Ahmet Varol

Ahmet Varol

Mescidi Aksa ve Mavi Marmara

Mescidi Aksa ve Mavi Marmara

Mavi Marmara katliamının üçüncü yıl dönümündeyiz. Bu sene biraz daha farklı gelişmelere paralel olarak ve önemli hadiselerle iç içe bu yıl dönümünü idrak ediyoruz.

Her şeyden önce Suriye’deki vahşi katliam, dünyevi hesapları için yanlışlarında ısrar edenlerin gözü kapalı desteklerinden cüret alan Baas çetelerinin, destekçilerle omuz omuza gerçekleştirdikleri korkunç saldırılar, cinayetler sürerken Mavi Marmara katliamını anıyoruz. Yaşananlar, üç yıl önce Akdeniz sularında gemimize sabah namazı vaktinde saldırarak dokuz insanımızı şehit edenlerle, bugün Kusayr’da masum çocukları hunharca katledenlerin insanî değerlerden soyutlanmışlık açısından farklarının olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla bu yılın Mavi Marmara’yı anma törenlerini Suriye’de masum bebekleri, silahsız kadınları hedef alan canilere de tepki ve Kusayr’da, Hama’da, Halep’de kısaca Suriye’nin her tarafında saldırılara hedef olan insanlarımızın varlık mücadelelerine destek eylemleri olarak değerlendirmeli, dün Akdeniz sularında insanlarımızı hedef alan canilere gösterdiğimiz tepkiyi bugün Suriye’nin her tarafını kana bulayan canilere karşı da açık yüreklilikle göstermeliyiz. Bunların vahşi katliamlarında bazı isimlerin ve yalanların arkasına sığınmaları tavrımızı etkilememeli.
Bu yıl Mavi Marmara katliamının yıl dönümünü aynı zamanda, Suriye’deki katliamların neden olduğu sisli havadan yararlanan siyonist işgalcinin Mescidi Aksa’yı yahudi mabedine dönüştürme çabalarında daha ileri gittiği ve bu mabedi zaman yahut mekan yönünden yahudilerle paylaştırma planını ciddi şekilde gündeme taşıdığı bir dönemde idrak ediyoruz. Mescidi Aksa ise tüm İslâm ümmetinin onuru ve kararlılıkla sahip çıkması gereken emanettir. İşgalcinin Baas katliamlarının yol açtığı puslu havadan yararlanarak bu kutsal mabedi kirletmeye kalkışmasına fırsat verilmemeli, uyanık olunmalıdır. O açıdan Mavi Marmara şehitlerinin anılması münasebetiyle düzenlenecek büyük yürüyüşün Mescidi Aksa ve Mavi Marmara Yürüyüşü olarak adlandırılması çok isabetlidir. Dolayısıyla bu yürüyüşün aynı zamanda Mescidi Aksa’ya sahip çıkma mesajı taşıyacağının dikkatten kaçmaması ve mutlaka desteklenmesi gerekir. İhmal ettiğimizde kendimizi mazur göstermemize yarayacak mazeret bulmamız zor olmaz. Fakat önemli olan mazerete yapışmadan, kitlesel dayanışmanın fertlerin desteğiyle oluştuğunun, bir kişinin eksikliğiyle bir açığın oluşacağının göz önünde bulundurulmasıdır. Mescidi Aksa ve Mavi Marmara Yürüyüşü inşallah yarın yani 1 Haziran Cumartesi (yarın) saat 17.00’de Fatih Camisi’nden hareketle Edirnekapı’ya doğru ilerlenerek gerçekleştirilecek. Bu güzergâhın aynı zamanda Mavi Marmara şehitlerimiz için düzenlenen ilk cenaze töreninde kullanılan güzergâh olduğunu hatırlatalım.
31 Mayıs gecesi (bu akşam) yani ilk saldırının gerçekleştirildiği gecenin yıl dönümünde de hâlen Kasımpaşa Tersanesi’nde bekletilen Mavi Marmara gemisinde etkinlikler düzenlenecek.
Bu yıl Mavi Marmara etkinliklerine paralel olarak ve yine aynı doğrultuda Ümraniye’de Mescidi Aksa Günleri adıyla önemli etkinlikler düzenleniyor. Filistin ve Kudüs davasına gönül vermiş bazı sivil toplum kuruluşlarının Ümraniye Belediyesi’yle işbirliği içinde organize ettiği etkinlikler 1 ve 2 Haziran tarihlerinde  Çarşı Meydanı’nda düzenlenecek. Muhtelif konuşmaların,  Kudüs ve Mescidi Aksa’yla ilgili tanıtımların ve müzik konserlerinin yer alacağı etkinliklerden Kudüs ve Mescidi Aksa hakkında pek çok şey öğrenmeniz mümkün olacaktır. Buradaki etkinlikler içinde ben de yer alacağım inşallah ve 1 Haziran Cumartesi günü (yarın) saat 12.00’de başlayacak bir konuşma ve sunumumuz olacak. Aynı gün Fatih’teki yürüyüşe de katılacak ve ertesi gün yani 2 Haziran Pazar günü de yine Mavi Marmara şehitlerini anma amacıyla düzenlenecek etkinliklere katılmak üzere bir günlüğüne Diyarbakır’a gideceğim inşallah.
Bu yıl Mavi Marmara etkinlikleri aynı zamanda işgalci siyonistlerin özür dilemeleri sonrasında başlayan sürece denk geldiğinden Mavi Marmara yolcularının asıl amaçlarının Kudüs’e, Mescidi Aksa’ya ve Filistin’e sahip çıkmak, Gazze’ye uygulanan insanlık dışı ambargonun tamamen etkisiz hale getirilmesini sağlamak olduğunu göstermek amacıyla da bu etkinliklere özel ilgi gösterilmesi gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Ahmet Varol Arşivi