Mehmet Talu

Mehmet Talu

Ramazan ayını iyi değerlendirelim 4

Ramazan ayını iyi değerlendirelim 4

Görüldüğü üzere her iki hadis-i şerifte: "Oruç" ibadeti İslâm'ın beş temel esası arasında zikredilmiştir. Hakiki Müslüman olabilmek için işbu beş temel esası yapmak zaruridir.

Talha b. Ubeydullah (R.A.) den rivayete göre: Necd ahalisinden saçı darmadağınık, fakir bir kimse Resûlullah (S.A.V.) Efendimize geldi. Uzaktan sesini karmakarışık duyuyor, fakat ne söylediğini anlamıyorduk. Nihayet yaklaştı. Meğer İslâm'ın ne olduğunu soruyormuş. Bu suale karşı Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

"Bir gün bir gece içinde beş vakit namaz." buyurdu. O zat:

- Üzerimde bu namazlardan başkası da olacak mı? diye sordu.

"Hayır, meğer ki kendiliğinden kılasın." buyurdu. Ondan sonra Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

"Bir de Ramazan orucu." buyurdu. O zat:

- Üzerimde bundan başkası da olacak mı? diye sordu. Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz de:

"Hayır, meğer ki kendiliğinden tutasın." cevabını verdi. Talha dedi ki: Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz, zekâtı da ona söyledi. O zat yine:

- Üzerimde bundan başkası da olacak mı? diye sordu. Yine Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

"Hayır, meğer ki kendiliğinden veresin." cevabını verdi. Bunun üzerine o Necdî fakir zat:

- VALLAHi! Bundan ne fazla, ne de eksik bir şey yapacak değilim, diyerek arkasını dönüp gitti. Bunu duyunca Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

"Eğer doğru söylüyorsa, felah buldu gitti." buyurdu. (Buhari, Savm: 1, No: 1792, 2/669)

Ebu Ümame (R.A.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

"Rabbinize ibadet ediniz! Beş vakit namazınızı kılınız! Ramazan ayındaki orucunuzu tutunuz! Beytinizi yani Kâbe'yi haccediniz! Mallarınızın zekâtını gönül hoşluğu ile veriniz ki Rabbinizin cennetine giresiniz." (A.b. Hanbel, No:21757; 5/262) Buyurdu.

Ramazan'da oruç tutmanın farz oluşu üzerinde Müslümanlar görüş birliği içindedir, yani icma etmişlerdir.

Orucun hükmü: Orucun farziyyeti: Kitab yani Kur'an-ı Kerîm, sünnet, Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin Hadis-i Şerifi ve icma-ı ümmetle sabit olduğu için muhkem bir fariza olup inkâr eden, hafife alan, alay eden kâfir olur, dinden çıkar. İnkâr etmeksizin, dinen geçerli bir mazereti olmadıkça orucu tutmayanlar günahkâr olurlar, azaba maruz kalırlar. İman ederek ve mükâfatını ALLAH Teâlâ'dan bekleyerek orucunu tutanlar ise, dinen farz olan borçtan kurtulurlar ve ahirette büyük sevaba nail olurlar. Lütfü ve ihsanı sonsuz olan yüce ALLAH Teâlâ, kullarının ibadetlerine, yaptıkları iyiliklere bire ondan yediyüz katına kadar mükâfat vereceğini bildirdiği halde; oruç hakkında:

"Oruç benim içindir, onun mükâfatını ben veririm." (Buhari, Savm: 9; Müslim, Sıyam: 30) buyurarak oruca ayrı bir önem vermiş; dolayısıyla mükâfatının çok daha fazla olacağına işaret etmiştir.

Oruç büyük bir sabır ve fedakârlık sonucu yerine getirilen bir ibadet olduğu için, karşılığı da ona göre kat kat fazlasıyla verilecektir. Hatta oruçlular, kendileri için özel olarak ayrılan "Reyyan" kapısından cennete girecekleri, Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz tarafından bildirilmiştir. (Buhari, Savm: 9; Müslim, Sıyam: 30)

Oruçlu, ALLAH Teâlâ'ya kavuşup mutluluğun zirvesine çıktığı gün en büyük sevinci tadacaktır. Nitekim: Ebu Hureyre (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

"Oruçlunun sevinip neşelendiği iki sevinci vardır: Birisi orucunu açtığı zaman sevinir, öbürü de Rabbına kavuştuğu zaman orucunun mükâfâtı ile sevinir." (Buhari, Savm: 9; Müslim, Sıyam: 164; Tirmizi, Savm: 55; Nesei, Sıyam: 41; İbn-i Mace, Sıyam: 1; Muvatta, Sıyam:58) buyurdu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi