Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Bahçeli İdam İstiyor

Bahçeli İdam İstiyor

Siyaset eğer dünkünden değil de bugünkünden sorumlu ise, idam konusu ciddi ve de hayati bir meseledir. Yok “sen dedin”le “ben dedim”le bu iş olmaz…


Bu cezanın tekrardan ele alınması için ayağımızın bağları yok mu?

Var tabii.

Başta AB… AB sözde çağdaşlaşmamızın etiketi ama, görüyoruz ki ülkemizin menfaatlerini koruyabilmemiz açısından ayak bağı. Hatta bir çok milli ve manevi değerlerimizin aleyhinde.

Eskiler bu birliğe söz verdiler.

Kaşe bastılar, imza attılar…

Dediler ki bu Öcalan, 40 bin insanın ölümünden sorumlu olsa da biz onu altın kafeste gül gibi besleyeceğiz, toz kondurmayacağız, asla idam etmeyeceğiz.

O zaman CIA al dedi senin olsun.

Bu demektir ki yol açıldı arkası da öyle gelecek.

Çocuklarımız vatan için ölecek, onlar Kürdistan için yaşayacaklar…

Kaç asker öldürülürse öldürülsün, kaç yürek yanarsa yansın karşılığında devletin yaptığı iş katilleri beslemektir. Bunun diğer adı, “ölen ölür kalan sağlar bizimdir”…

Sayın Bahçeli, Öcalan’ın idamı konusunda direnmiş, sonra da PKK eylemlerine devam etmesi halinde idamı infaz edilecekmiş.

Aydın havası…

Bahçeli diyor ki, Erdoğan daha önce idam cezasının kaldırılması için imza attığından şu andaki girişiminde samimi değil. Kimin samimi olduğu geçitte belli olacak.

Polemik değil, iş görme zamanı.

Adalet Bakanı, gündemimizde öyle bir çalışma yok şeklinde yapmış olduğu açıklama ile, Davutoğlu’nun başbakan bu açıklamayı Norveç için yaptı sözleri kafa karıştırmasın.

BBP Genel Başkanı Destici’nin 29 ilde yaptırmış olduğu anket sonucu, %98’lik büyük bir çoğunluğun idamın geri gelmesini istemesi oldukça ciddi.

Bu şu demek oluyor, şu anda MHP idam konusuna sıcak baktığına göre, referandum yapılması halinde halkın %80’i evet oyu verecek.

Niçin idam? Sorusunun cevabı da önemli.

Çocukluğumuzda kuduz olan köpekleri ormanlığa götürür iple asarlardı. Ölüsünü de gömerlerdi. Kuduza yapılacak başka bir şey yok.

İnsanın da kuduzu öyledir, kudurunca asılmayı hak eder.

Şimdi düşünün, internetçi ayağında eve giriyor, kızın ırzına geçmekle yetinmiyor, öldürüp atıyor. İhtiyar kadınların evlerine giriyor, fiili livatada bulunuyor, sonra da boğazını, bileklerini kesiyor, evde ne varsa alıp götürüyor…

Küçük çocuğun ırzına geçiyor, kesip doğrayıp çöplüğe atıyor.

Askerin yoluna mayın döşüyor, karakolları basıyor, iş makinelerini yakarak çalışanların üzerine mermi yağdırıyor..

Okulu yakıyor, namaza gitmekte olan imamı öldürüyor….

Bunlar toplum açısından birer vahşet değil de ne?

Hümanistler, sözde insancıllar, idamı istememelerinin birinci nedeni insancıl olmaları!

Ama iğne kendilerine batınca nasıl feryat ettiklerini bir görseniz…

Öylesi bir hümanist hakim meslektaşım idama karşıydı.. Evinin önünde oynamakta olan tek bir erkek çocuğuna sarhoş şoför çarpıp masum çocuğun kafasını parçalayınca o hümanist hakimin bağırmalarını görseydiniz.

“Bu sarhoş haini gebertin, bu namussuza en ağır cezaları verin…”

Pratik ayrı şey, nazariye ayrı şey… Biz şimdi hayatın gerçeklerinden konuşuyoruz,

Bahçeli de “iktidara “Hodri meydan” dediğine göre muhalefetle iktidar bu konuda ciddi bir şekilde kolları sıvamalı. Ne var ki idamın şartlarını iyice çizemediğimiz taktirde İstiklal mahkemelerine döneriz. Her köşede idam sehpası kurulur…

Ama her şeye rağmen gerekli mi, gerekli…

İsterseniz ayeti bir sefer daha okuyalım.

Allah (cc) buyuruyor, “kısasta sizler için hayat vardır.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi