Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır temaslarını çok önemsiyorum. Tam da Cumhuriyet Bayramı’nı kutladığımız bugün, CHP’nin bir numaralı koltuğunda oturan bir ismin, vatan toprağının her köşesine ayağının değmesi önemli.. Bugüne kadar gitmeyenler yanlış yapmıştır. Diyarbakır da CHP’nin ilgi alanında olmalıdır, Van da, Hakkari de..

MUHALEFETİN ELEŞTİRİLDİĞİ TEMASLAR
Nezaket gereği kenti bir siyasi partinin başkanı gezerken, şikayetler, hükümete yönelik yapılır. Mevcut sorunlardan söz edilir. Ve bu sorunlara iktidar sahiplerinin çözüm bulamadığından dert yanılır. “siz iktidara gelin de inşallah bu sorunlarımızın hepsini birer birer çözün” denir misafir parti yetkilisine.. Konular da üç aşağı-beş yukarı bellidir.. İşsizlik, enflasyon, yoksulluk, yolsuzluk, yol, köprü, baraj, ulaşım vs.. Yani herhangi bir orta Anadolu vilayetine gittiğiniz zaman, Karadeniz kıyısında bir kenti gezdiğiniz zaman böyle olur.. % 90 AK Parti’ye oy vermiş olsalar bile, Kılıçdaroğlu’nu görünce bir “Aman efendim iktidar olun da çözün dertlerimizi” deme ihtiyacı depreşir.. Neredeyse 20 yıldır, (demek ki en azından 10 farklı) seçim izleyen bir kardeşinizim. Daha tersine tanık olmadım.. En babası iktidar partisinin temsilcisi geldiğinde ona gösterilen tepkidir. Ki o da bu anlattığım sosyolojik çıkarımın içindedir. Yani mevcut iktidara duyulan tepki.. Ya hu insan muhalefet partisine tepki duyar mı?
AK PARTİ’NİN GERİSİNDESİNİZ!
Bir muhalefet partisinin “sağır olaydım da duymayaydım” diyeceği türden eleştiriler geldi Kılıçdaroğlu’na Diyarbakır’da.. STK’lar veryansın ettiler..
1) Kürt sorununun çözümü konusunda CHP’nin sesi daha gür çıkmalı
2) Ana dilde eğitim konusunda CHP katı tavrından vazgeçmeli
3) Vatandaşlık tanımı konusunda partinizin görüşü kabul edilemez. Bu konuda, AK Parti’nin gerisindesiniz
4) Açlık grevlerinin bitirilmesi noktasında bir şeyler yapmalısınız
5) Barzani’yi eleştiren sözlerinizden vazgeçmelisiniz. Bölge halkı bu sözlerden inciniyor
İşte STK’ların, Kılıçdaroğlu’na sunduğu 5 maddelik “sitem paketi”.. Böyle bir muhalefet partisi olabilir mi? Gittiği yerde iktidar partisinin gerisinde olmakla itham edilen.. Ve sadece kendi duruşlarına yönelik eleştiriler alan bir siyasi parti.. Bu tabloya bakınca Kılıçdaroğlu’nun önünde iki yol olduğunu görüyoruz..
1) Ya bir daha gitmeyecek Diyarbakır’a
2) Adamların dediğini yapacak
Daha bu bir şey değil.. Diyarbakır’dakiler durumun farkına varmadı sanıyorum. Eğer fark etselerdi, Büyükşehir Yasası konusunda CHP’nin nasıl muhalefet yaptığını, sanıyorum onu içeri sokmazlardı. MHP ile elele vermiş büyükşehir yasasının federalizmi getireceği savı üzerinden politika üreten bir CHP’nin, Kürt sorununun çözümü konusunda ne kadar samimi olduğunu düşünebilirsiniz ki..
•
ARAŞTIRDIM BİZ YOKMUŞUZ!
CHP, Cumhurbaşkanlığı için Ümit Boyner’i düşünebilirmiş.. Partinin önemli ismi Ensar Öğüt öyle söylüyor. Eskiden şüphelerim vardı ama artık eminim. CHP içinde AK Parti için çalışan çok güçlü bir lobi var.. Tayyip Erdoğan’ın önüne bu kadar kolay bir rakip çıkarmak, herhangi bir siyasi partinin kurmay zekasının ürünü olamaz bana kalırsa.. Sadece 28 Şubat ile ilgili çelişkileri bile Ümit Boyner’in siyaset macerasını başlamadan bitirdi biliyorsunuz ki.. Ne demişti Sayın Boyner? “Araştırdım. Biz 28 Şubat’a destek vermemişiz”.. Sonra ne çıktı ortaya? Muharrem Kayhan döneminin; “Genelkurmay ile görüşüyoruz, hükümet hemen istifa etmeli vs..” sözleri.. Bunun üzerine de Boyner; keskin bir “u” dönüşü ile, “ama Tüsiad’ın da yönetim kurulu kararları var” demek zorunda kalmıştı. Keşke CHP Cumhurbaşkanı adayı olarak Ümit Boyner’i çıkarsa da hakikaten, seyri keyifli tv haberleri yapsak.. Kalın sağlıcakla.