Parti yöneticilerinden farklı tepkiler var; politikanın rekabetçi tabiatı gereği bazıları, Numan Kurtulmuş gibi güçlü bir isme davet gitmesinden “tedirgin” olabilir...

Yeni denklemde kendisine yer olmayacağını “düşünen” bazı HAS Partililer de bu işe soğuk bakabilir...
Bunlar normal...
En normal olanı da Türkiye’nin normalleşmesi!..
Evet, normalleşme...
Şu anda çok da sağlıklı bir hâl içinde değiliz; AK Parti tüzüğündeki “üç dönem” şartı, siyasetteki yakın gelecek hesaplarını yoğunlaştırmış durumda.
AK Parti’de her kafadan bir ses çıkıyor; “Ruhban” okulu gibi netameli bir konuyu bırakın, “Çamlıca’ya cami” gibi rahat bir konuda bile Başbakan Erdoğan’a “diş gösteren” bazı tipler öne çıktı.
Bir partide farklı fikirlerin olması tabiidir, ama “cami” gibi “birleşmeyi” telkin eden bir konuda bile “tefrika” çıkıyorsa sıkıntı var demektir.
Sayın Erdoğan, olanca nezaketiyle “her kafadan farklı bir ses çıkmaması” yönünde uyarılarda bulundu, ama zaman zaman çatlak sesler çıkıyor.
Öyle ki;
Yargılanan KCK’lılara zımni destek veren “Bakan”a bile rastlıyoruz bu süreçte.
“Yargının işine karışmam, ama filanca KCK sanığının suçlu olduğunu zannetmiyorum!” ne demek?..
Sayın Başbakan ne diyor, Sayın Bakan ne?..
¥
Tam da bu sıkıntılı ortamın üstüne denk gelen “Numan Kurtulmuş’a davet” işi, gördüğüm kadarıyla tabanda büyük destek buldu.
Sayın Numan Kurtulmuş’a davete dair yazıma gelen ilgi ve destek de onu gösteriyor; sabahın erken sayılabilecek saatlerinde gelen mesajlara göz attım, çağrının sevinç-heyecan karışımı bir duyguyla karşılandığı ortada.
Sayın Kurtulmuş, sokaktaki vatandaşın sevdiği, anladığı, benimsediği bir akademisyen; sempatik, karizmatik.
Çok sayıda okuyucum;
Sayın Erdoğan ile Sayın Kurtulmuş’un birlikte temsil edecekleri Türkiye’nin çok daha güçlü ve etkili olacağının altını çiziyor.
¥
Dün, bir süre sohbet etme imkânı bulduğum Sayın Numan Kurtulmuş’a “taban desteğini” açıkça ifade ettim...
Sayın Kurtulmuş da; “Ben de benzeri tepkiler alıyorum. Biz bu süreci son derece şeffaf bir şekilde götürüyoruz. Duruşumuz, tavrımız net. Teklif gelene kadar söylediklerimizde net olduk. Şimdi net bir tavrımız var” dedi...
O tavır?..
“İnşallah Türkiye için hayırlı olan neyse o olacaktır.”
¥
Evet, hayırlısı.
Sayın Erdoğan, öyle tahmin ediyorum ki milletin net desteği ile Köşk’e çıkar.
Milletimiz;
Merhum Özal, Merhum Erbakan ve Sayın Erdoğan’ın açtığı yoldan ilerlemeye ve her durumda kendisiyle barışık iktidarlar çıkartmaya kararlı olduğuna göre, gelecek olan da yükselecek olan gibi “milletin bağrından” çıkacaktır.
Gelen de, giden de “sivil-dindar-demokrat” olacaktır.
¥
Milletin bağrı dedim de...
Karabük-Kastamonu hattında mola verdiğimde esnaflar çevirdi etrafımı...
Birinde...
Hadi ismini de vereyim, Araç-İğdirli esnaf Fuat Çalışkan’ın dükkânının önünde “Numan Kurtulmuş Posteri” çekti dikkatimi...
HAS Partili değilmiş.
AK Parti, Saadet ve HAS Parti’yi severmiş...
Büyük Birlik Partisi’ni de severmiş...
“Sevindim” dedi;
“Bizim hemşehri, düzeltir işleri...”
Sordum:
“Düzgün değil mi zaten işler?..”
“Düzgün de” dedi:
“Yetmez, daha da düzelmesi lazım. Tayyip-Numan el ele düzetirler kalanları da!”
¥
Buralarda havalar iyi...