M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Öğrenci Gençler Olumsuz Sinyaller Veriyor!

Öğrenci Gençler Olumsuz Sinyaller Veriyor!

Çocuk sahibi olmak, elbette güzeldir.
 
Aynı zamanda kutsal bir duygu!
 
Her güzel ve kutsal‘ın bir bedeli olduğu gibi, bunun da bir bedeli var.
 
Ama bu bedel çok pahalı!
 
Sadece bu dünyada değil, sonuçları ahirete de yansıyan pahalı bir bedel bu.
 
***
 
Çevremize bir göz atalım.
 
Delikanlı çocuklar, gece yarılarına kadar sokaklarda dolaşıyorlar.
 
Bu çocukları ne arayan var ne soran!
 
Sahipsiz ve kimsesiz çocuklardan bahsetmiyoruz ha!
 
Ailesi, anne babası olan gençler bunlar!
 
Eskiden hava karardı mı herkes evine çekilir, gün batımından sonra gelenler sıkı bir sorgudan geçirilirdi.
 
Şimdi bu anlayış, artık tarihe gömülmek üzere.
 
***
 
Özellikle genç kızların akşamları özgürce ve fakat sorumsuzca dolaşmaları, olumsuzluklara yol açması açısından toplum için bir sorun oluşturuyor.
 
Düşünün, yeni büluğa ermiş, hayatı toz pembe gören bir kız öğrencinin gece yarısı sokakta ne işi olabilir?
 
Kendisi çok iyi niyetli de olsa, gecenin karanlık ve ıssızlığında her an kötü niyetlilerin taciz ve tasallutuna maruz kalmaz mı?
 
Bir anne baba, neden evladını o saatlere kadar hiç arayıp sormaz?
 
Her türlü tehlikenin kucağına düşmelerine nasıl göz yumabilir, kayıstız kalabilirler?
 
Bırakın kız evladını, sorumlu bir anne baba, eve geç gelen o yaşlardaki erkek evladını bile sorgulamalı, nereye girip çıktığını takip etmelidir.
 
Dikkat!
 
Gece yarısı gençleri, olumsuz sinyaller veriyor!
 
***
 
Kur’an, evladı bir “imtihan“ olarak tanımlar.(Enfal,28; Teğabun,15).
 
Bu, o kadar önemli bir imtihandır ki; anne babalar dünyalarını ve ahiretlerini belki bu imtihanla kazanacak veya kaybedecekler!.
 
Yine Kur’an’a göre, dünyaya getirdiği çocuğunu “yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten korumak“; ebeveyn için en önemli sorumluluklar arasında sayılmıştır.(Tahrim,6; Bakara,24).
 
İşin uzmanları bağırıp duruyorlar:
 
Çocukluktan çıkıp artık kocaman olmuş bir genci sonradan disipline sokup kontrol etmeye kalkışmak, suyu tersine akıtmaya benzer.
 
Bu iş, rüşt çağına gelmeden önce yapılmalıdır.
 
Ama bu önemli görev, iş işten geçtikten sonra yapılmaya çalışılıyor!
 
***
 
Çok iyi bir eğitim görmesine ve sıkı bir aile terbiyesinden geçmiş olmasına rağmen reşit olduktan sonra bozulan, olumsuz olaylara karışıp kötü alışkanlıklara sahip olan gençler yok mu?
 
Elbette var.
 
Peygamber çocukları bile bundan azade değiller!
 
Hz. Adem’in, Hz.Nuh’un, Hz.Yakup’un (aleyhimüsselam) oğulları, bunlara en çarpıcı örneklerdir.
 
Ama onlar artık çocuk değil, kendi iradeleriyle seçimlerini yapmış mükellef insanlar konumundadırlar.
 
Çocukluk dönemlerinde görevlerini yapmış bir anne baba, onlardan sorumlu tutulamaz.
 
***
 
Ama evlat bu!
 
Canından bir parça, yavrun, ciğerparen!
 
Kötü de olsalar, Peygamberlerin yaptığı gibi, onlar için Allah’a dua ve istiğfarda bulunmak, bir ebeveynlik duygusudur...
 
 
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
M. Emin Parlaktürk Arşivi