Hüseyin Koç

Hüseyin Koç

SİNİR UÇLARI-3 (19 Mayıs Bayramı)

SİNİR UÇLARI-3 (19 Mayıs Bayramı)

Düz bakışla bu uygulama, ülkenin eğitim sistemine döşenmiş bir “boru” ya da atamada kullanılan evrakları birkaç “kâğıt parçası” (ıslak-kuru farketmez) veya “yer darlığından” odaların taban döşemelerinin altına yerleştirilen mevkute olarak algılanamaz mı? Dün etrafa tebessümler dağıtarak boru ve kâğıt parçası diyerek dalga geçenler bugün somurtkan bir vaziyette farklı mekanlarda ise, dün tarlada bitki yetiştirme ya da kümeste civciv büyütme konusunda eğitim alan gençleri öğrenci yetiştirme ile görevlendirenler yaptıklarıyla baş başa mı kalmalılar?
Cumhuriyetin kendinden menkul sahipleri maalesef geçmiş yıllarda “rap” demiş halk susmuş, “rap” demiş halk sinmiş, “rap” demiş halk... ve acı bir tebessümle anılan her türlü hal zihinlere kazınmış. Artık 2000’li yıllardayız. Köprünün altından coşkun çağlayanlar akmakta ve güzergahtaki yosun bağlamış durgun suların kirliliğini de yıkadığı gibi tüm yüz kızartıcı, özgürlüğü kısıtlayıcı, kişilik haklarına... yapılan saldırıları reddeden cumhurun kahır ekseriyeti söz haklarını kullanmak istemekte ve “kirli elini çek yakamdan” demektedir.
Sorun nedir? “19 Mayıs Bayramı deliniyormuş”. Nasıl delinecekmiş? Kutlama programlarını Ankara’da stadyumda, diğer il ve ilçelerde de okullarda yapılmakla. Neresinden delinecekmiş? Urbasından. Zaten öğrencinin üzerinde urba bırakılmamış ki? Delinecek ne var? Ey kendinden menkul malikler! Sizler zaten birkaç saatliğine değil günler ve haftalarca urbasızların gittiği plajlarda kalmıyor musunuz? Birileri de bugün masum çocuklara olsa olsa 19 Mayıs günü de üstünüzde bir elbiseniz bulunsun demiştir. Hepsi bu kadar... Sen kendi çocuğunda tasarruf hakkını kullan, ancak cumhurun çocuğuna karışma. Yeri gelmişken, Habertürk yazarlarından Balçiçek İlter Hanımefendiyi, konuyla ilgili yazısından dolayı kutluyorum. Muhtemeldir ki yazısını kaleme aldığı anlarda canlanan acı hatıralarla içi bir daha burkulup nefreti bir daha nüksetmiştir.
Vay uyanık sanal ve kendinden menkul cumhuriyet sahibi vay! Cumhuriyetiniz de nelerden yıkılıverecekmiş... Oysa cumhurun Cumhuriyeti çok güçlü bir yapıya sahip olmakla 80 küsur yıldır sürekli ve yoğun tahribinize rağmen sendelemedi bile. Cumhurun Cumhuriyeti, bu tür düzenlemelerle ancak hayat bulur, güçlenir, kökleşir... Sakinleştiğiniz ölçüde, doğrusunun bu olduğunu anlama şansınız var.
19 Mayıs Bayramı’yla ilgili asıl sorun eğitimde kaybedilen zamandır. Zira, ikinci dönemin ilk haftalarından itibaren okullarda 19 Mayıs gösterilerinin hazırlık çalışmalarına başlanmakta ve son 3-4 haftada da şehrin tüm okulları birlikte çalışmayı sürdürmektedir. Dolayısıyla dönemin en az 1.5-2 ayı prova çalışmaları ile kaybedilmektedir. Oysa bu günler, üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler ve ilk-ortaokul son sınıf öğrencileri için dakikası altın kıymetinde olan günlerdir. Ekonomiklik ve verimliliklik ölçeğinde değerlendirildiğinde bu 1.5-2 aylık prova çalışmaları ile kazanılan ve eğitimden kaybedilen nedir? Muhasebe sonuçları, kayıpların büyük olduğunu göstermektedir.
Bu zamanı daha verimli kullanabilmek için bazı etkin programlar yapılabilir:
1. Öğrencilere, sınıflarında 19 Mayıs’ın tarihteki yeri, önemi ve anlamı o günün koşullarında anlatılabilir. Doğru bilgi ile yüklenen gençlik tarihine daha bilinçli, ecdadına daha saygılı, vatan sevgisi daha gerçekçi olarak yetişir.
2. Kazanılan zamanla öğrencinin teorik ve uygulama derslerindeki başarısı yükseltilir.
3. Muasır medeniyet seviyesinin de üstüne çıkacak gençliğe zaman kazandırılır.
4. Başarısı artan öğrencinin özgüveni yükselir, ufku genişler, geleceğini güvenle planlar ve ülkenin kalkınmasında aktif görev alır.
5. Veliler ve sorumluluk bilinci gelişmiş öğrenciler, “19 Mayıs Sendromu”ndan kurtulur, yaşam kaliteleri artar.
Çağdaşıyla yarışır hale gelmiş Cumhuriyet gençliği beni ve gerçek cumhuru mutlu edeceği gibi sanal dünyasında yaşayan cumhuriyetin kendinden menkul sahiplerini de memnun edecektir.
Sayın Bakan, yolunuz doğrudur, kararınız isabetlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Koç Arşivi