı bu maddeler kesinlikle bağlamaz.

Çünkü, yeni Anayasa yasalaşıp yürürlüğe girdiği anda, eski Anayasa tümüyle hükümsüz kalır.

Yazımın başlığını Selahattin Demirtaş’ın konuşmasından alıntıladım.

İnanç ve politikalarını tasvip etmesem de, doğru söz söyleyen kim olursa takdir ederim.

Bu anlamda, BDP'nin eski Genel Başkanı Demirtaş, ilginç bir çıkış yapmış.

Yeni Anayasa'da, 1982 Anayasası'nın değiştirilemez tüm maddelerinin değiştirilmesini isteyerek demiş ki:

"Anayasa'nın başlangıcı ve ilk 3 maddesi değişmeyecekse 82 Anayasası kalsın, çünkü yapılacaktan çok daha iyi olacağı kesin."

Bu talepten amacın ne olduğunu, BDP’nin politikalarını takip edenler az çok tahmin ederler.

Böyle bir tahminin önüne geçmek için de Demirtaş sözlerine açıklık getirmiş.

“Biz devletin şekli, başkentinin Ankara olması ve bayrağına karşı değiliz. Bunlara hiç itirazımız yok ve aksine bunları savunuyoruz da. Ancak ilk 3 madde doğru düzenlenmeli” demiş.

Hatırlarsanız, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, TÜSİAD ve önemli hukukçular geçmişte benzer açıklamalarla “değişmez ve değiştirilemez” maddelerin Anayasa metinlerinde olamayacağına işaret etmişlerdi.

Ama statükodan yana olan derin güçler ısrarla buna karşı çıkıyorlar.

Şimdi yapılacak şey, mevcut Anayasa’ya takılıp kalmadan yepyeni bir Anayasa metni hazırlamaktır.

Yeni Anayasa, lafız ve manasıyla yepyeni bir anlayışı da sergilemelidir.

Kısaca Anayasa’nın ruhu tamamen değişmelidir.

Eğer, “Anayasa’nın ilk üç maddesi değiştirilemez” şeklinde köşeli ifadelerle Cemil Çiçek ve benzerleri gibi konuya yaklaşılırsa, hazırlanacak yeni Anayasa metninin eskisini aratacağını söylemek kehanet olmaz.

Türkiye, kısır çekişmeleri bırakıp kendi içine kapanmadan dünya ülkelerinin Anayasa metinlerine bakarak konuyu ele alırsa, bu sorunu daha rahat ve kolayca çözebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi