Mehmet Talu

Mehmet Talu

Hacc kayıtları başladı, hacc farzdır - 1

Hacc kayıtları başladı, hacc farzdır - 1

Hac: İmkânı olan Müslümanların belirlenmiş zamanı içinde; Kâbe, Arafat, Müzdelife ve Mina gibi belirlenmiş mekânlarda belli dînî görevleri şart ve usûlüne uygun olarak yerine getirmek suretiyle yapılan ibadeti ifade eder.

Haccın farziyeti

Hac, hicretin 9. yılında farz kılınmıştır. Gerçi Müslümanlar daha önce de hac yapmışlardı. Fakat bu, farz olduğu için değil, bilakis Hz.İbrahim (A.S.)ın dinindeki mevcut meşrûluğu üzere yapılmış idi. Çünkü hac, bilindiği şekliyle Hz.İbrahim (A.S.)a kadar uzanmaktadır. Kur’an-ı Kerim ve hadîs-i şerifler bize, Hz.İbrahim (A.S.)ın haccından, insanları hacca çağırmasından bahsetmekte, Kâbe’nin ve hac Menâsikinin tarihçesine işaret etmektedir. Şöyleki: Nemrud’la olan mücadelesinin sonunda Hz.İbrahim (A.S.) önce Filistin’e gelmişti. Sonra, ilerleyen yaşında eşi Hz.Hacer’le oğlu Hz.İsmail (A.S.)ı, su bulunmayan ve ekili olmayan bir vadiye, Mekke-i Mükerreme’deki Beyt-i Haram’ın yanına yerleştirmişti. O beldenin bereketli olması için şöylece dua etmişti:
“Hatırla o zamanı ki İbrahim şöyle demişti: Rabbim! Bu beldeyi, Mekke-i Mükerreme’yi emniyetli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut!
Rabbim! Çünkü o putlar, insanlardan birçoğunu dalâlete dü-şürdüler. Şimdi kim bana tabi olursa, işte o bendendir. Kim de bana isyan ederse, artık sen gerçekten çok mağfiret edici, çok merhamet edicisin.

Ey Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için ben, neslimden bir kısmını senin Beyt-i Haremin olan Kâbe’nin yanında, ziraat yapılmayan bir vâdiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meyledici kıl ve meyvelerden bunlara rızık ver! Umulur ki bu nimetlere şükrederler.”

ALLAH Teâlâ, Hz.İbrahim (A.S.)a ve oğlu Hz.İsmail (A.S.)a Beyt’ini tavaf edenler, namaz kılan, rükû ve secde edenler için putlardan temizlemelerini emretmişti. Bunun üzerine onlar Kâbe’nin temellerini birlikte yükseltmişler ve bunu kendilerinden kabul etmesi, orayı güvenli ve bereketli kılması ve zürriyetlerinden ALLAH Teâlâ’ya teslim olacak bir ümmet vermesi için şöylece dua etmişlerdi:

“Hatırlayın hani biz, Beyt’i, Kâbe’yi insanlar için bir toplanma mahalli ve güvenli bir yer yapmıştık. Siz de İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin, orada namaz kılın. İbrahim ve İsmail’e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim’i temiz tutun, diye emir vermiştik.

İbrahim de demişti ki: Ey Rabbim! Burasını emniyetli bir şehir yap ve ahalisinden ALLAH Teâlâ’ya ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle, mahsüllerle rızıklandır. ALLAH Teâlâ da: Kim inkâr ederse onu da az bir süre faydalandırır, sonra onu cehennem azabına sürüklerim. Ne kötü varılacak yerdir orası! Buyurmuştu.

Hani bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah’ın temellerini yükseltiyor ve şöyle dua ediyorlardı: Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz sen her şeyi hakkıyla işitensin, her şeyi hakkıyla bilensin.
Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize menâsikimizi öğret, tevbemizi kabul et! Çünkü tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.
Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları şirkten iyice temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin.”
1-İbrahim sûresi:35-37
2-Bakara sûresi:125-129, Bak. Hac sûresi:26

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi