Ersoy Dede

Ersoy Dede

Öcalan dışarı çıkınca

Öcalan dışarı çıkınca

Sahibi Ergenekon davasının tutuklu sanığı olan bir gazete, Abdullah Öcalan’ın cezaevinde olmadığı ya da ara ara dışarı çıktığı gibi bir algı yaratmak üzere, operasyonel bir haber yaptı dün. Bu habere göre Öcalan, zaman zaman MİT’in zırhlı helikopteriyle Bursa’daki MİT bölge bürosuna gidiyor, oranın tam teşekküllü misafirhanesinde kalıyormuş.. Böylesi deli saçması bir yalanla ilgili olarak da yetkilileri izaha davet ediyorlar. Herkes cahil olunca dert anlatmak da güçleşiyor. 13-14 yıldır cezaevinde olan bir kişinin kalbi atan, damarlarında kan dolaşan bir insan olduğunu bugüne kadar fark etmedikleri için, hastane için dışarı çıkmasının haber değeri olduğunu zannediyorlar.

KAÇ YIL HASTANEYE GİTMEZSİNİZ?

Yaşınız kaç olursa olsun. Abdullah Öcalan’ın yaşıyla kıyaslamayacağım. İster yaşlı olun ister genç. İster kadın ister erkek.. 1999 ile 2012 arasında geçen süre içinde tam teşekküllü hastaneye gitme ihtiyacı hissetmeyeniniz oldu mu? Sadece sağlık ocağı imkanlarıyla 13 yıl geçirebilir miydiniz? Bunlar sanıyorlar ki, İmralı’ya tıktık adamı, kapattık dört tarafını, sürgülü pencereden demir tepside tabldot yemeğini veririz, olur.. Bu haberi haber zannedip yazan ya cezaevi görmedi ömründe ya da insan değil. Sadece Öcalan için değil, herkes için, sadece Türkiye’de değil her ülkede (diktatörlükler dışındaki) tutuklu ve hükümlülerin birtakım hakları vardır. Tedavisi üniversite hastanesinde gerçekleştirilebilecek sağlık sorunları için dışarı çıkmak da bu haklar arasındadır.

RAKAMLARDAKİ TUTARSIZLIK

Bildiğim için değil, Aydınlık Gazetesi öyle iddia ediyor. Ve ben de doğru olduğunu kabul ediyorum. Öcalan bilmem ne haziran tarihinde dışarı çıkmış ve hastaneye gitmiş. Bunda tuhaf olanın ne olduğunu anlamadım sadece.. Zira buraya kadar o kadar normal ki, sağ olsunlar uluslararası gözlemci STK’lar nezdinde Türkiye’nin elini kuvvetlendiriyorlar. Şimdi biri çıkıp da; “Öcalan’ın tecrit koşulları” nedeniyle Türkiye’yi insan haklarına aykırı davranmakla itham ederse, göğsümüzü gere gere Aydınlık Gazetesi’ni göstereceğiz..

MİT NEREDEN ÇIKTI?

Aydınlıkçı tayfa, Öcalan’ın, Üniversite Hastanesi için dışarı çıktığı zaman, üç gün boyunca MİT’in misafirhanesinde kaldığını ve 11 Haziran 2011’den beri (bir yıldan fazladır yani) cezaevi yetkililerinin Öcalan’ı görmediğini yazmış.. Yani iddiaya göre, Öcalan Üniversite Hastanesi’ne gidebiliyor. Ama orada onu yatıracak bir yatak bulamıyor. 72 saat İmralı dışında kalıyor ama bir yıldır İmralı’da kimse Öcalan’ı görmüyor. Ve MİT’in misafirhanesinde kalıyor. Sevgili okurlar, lütfen kızmayın ben karıştırmış değilim. Haberin kendisi böyle. Saçma sapan göründüğünü biliyorum. Bir yıl ve 72 saatin aynı cümle içinde kullanılmasının benimle ilgisi yok yani.. Tam CMK 250 ile yetkilendirilmiş mahkemeler konusunda siyasi partilerin masaya oturduğu gün bu haberin yayınlanmasında size de zamanlama bakımından özel bir çalışma yapılmış gibi gelmedi mi?.. Yani MİT’in (başbakanlığa bağlı bir kuruluş olarak) terör örgütü elebaşını himaye ettiği algısı yaratacak bir haber ile ne murat edildiğini bilmiyorum. Fakat özellikle monte edilmiş olduğunu herkes ilk bakışta anlayabilir.

HASTANE ÇIKIŞLARI

Eğer Aydınlıkçılar, biraz araştırmış olsalardı, kaydı da tutulmuş olarak Öcalan’ın iki yılda bir hastane için İmralı dışına çıktığını göreceklerdi. Ve bunun kadar normal bir durum da yoktur.. Zira ağırlaştırılmış müebbet hapse de mahkûm edilse, canı ve sağlığı devlet güvencesinde biridir mahkûmlar. Niye Şanlıurfa’da 13 can cayır cayır yanarken oh çekmedik?.. Bu yüzden. Ya da kaza yapan cezaevi nakil aracında yanarak hayatını kaybeden tutuklular için neden ağladık? Bu yüzden işte..

GİDER GÖRÜŞÜRÜM

Öcalan’ın zaman zaman cezaevinden çıktığına kanıt olarak da gazete, KCK İddianamesine giren avukat görüşmelerini göstermiş. Orada nakledildiğine göre Öcalan demiş ki; “...Çok önemli garantiler verilirse ben buradan gidip arkadaşlarla tartışırım, duruma el koyarım. Gidip arkadaşlarla devlet şunu şunu söylüyor, bu konuları gidip kendileriyle tartışırım ona göre çözüm yönünde adım atılır...” Ben mi yanlış okuyorum yoksa Öcalan; “ben gidip arkadaşlarla konuştum” mu diyor. Yoksa “gider konuşurum izin verilirse” mi diyor?.. Bu kadar açık bir metin üzerinden bile manüpilasyon yapmanın bir karşılığı olacaktır muhakkak. Aydınlıkçıların da aralarında bulunduğu savaş baronları, bu defa toplam sonucun önüne geçemeyecekler. Umarım. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi