Serdar Arseven

Serdar Arseven

Gezi Tezgâhı, Sayın Erdoğan’ın tavırları!..

Gezi Tezgâhı, Sayın Erdoğan’ın tavırları!..

O gün yazmamıştım şimdi tam sırası…

Olaylardan bir ay kadar önce…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gülümseyerek, “Benim hakkımda insaflı değerlendirmelerde bulunduğun yazında bazı arkadaşlarımıza dostâne uyarılarda bulunmuşsun” dedi.
Yanında her zamanki gibi bazı bakanlar ve parti yöneticileri vardı…
Dedim ki;
“Sayın Başbakan, etrafa baktığımda birçoklarının sırtınızdan geçinmeye çalıştığı gibi bir düşünceye kapılıyorum. Nereye gitsem, kimle konuşsam ‘One Minute, One Minute!’  Risk alan, elini taşın altına koyan çok az. Büyük bir gevşeklik var. Ben bunu çok net bir şekilde görüyorum…”
Sayın Başbakan, itiraz etmedi.
 “Türkiye çok iyiye gidiyor. Her şey çok daha iyi olacak inşallah!” dedi.
¥
Bu sütunda zaman zaman AK Parti’deki gevşekliği, teşkilattaki hesapları, birçok belediye başkanının vatandaşla ilişkilerinin zayıflığını yeri geldiğince masaya yatırmıştık…
Hatta, sınırlarımızı aşmak pahasına “Bu işi bir an evvel düzeltmeniz şart!” mesajını vermiştik…
Eğri otur doğru konuş; önümüzdeki süreci AK Parti’den başka yürütebilecek bir parti yok.
CHP’nin genlerine işlemiş millet karşıtlığı şu son 20 günlük süreçte bir kez daha kendisini gösterdi.
Tabanına saygı ve sevgi duyduğum MHP, Sayın Devlet Bahçeli’nin elinde millete güven vermeyen bir parti durumuna düştü.
Meclis dışının, tabanlarına, yönetenlerinin büyük bölümüne sevgi ve saygı duyduğum  “halkın değerlerine bağlı” partileri de hayli zaman alacakmış gibi görünen toparlanma süreçleri içinde.
Öte yandan, Sayın Erdoğan’ın alternatifsizliği de şu son 20 günde iyice belirginleşti.
Sayın Erdoğan, bugüne kadar “birtakım telkinlere” kulak asarak “ürkek” adımlar atmış olsaydı, AK Parti büyük oy kayıplarına uğrardı.
Sayın Erdoğan, “Ne İsa’ya Ne Musa’ya!” durumlarına düşerdi.
Erdoğan, dünyanın yönetilmesi belki de en zor ülkesini büyük bir azim ve özveriyle taşıdı.
“Kan tükür, kızılcık şerbeti de” anlayışıyla yürüttüğü bu süreçte yurtdışındaki ve yurtiçindeki “değer karşıtlarının” yanı sıra bazı yazılarımızda dikkat çektiğimiz “ezik muhafazakârlar”la da uğraşmak mecburiyetinde kaldı.
Elinden tutup bir yerlere taşıdığı bazı adamların abuk sabuk tavırları ile karşılaştı.
Bu 11 sene, öyle bir 11 sene ki…
İçinde savaşlar var, dev ekonomik krizler var, darbe girişimleri var, kapatma davası var, Avrupa Birliği’nin her türlü namussuzluğu var, bin türlü İsrail, ABD tezgahı var, dıştaki ve içteki Baasçıların ne pislikleri ne pislikleri… Var oğlu var!..
Sayın Erdoğan’ın yükselişine engel olan şartların yardım eden şartlardan çok daha baskın olduğu bir 11 yıl geçirdik.
Olacağı Allah bilir, ama tahminde bulunmak da helâldir…
Şöyle bir oturup düşünmek lazım:
“Sayın Erdoğan, Türkiye’nin o karanlık günlerinde ortaya çıkıp da ekibini toplayarak sandık devrimi gerçekleştirmeseydi, bugün memleket ne halde olurdu?..”
¥
Gezi Parkı olaylarının ilk gününde dedim:
Şer gibi görünenden inşallah hayır çıkacak!..
¥
Bu süreç, sadece dışarıdaki değil içerideki “çürükleri” de ortaya çıkarttı.
Sayın Başbakan, bunları teker teker kaydına aldı.
Biz burada en az yüz kez yazdık ama hiçbir ifade bir “musibet”in verdiği mesajdan güçlü olamıyor.
Bir, “çürükler” görüldü bu süreçte.
İki, “rehavet” büyük ölçüde giderildi.
Üç, “liderlik” tartışması büyük ölçüde bitti!..
Dört, başta “sosyal medya” olmak üzere bazı alanlardaki “eksiklik” açıkça görüldü.
¥
İyi iyi…
Daha ilk gün dediğimiz gibi!..

28 ŞUBAT VE DÖNEMİN BAZI BÜROKRATLARI

Geçenlerde rastladığım bir arkadaşım; “Postmodern darbenin sivil uzantılarına da uzanılacak ya… O süreçte Sultanbeyli Kaymakamı olarak görev yapan Hüseyin Eren şu anda Bursa Vali Yardımcısı, hem de AB İşlerine bakan Vali Yardımcısı” dedi.
Ve ekledi:
“Hüseyin Eren, o karanlık süreçte General Doğu Silahçıoğlu ile çok iyi, Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak ile çok kötü ilişkilere sahipti!.. Arşivlerde ne ayrıntılar var, ne ayrıntılar!..”
Bunları söyleyen arkadaşıma “Eeee?” dedim…
“Daha ne diyeyim!” karşılığını verdi.
Daha ne desin?!!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi