Zulme ve haksızlığa başkaldırının insanlık tarihinde birçok örneği vardır. Ayrıca tarihe baktığınızda haksızlık edenlerin kötü, haklarını arayanların ise iyi bir imajla tarihe geçtiğini görürüz.

Çünkü iktidarı elde bulundurmak bir hak değil, sorumluluktur. Ama ne kadar ilginçtir ki; bazıları bunu sadece hak olarak görmekte ve onların iktidarı elde tuttukları alanda yaşayanlara baskı yapmalarını, zulmetmelerini, adaleti rafa kaldırmalarını kendilerine verilmiş yetki olarak kabul etmekte yahut öyle kabul ettirmeye çalışmaktadırlar. Ama olaylara sahih bir istikamet üzere yaklaşan ve doğru bakış açısından bakan yorumcular, iktidar sahibi olmanın yüklediği yükümlülüğü yerine getirmeyenler karşısında verilen mücadeleyi haklı bulurlar. O yüzden bu tür haklı mücadeleleri mahkûm edenler genellikle iktidarı elde bulunduranlarla çıkar ilişkisi içinde olanlardır. O yüzden tarihte bu tür mücadeleleri mahkûm eden, zulmedenleri ise haklı bulan yorumlar o iktidarlarla birlikte ancak yaşayabilmiş, iktidarların çökmesiyle de tarihe gömülmüşlerdir.
Bugün Suriye’deki katil Baas rejiminin o korkunç katliamlarını ve zulümlerini haklı çıkarmaya çalışan yorumların, yaklaşımların da Baas rejiminin çöküşüyle birlikte tarihe karışma merhalesine gireceğine inanıyoruz. Çünkü doğru istikamet üzere olan değil, çıkar ilişkilerine dayandırılmış hatalı yaklaşımlardır.
Fakat Suriye’deki Baas zulmü karşısında verilen haklı direnişi suçlu, zulüm rejimini ise haklı ilan eden yaklaşımın bu kadar ilgi ve rağbet görmesi gerçekten hepimizi hayretlere düşürdü.
Oysa daha yakın zamanda İran’da Şah rejimine karşı gerçekleştirilen başkaldırı bütün İslâm âleminde bir heyecan ve hareketlilik vesilesi olmuştu. Bu başkaldırı hakkında da muhtelif komplo teorileri üretilmiş, artık Şah’tan bıkmış ve onun defterini dürmeye hazırlanan güçlerin bu başkaldırı hareketini yönlendirdiği iddia edilmişti, ama pek rağbet görmedi.
Afganistan’da işgale karşı direnişi hep birlikte sahiplendik, destekledik ve elimizden geldiği kadarıyla yardımcı olmaya çalıştık. Cezayir’de siyasi alanda büyük bir başarı elde edildiğinde bütün İslâm âleminde olumlu bir yaklaşım ve destek düşüncesi öne çıkmıştı. Ama ne hikmetse iş genelde Arap dünyasındaki zulüm rejimlerine karşı başkaldırı hareketlerine ve özellikle de Suriye’deki Baas zulmüne karşı özgürlük mücadelesine gelince farklı bir yaklaşımın rağbet görmeye başladığını gördük. Bu tür yorum ve yaklaşımların rağbet görmeye başlaması özellikle de Suriye’deki Baas zulmünü köşeye sıkıştıran halk direnişinin ülke geneline yayılma eğilimi göstermesiyle oldu. Tabii bunun arkasında da birtakım stratejik hesaplar vardı.
Bununla birlikte olaylara doğru istikametten bakan yorum ve bilgilendirmelerden oluşan önemli çalışmalar da ortaya kondu. Bunlar arasında Ekin Yayınları’nın neşrettiği iki önemli kitaptan özellikle söz etmek istiyorum.
Bunlardan biri Hamza Türkmen’in hazırladığı ve kapsamlı bir araştırma niteliği taşıyan “Gelecek Tasavvurumuz ve Ortadoğu İntifadası” adlı kitap. Hamza Türkmen bu eserini ortaya çıkarabilmek için epey bir kaynak kitap araştırmış ve basın taraması yapmış. Araştırmasını son dönemde İslâm dünyasındaki gelecek tasavvuru ve bu amaçla üretilen projelerden başlatarak güncel olaylara getirmiş ve Tunus’ta patlak veren olayla birlikte Arap dünyasını kuşatan halk ayaklanmalarının her biri hakkında ayrıntılı bilgi vermeye çalışmış. Bu vasfıyla eser adeta bir doktora tezi niteliği taşıyor diyebiliriz... Gerçi o son dönemdeki İslâmî oluşumlar alanında bir üstat olduğu için kendisine ûnvan verme amaçlı değil, eserinin mükemmel bir araştırma ve fikir çalışması olduğuna işaret etmek içindir.
Konuyla ilgili olarak Ekin Yayınları’nın çıkardığı ikinci eser ise Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya’nın kaleminden yayınlanan “Ortadoğu İntifadası Despotizmin Sonbaharı” adlı eser. Bu kitap daha çok Rıdvan Kaya’nın konuyla ilgili olarak muhtelif zamanlarda yayınlanan tafsilatlı makalelerinden oluşuyor. Kaya’nın başkanlık ettiği Özgür-Der’in zulme karşı başkaldırı hareketlerine destek amacıyla önemli etkinlikleri oldu ve kendisi de bu çerçevede birçok makale yayınladı. Bu makalelerini bir araya getirerek okuyuculara sunmuş ve faydalı bir hizmet olmuş.