Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Kimin Cumhuriyeti?

Kimin Cumhuriyeti?

Geçmişte bu tip soru sormak yürek isterdi,
çünkü devlete hakim olan zihniyetin saplantıları buna müsaade etmediğinden akıbeti meçhul bir yolun yolcusu da olabilirdiniz.
Olanlar olmadı değil, fazlasıyla oldu, fazlasıyla kan akıtıldı...

Buna rağmen 29 Ekim gelince, her yıl Cumhuriyet Bayramı diyoruz...
Diyoruz da, kimseler çıkıp bu işin arka planını sorgulamıyor.
Ne oldu ne gitti...
Kayıplar mı, kazançlar mı?
Hem öyle, hem de nasıl bir cumhuriyet ki külfet bazında “hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” dendiği halde,
nimet bazında sahibi tek kişi olabiliyor.?
Dünyada tek kişiye endeksli kaç tane cumhuriyet var?
Yani tek adam, tek ideoloji, tek düşünce...
Şu haliyle Kemalizm eşittir Cumhuriyet dersek yanlış olmaz.

CHP’nin altı okuna baktığımızda bunlardan bir tanesi cumhuriyetçilik, diğeri de devletçiliktir.
Kılıçdaroğlu, halk (yani CHP demek ister) cumhuriyeti kutlayamaz mı?
Diye soruyor da, kutlanırsa nasıl kutlanacağını, veya hangi cumhuriyetin kutlanacağını anlatmıyor.
Yoksa cumhuriyet demek, bir Anıtkabir midir?
89 yıl öncesinin aklıyla bugünü güncelleştirmeye imkan ve ihtimal yok. Neticede bir fikri ortaya atan insandır, diğer bir başka insan ondan daha iyisini düşünemez diye bir kural olmadığına göre, tarihe mal olmuşları bırakalım tarih eğrisiyle doğrusuyla hem sorgulasın hem de kutlasın...
Ne yaparsa yapsın...

Bize gelince, bugünümüz daha da önemli.
İşçimiz, memurumuz, sağlığımız, kalkınmamız, terör...
Bir kural var ki ancak tanrılar için geçerlidir,
insanlar için asla geçerli olamaz.
İşte o kuralı mezarlara taşıyarak tapınma yerine, Müslüman’sa mezarında fatiha okunur, dua edilir...
Bu aşamada her yıl karmaşa yaşıyor ülkemiz.
Halk bir tarafta, CHP bir tarafta iki ayrı cumhuriyet anlayışı ile ülkenin daha ne kadar vakit kaybedeceğini sormak bile fantezi gelebilir ama,
artık oturup düşünmek zamanı gelmiştir.
Evet, kim kimin cumhuriyetini kutluyor?
Veya şöyle soralım; iki ayrı kutlamanın halk neresindedir?

Dünya artık geri gitmiyor, ileriye doğru gidiyor. Bu gidişatın odağındaki umdelerin en başında değişim ve de ideolojilerden koparak “evrenselleşme” gelir.
Gelir de önemli olan, kimin evrenselleşmesi?

İnsan Hakları diyoruz... Bu hakları kim koyuyor? “Birleşmiş Milletler” denilen kuruluşun üç üyesi ne derse o oluyorsa, insan hakkı denilen olgu da o üçün kapitale dayalı arzu ve isteklerdir.
Bu anlamda, desene koyun gibi güdülüyoruz, inek gibi sağılıyoruz...

Oysaki İslâm’ı anlamada evrenselleşme öyle olmadığından sağılma da yok, güdülme de yok.
İslam’ın koymuş olduğu ilkeler tamamen Kur’anî olduğundan senin çıkarın benim çıkarım yerine insan merkezli çıkarlar önceliklidir.
Sen ve ben yerine, güneşin kuralını kim koymuşsa, evrenselliğin de kuralını O, koyar.
Ah insanlık, burasını bir anlayabilse...

Bir yanılgı, veya inadı bir tutum aldı başını gidiyor... Kur’an ayetlerine “doğmalar” diyenler, dünyayı bir kaç ülkenin tepe tepe nasıl sömürdüğünü ve bize de bir adıyla cumhuriyet diye yutturduklarını ne hikmetse göremiyorlar.
Çağımız, gücün egemenliğinde sömürü ve de zorla işgal altında...

Sömürenler sömürdüklerinin parasıyla, puluyla, kanıyla, canıyla besleniyor.
O bakımdan, insanı boyutuyla evrensellik diye bir olgu kesinlikle yoktur.
Olamaz da...
Aynı şekilde...

İlkeleri evrenselleşememiş bir cumhuriyetin de insanlara vereceği pek bir şey yok.
Sözde zaferler (aslında kayıplar) bizde bayram şekeri niyetine yutturulur.

Geri kalmışlığımıza, batılılaşmamıza üzülmüyoruz da, içi boş bir takım oyuncakların şatafatına bayram niyetiyle seviniyoruz... Nasıl bir sevinçse bu?
Bedelini arkasında taşımayan sevinç sahtedir.

O yüzden, bir asırdır dünya arenasında yüz akı herhangi bir buluşumuz olmadığı gibi, ilim mahfillerinde de esamimiz okunmuyor...
Okunmaz, okutulmaz...

Çünkü elimizden gidenler gitti...
Gelenler ise gidenleri bayram yerine koyarak kutlamış olsa da,
ey Müslüman, sen kimin neyini kutluyorsun hadi onu söyle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi