Serdar Arseven

Serdar Arseven

Vural Savaş da hukuka hesap verecek!..

Vural Savaş da hukuka hesap verecek!..

Esas konuya geleceğim de...

Şöyle başlamakta fayda var:

Son birkaç yılda şahit olduğumuz Ergenekon-Balyoz süreçlerinde isimleri sıkça geçen bazı “hukukçular” (!) ile Vural Savaş arasında ne gibi ilişkiler vardı?..

Mesela...

Hadi bir “kement atayım”:

Birkaç şifre:

-Yıl 2001...

-Eski DGM Savcısı N.M.Y.

-Çağdaş Eğitim Vakfı...

- Gayrimeşru görüntüler içeren CD.

Ve...

Vural Savaş!..



Ve dahi...

-Ergenekon-Balyoz süreçlerinde isimleri geçen pek meşhur birtakım “dokunulmaz hukukçular”!..



Şimdi...

Vural Savaş’ın perde arkasına ilişkin bilgilerin kısmetse ortaya çıkacağı süreci kendi haline bırakalım...

Bugünkü mevzua gelelim:

Hani ben böyle araştırıyorum ya, eskimeyen dostlarımdan bir bölümünü de arayım dedim...

Aman ne iyi etmişim...

Sayın Ramazan Toprak, 21. ve 22. dönem Aksaray Milletvekili...

AK Parti kurucularından...



Kendisini bayram vesilesiyle arayıp da, hal hatır sorduktan sonra...

“Sayın Toprak, şu sıralar neler yapmaktasınız, siyaset veya başka türlü çalışmalar var mı?..” deyince şöyle bir karşılık aldım:

“12 Eylül referandumu ve sonrasındaki uyum yasaları ülkede hukuka ve adalete olan güveni pekiştirdi. Ben de bu olumlu havanın etkisiyle bir çalışma gerçekleştirdim. Hatırlarsınız, Fazilet Partisi kapatma davasında, Genel Başkan Sayın Recai Kutan, şahsım dahil bütün vekiller ve belediye başkanları hakkında son derece çirkin bir ifade kullanılmıştı...”

Biraz düşündüm...

Ve..

“Ha evet” dedim... “Vampir meselesi...”

Sayın Ramazan Toprak, Vural Savaş’ın iddianamesinde yer verdiği ifadeyi olduğu gibi aktardı:

“Adeta KANDAN BAŞKA BİR ŞEYLE BESLENMEYEN VAMPİRLER GİBİ VE METASTAZ YAPAN HABİS BİR UR GİBİ!...”

Siz de hatırladınız değil mi şimdi...

Vural Savaş’ın hem de hukuk adamı (!) etiketli Vural Savaş’ın hakaretlerini...

Ve bu hakaretlerin yanına kâr kaldığını!..

Evet ben de hatırladım da...

Soralım:

“Sayın Toprak, bu konudan niçin bahsettiniz?..”

“Biraz evvel de ifade ettiğim gibi 12 Eylül referandumu ve sonrasındaki hava son derece olumlu. Bu süreçte, ben de bir çalışma yaptım. Hatırlarsınız; FP kapatma davasında dönemin Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş’ın nitelikli hakaretler içeren, bir Yargıtay Başsavcısına asla yakışmayan hak ve hukuk tanımaz bu sözleri nedeniyle, 28 milletvekili arkadaşımla birlikte Yargıtay’a suç duyurusunda bulunmuştuk. O zamanlar hukuk mekanizmaları herkesin malumu olduğu biçimde işliyordu!.. Ben de bir yargı mensubu olduğum halde, o günkü zihniyete maalesef güvenemiyordum. Nitekim, suç duyuruma verilen cevap da benim bu güvensizliğimi haklı çıkarttı. Vural Savaş’la ilgili suç duyurumuz hakkındaki kararlarına bak; ‘Bu bir benzetme’ymiş!.. Adeta KANDAN BAŞKA BİR ŞEYLE BESLENMEYEN VAMPİRLER GİBİ VE METASTAZ YAPAN HABİS BİR UR GİBİ!.. Bu benzetmeymiş... Hukukçular böyle benzetmeler yapabilirmiş!.. Dediğim gibi, bugünkü hukuk mekanizmaları çok daha sağlıklı bir şekilde çalışıyor... Ben de bu güveni hissedince, Vural Savaş hakkındaki suç duyurumu yineledim. Yeniden işlem yapılmasını talep ettim!..”



Sayın Ramazan Toprak’a, “Zamanaşımı” meselesini sorduk...

Yani, “Vural Savaş zamanaşımından kurtarabilir mi?..”

Dedi ki; “Yargıtay’ın Vural Savaş hakkındaki suç duyurumuza verdiği olumsuz cevabın gerekçesinde, eminim Yargıtay Başkanlığı’nı da fevkalade rahatsız edecek ifadeler var. Beklentimiz, o günün şartlarında yapılmış olan hukuk ihlalinin düzeltilmesi... Ve Vural Savaş hakkında soruşturma kararı verilmesidir...”

Soruşturma kararı verildi diyelim...



Ne olur?..

“Vural Savaş için zor günler başlar!.. 12 Eylül dönemi hakkında bugün nasıl soruşturma açıldıysa, Vural Savaş hakkında da açılmasını talep ediyorum!..”

Evet... Hukuki yollardan hesap sorma zamanı!..

Hesaplar hukuki yollardan kapatılacak!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi