Serdar Arseven

Serdar Arseven

Papaz’a dikkat!.. Helal olsun Murat Alan!..

Papaz’a dikkat!.. Helal olsun Murat Alan!..

Geçtiğimiz günlerde “Sayın Erdoğan ve Sayın Şahin’den döner bu tezgah!” başlığı altında yazmıştık.


Dünya Kiliseler Birliği birkaç yıl evvel “Çocuklarımıza Papaz cinsel tacizinden dolayı” kapatılan yapıyı yeniden açtırmak istiyor..

Mevzu bu.

Yoğun talep üzerine, konuyu kurcalamaya devam ediyoruz:

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın koridorlarında yoğun bir koşturma var bugünlerde, yoğun kulis çalışması…

Dünya Kiliseler Birliği, Türkiye’deki “Korunmaya Muhtaç Çocuklara” şefkat göstermiş ve onlara gayet temiz niyetlerle sahip çıkmayı vazife bellemiş!..

Bir Vakıf… Elimin altında bir rapor var… Dünya Kiliseler Birliği’nin Türkiye ve Kıbrıs’taki çalışmalarını geçmişten bugüne değerlendiren bir rapor…

Özetleyerek veriyorum:

(Bu vakıf), Dünya Kiliseler Birliği -SOS Kinderdorf International ile bağlantılı olarak, bu birliğin 1960’lı yıllardan bu yana dünya genelinde uyguladığı prensip ve hedeflere uygun olarak faaliyet göstermek üzere kurulmuştur.

Bu yapıyla entegre İstanbul Çocuk Köyü, o zaman cari olan kanunlara aykırı olarak ve ülkemizin ilgili kurumlarının uygunsuzluk görüşlerine rağmen 1992 yılında açılmıştır.

ÇOCUK KÖYÜNÜN AÇILIŞ SÜRECİ

Dünya Kiliseler Birliği’nin çocuk köyleri, 1986 yılında Dışişleri Bakanlığı’nın desteği ile kurulmak istenmiş ancak hassas medyanın yoğun tepkilerinden dolayı bu işten vazgeçilmiştir.

TKMÇV buna rağmen 1987 yılında Çocuk Köylerinin inşasına başlanmıştır.

Vakıfca köyde görev yapacak annelerin eğitimi için Boğaziçi Üniversitesi Öğretim üyelerine “anne eğitim programı kılavuzu” adlı kitap hazırlatılmış, bu kitap UNICEF tarafından bastırılmıştır.

İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü 1990 yılında, Köylerin, Dünya Kiliseler Birliği alt kuruluşlarından olan SOS KDI’nin uzantısı olduğuna vurguyla SHÇEK’i uyarmıştır.

SHÇEK de durumu değerlendirerek, çocuklarımızın bir misyoner vakfına teslim edilmesinin düşünülemeyeceğini bildirmiştir.

SOS yapılanması, Türkiye’deki faaliyetlerini paralel olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde de yürütmüş, Kıbrıs makamları tarafından “bu yapı” hakkında T.C.’den bilgi istenmiştir.

T.C.’den KKTC’ye giden bilgi, “Bu Vakfın Dünya Kiliseler Birliği’nin amaçları doğrultusunda çalıştığı” yönünde olmuştur.

Bütün bunlar olurken Çocuk Köyleri Birliği’nin çalışmaları devam etmiştir. Çocuk Köyünün finansmanını Çocuk Köyleri Birliğinin kurduğu Alman Vakfı karşılamıştır.

1995 yılında dönemin Devlet Bakanı Aysel Baykal tarafından; korunmaya muhtaç çocuklara yönelik olarak özel kuruluşların yurt, yuva gibi hizmet veren tesisler açıp açamayacakları konusunda Danıştay’dan görüş istenmiş, Danıştay, mevzuat gereği bunun yalnızca SHÇEK tarından yürütülebileceğini bildirmiştir.



Evet buraya kadar, Dünya Kiliseler Birliği’nin çabalarından ve bizim devletin karşı koyuş hamlelerinden bir bölümüne yer verdik.

‘Rapor özetine’ buradan devam edelim:

Bir ara , “derin sol” takımının desteğini alan Vakıf, devletle protokol imzalamayı başarmış ve faaliyetlerini sürdürme imkanı bulmuştur.

Milli Görüş hareketinin bakanlarından Sayın Sacit Günbey, Misyoner yapılanmaya karşı hukuk mücadelesi başlatmışsa da, o günkü yargının Kiliseler Birliği lehindeki kararlarından dolayı sonuç alamamıştır.



Derken 28 Şubat!..

Refah iktidarı yıkılınca, yerine kurulan yapılardan birinin “DSP” kanadından Bakan Hasan Gemici, Dünya Kiliseler Birliği oluşumunu bütün sıkıntılarından kurtarmıştır.



Bu durum uzun yıllar devam etmiş ve yapı Ak Parti hükümeti döneminde tespit edilen çocuklara cinsel istismarlardan dolayı kapatılmıştır.

Vakıf halen özel çocuk yuvaları yönetmeliğinin çıkartılarak ülke genelinde yeni kuruluşlar açma isteğindedir.

Bunun için yoğun kulis çalışmaları yürütmektedir.



Evet raporun özetini verdik…

Bağlamayı da biz yapalım:

Dünya Kiliseler Birliği’nin faaliyetlerine müsaade edilemez!..

Muhtaç durumdaki çocuklarımız papazlara teslim edilemez!.

MURAT ALAN TARİH YAZIYOR!..

Nesli tükenmekte olan habercilerden biri de, Murat Alan.

Sivas tezgahının birçok boyutunu ortaya koyan haberleriyle dikkat çekmişti Murat Alan…

Şimdi de, “Başbağlar katliamının” derin sol boyutunu ortaya koyuyor.

PKK-TİKKO ve Statüko işbirliği!..

Helal olsun Murat Alan!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi