Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

“Başbuğ tutuksuz yargılanmalı”

“Başbuğ tutuksuz yargılanmalı”

Sayın Başbakan’ın temennisine herkes katılır, ama ekranlara çıkıp da öylesi bir açıklamanın testine bakmamız gerekiyor. Başbakan öyle dedi diye hakimler Başbuğ’u serbest bırakacaklar mı? Bırakırlar veya bırakmazlar...

Ama şu var; bu bir testtir, Başbakan o şekilde bir açıklama yaptı diye Başbuğ ertesi sabah serbest bırakılırsa, bu ülkede “yargı siyasallaştı” diyenlerin iddiaları kökten haklılık kazanır, yok bu bir temenni, mahkemeler yine kendi usulleri çerçevesinde sürer giderse işte o zaman kimsenin iddiası hak kazanmaz, doğrusu yapılmış olur...

Bu işler yeni değil, ülke alışık bizler de yaşımız icabı biliyoruz.

1961’lerde merhum Menderes idam edileceği zaman yine merhum Aydın Menderes annesi ile kalkıp İnönü’ye ricaya gitmişlerdi.

“İsmet amca, ne olur babamı astırma.”

Aldıkları cevap tabii ki “çok geç oldu.”

Aslında olmadı da oldu, çünkü o günlerle bugünler aynı değildir.

O günler İsmet paşanın kılıcı kesiyordu, darbe de onun eseriydi, ama bugün köprülerin altından çok sular geçti. Artık mahkemeler daha bağımsız, hakimlerle savcılar daha serbest...

O bakımdan başbakanın açıklamasının öze ineceğini sanmıyorum, ama şurası da bir gerçek. Başbakan, bu açıklaması ile biraz da halkın beklentilerine cevap vermiş oldu.

Yani bakın, hükümetin bu işlerle alakası yoktur.

Bence de doğru yaklaşım.

Keşke bu yaklaşım başından beri böyle olsaydı, ama gördük ki bazıları Ergenkon’u seçim sermayesi olarak kullanınca yanlışın yanlışını yaptılar, fatura AK Parti’ye doğrudan kesildi. Veya padişah Abdülmecid’in kutlama olayında olduğu gibi bilerek yapıldı...

Şurasını özellikle vurgulamak isterim, hiçbir kamil mümin, işin bu safhaya gelmesinden memnun değil. Hatta başkasının dövülmesinden sadistlik duymaz.

Belki, neden böyle oluyoruz diye üzülür...

Gerçekleri de örtemeyiz, çetelerle terörün devlet içerisinde alabildiğince örgütlenmesi de bir başka yaradır. Acıtmıyor değil, her gün şehit tabutları evlerin kapısına dayanınca başta analar olmak üzere kimin yüreği yanmıyor. Her ana anadır, üzülmesin ama durmuyorlar işte.

Bir ihanet planı çerçevesinde Danıştay üyesinin görev başında iken kurşunlanması, katledilen yazarlar, çizerler... Bunları yapanlar suçu günahsızların üzerine atarak ülkede çıkaracakları kaosun hesabını bir gün gelir vereceklerini bilmeliydiler.

Sonuçta hesap alma verme sağlıklı bir çıkış yolu değil. Önemli olan ülkenin barışı ve de insanların karşılıklı anlayış içersinde bir arada huzur içerinde yaşamalarıdır.

İşte İslam kardeşliği çerçevesinde bunu yapamadık, beceremedik.

Eski defterleri karıştırdığımızda karşımıza Tanzimat çıkar, o tarihten bu tarafa ülke sürekli huzursuzdur. Birtakım temel değerlerimizin yıkılışı yanında tarihle olan bağlantılarımızı önce ittihatçılar sonra da onların devamı olan ikinci cumhuriyetçiler yıkınca elde avuçta kalan enkaz ile uğraşıp duruyoruz.

Ülke bu aşamada yeni bir devreye girmiş sayılır.

Milletler kendi, kaderlerini tayin etmek hakkına sahiptir ideolojisini Birleşmiş Milletler denilen yanlı örgüt ortalığa serpince ortalığa düşen ırkçılık ile Turancılık oldu.

Ülke bu fitne fikirlerle kaynayıp duruyor.

Yıllardır ırkçılığa dayanan terör belasından başımızı alamadık, üstelik bu hastalık tüm bünyeyi saracak kadar yaygın. Askeriyede, emniyette, yargıda uzantılarını ve de zaman zaman ihanetlerini görüyoruz. Ne yapacağız? Atsan bir türlü tutsan bir türlü...

Cezaevleri doldu taştı, daha da ne kadar dolacağı meçhul.

Devlet bu kadar giderle nereye kadar dayanır o da bir başka sorun. Siyasetçiler kolayına kaçmak için batmakta olan gemiye durmadan yolcu alıyorlar.

Yetmedi, şimdi de Babacan’ın projesi gereği ailelere ekonomik danışman niteliğinde eleman temin için çok sayıda maaşlı memur alınacakmış. Proje pek de aklıma yatmadı.

Önce şurasını düşünelim, üretme kültüründen yoksun olan ailelere danışman ne iş yapacak? Para mı bulacak, iş mi temin edecek?..

Yok işte, bir yanımızı terör yıktı, diğer yanımızı da baş döndürücü tüketime yıktırırsak geride enkazımız kalır. Zaten sosyal barışımız da kıt, oldu olacak tutukluları da salalım ki ortam tam bir panayıra dönsün. Yutulacak kolay lokma olalım...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi