Beyaz TV’de Özay Şendir ve Sevilay Yükselir’in “Acı Kahve” adlı programlarına “Asker Ressam Bedri Baykam” da katıldı.

Beklenti, benimle Bedri Baykam arasında “yoğun tartışmaların” yaşanacağı yönündeydi.

Olmadı!..

Yani...

Tartışacak bir şey bulamadım!..

Bedri Bey, Türkiye’nin ne uzak, ne de yakın tarihine ilişkin bilgi sahibi.

Kıvrak zekâdan eser yok; konuşmaları arasında tesanüt yok.

“Sizi CHP’nin başına getirmek lazım!” diye bir zarf uzatıyorsunuz...

Hemen...

“Bi geçeyim başına, aha şuraya yazıyom, yüzde 45 almazsam aha şöyle olayım!” yollu laflar ediyor.

“Sizin gibi değerli bir zâtı CHP’nin başına geçirmemek Atatürk’e ihanet, di mi!” diye takılıyorsunuz...

Ciddiye alıyor...

“Orasını ben bilmem artık, Sayın Kılıçdaroğlu’na sorun!” diyor.

CHP’yi nasıl yükselteceğini anlatmasını istiyorsunuz; daha bir Kemalist, halka daha da tepeden bakan bir parti, daha Dini hassasiyetlere karşı, daha, daha, daha...

Sevilay Yükselir haliyle isyan ediyor; “CHP’nin millete açılması lazımken siz neler diyorsunuz böyle” vesaire...

Ben gülüyorum; “Bedri Bey’e tam destek, keşke CHP’nin başına o geçse!” diyorum.

Bedri Bey “Teşekkür” ediyor!..

¥

Acayip bir tablo.

Ve sanılmaya ki, Bedri Bey, CHP’lilerin genelinden çok farklı bir noktada.

Aşağı yukarı bütün CHP’liler Bedri Baykam pozisyonunda.

Ben, O CHP’lilere “Din Düşmanı” türünden etiketler yapıştırılmasına da karşıyım.

Zira, “Din Düşmanı” olabilmek de şeytani zekâyı gerektirir.

Belli bir felsefen olacak; yanlışın da sebatlı ve istikrarlı olacaksın.

Yanlış da olsa, bir dünya görüşün olacak.

“İnan da Oduna İnan!” diyor ya Rahmetli Üstad.

Oduna olsun “iman” edeceksin!..

CHP’lilerin durumunu hiçbir ölçüye oturtamazsın; Cumhuriyet öncesi tarihimizi neredeyse tamamen inkar etmiş durumdalar.

Tarihlerinden kopuk, mazide kökleri olmayan, örnek ya da ibret alacak geçmişleri bulunmayan, birkaç on yıl evvel “dünyaya” inmiş, yabancı, garip, ayrıksı...

Bir tuhaf ruh halindeler.

Sarıldıkları “çok yakın tarih” ya da “inkılap Tarihi” hakkında da bilgileri yok; ne söylediklerini bilmiyorlar, Atatürk’ün nasıl bir lider olduğundan habersizler, O’nu birkaç on yılın dar çerçevesine hapsediyorlar.

Atatürk’ü buzdolabında dondurmuş, öyle bekletiyorlar.

¥

Atatürk bugün yaşasaydı ne yapardı, sözgelimi yaşasaydı ve CHP’nin başında olsaydı, her seçimden mağlup çıktığı halde “politika” ve “yöntem” değiştirmeyi düşünmez miydi?..

Bugünküler gibi milletle ve onun değerleri ile çatışma halinde mi olurdu?..

Darbe kışkırtıcılığı mı yapardı?..

Tandoğan’da milleti toplayıp, Kur’an-ı Kerim’in ve Hazret-i Peygamber’in hayatının seçmeli ders olarak okullara konulmasına –bile- karşı mı çıkardı?..

Yoksa...

Kendisini yenilemeyi, çağın şartlarına uyum sağlamayı mı düşünürdü?..

Bu konularda kafa yormuyorlar, “İstikbal Göklerdedir!” diyen bir Lider’in çömezleri, şimdilerde seçim sonuçları itibarı ile “yerlerde” sürünmekte!..

Ve, hal bu iken sıkılmadan faturayı Atatürk’e kesmekte...

¥

Zaman zaman denir ki; “CHP hâlâ Tek Parti Kafası”nda...

Hayır...

CHP’nin o yıllarında bile bugünkü haliyle kıyaslanamayacak atılımlar var.

O zamanki CHP’nin içinde bile, “Millet, Mukaddesat karşıtlığına” isyan eden ne Müslümanlar var.

Bakın, buradan devam edeceğim kısmetse...

Öyle laflar etmiş ki, CHP önde gelenleri...

“Bunlar resmen Şeriatçıymış” diyeceksiniz...

Kısmetse yarın...

Bir başka CHP!..