İbrahim Bektaş

İbrahim Bektaş

Erdoğan’dan kurtulmak isteyenlere dostane tavsiyeler

Erdoğan’dan kurtulmak isteyenlere dostane tavsiyeler

Başbakan’a düşman olmak malum cephede moda oldu. Sabah yataktan kalkan her “devrimci” ‘bugün Başbakan’dan nasıl kurtulabilirim?’ diye kendine sorar oldu. Nerede ise her nefes alış verişleri “Erdoğan gitmeli” nakaratına döndü. “Büyük düşman Erdoğan” kelimesi dillerinde vird-i zeban oldu.

Tek tek saldırdılar olmadı, toplandılar olmadı. Faiz lobisi ile işbirliği yaptılar yine olmadı. Baronların emrine girdiler başaramadılar.  Sonunda Gezi Parkı’nda sökülen 3-5 ağaç adına yabancı sömürgecilerle işbirliğine gittiler, yine olmadı.

Ne yaptılarsa, işin sonu Erdoğan’a yaradı. Popülaritesi arttı. Halkın bağlılığı pekişti. Milyonlar etrafında kenetleşti. “Menderes, Özal ve Yazıcıoğlu merhumlarına yaptıklarınızı Erdoğan’a yaptırtmayız” diyerek yemin ettiler.

Ne yalan söyleyeyim, ben kem talihli bu eylemcilere ve onların arkasındakilere son derece acıdım. Nedir bu bahtsız gariplerin Erdoğan’dan çektikleri. Ne yapsalar, kurtulamıyorlar. Üstelik de onlar canhıraş çarpıştıkça Erdoğan güçleniyor. İşte bu noktada, bu “şanssız donkişotlara” yardım etmeye karar verdim. Öyle ya ‘insanlık öldü mü’ idi. Daha doğrusu ölenler insan mıydı? Neyse geçelim bunları.

Nasıl yardım ederim diye hayli yorduktan sonra kafama, gerçek “dank” etti.
Bu kendini kaybetmişlere en iyi yardım, “Erdoğan’ı devirme formülünü” vermekle olurdu. Eğer bu formul ciddiyetle uygulanırsa, “ilk seçime kalmaz Erdoğan ve AKP’si gider”di.
Sakin ol “dışardan takviyeli arkadaş” formülü vermesine vereceğim de, ülkenin “pardon benim çıkarım” ne olacak? Alâsından kırmızı plakalı bir koltuk, hâlâ yer kaldı ise Zekeriyaköy sırtlarında bir villa ve İsviçre bankalarında yüklü bir hesap. Eğer anlaştı isek formülü veriyorum, kalem kâğıt lütfen.

Eğer Erdoğan’ı devirmek istiyorsanız;
Bir; Erdoğan’dan en az iki kat daha çok çalışacaksınız ve hedefi büyük tutacaksınız. O vizyon 2023 mü diyor, siz 3023 diyeceksiniz. O Karadeniz’i Marmara’ya mı bağlıyor, siz Akdeniz’e bağlayacaksınız. O yerli uçak mı yapıyor, siz yerli uzay mekiği yapacaksınız.
İki; Erdoğan’dan iki kat daha az uyuyacaksınız. Uyumadığınız zamanlarda da milletin kuyusunu kazmaya değil, milletin kurtuluşuna çalışacaksınız.

Üç; çevrenize Erdoğan’ın ekibinden daha sadık bir takım kuracaksınız. Bu takım, “öl dediğinizde ölecek, ve sizi ölesiye sevecek”. Başka ballı parmak gördü mü hemen yalamayacak.

Dört; memleketinizi ve milletinizi Erdoğan’dan on kat daha fazla seveceksiniz. Bu sevda sizi günlerce uykusuz bırakacak. Aç kalacaksınız, açıkta kalacaksınız, ama “sevgisiz” kalmayacaksınız. Kökü dışarda tahrik mihraklarına değil, millete güveneceksiniz. Yani himmetiniz milletiniz olacak. Çünkü himmeti milleti olanın gönlünde başkasına yer kalmaz.
Beş; milletin derdiyle dertleneceksiniz, onların neşesi ile sevineceksiniz. Öyle ki kendi dertlerinizi unutacaksınız. Aç kalmış, açıkta kalmışlara yöneleceksiniz. Seksen yıldır baskı ve ayrımcılığa maruz bırakılmış “mazlumlara” içtenlikle yaklaşacaksınız, onları kucaklayacaksınız.

Altı; millete kim ihanet ederse hemen onun şakşakçısı olmayacaksınız. Hainlerle işbirliğini Erdoğan karşıtı olsa bile terk edeceksiniz. Demokrasi ve insan hakları konusunda takıyye yapmayı bırakarak, samimane herkesi kucaklayacaksınız.

Yedi; bugüne kadar bir türlü tahammül edemediğiniz manevi değerlere, yaşamasanız bile, azıcık da olsa saygı göstereceksiniz. Sadece güdümlü basından beslenmeyeceksiniz, arasıra da yan mahallede neler var, oralara uzanacaksınız.

Sekiz; güdümlü basın tarafından  Müslümana bir çamur atılır atılmaz, hemen “mal bulmuş mağribi” gibi üzerine atlamayacaksınız. Önce işin iç yüzünü araştıracak, sonra değerlendirmenizi yapacaksınız. Haklıya hakkını teslim edeceksiniz.

Dokuz, dağdaki çobanın karısını ovadaki kokanalara eşit sayacaksınız, bir olamayız diyenlerle aynı havayı teneffüs etmeyeceksiniz. Yani, Erdoğan gibi, “insanı Yaratan’dan ötürü” seveceksiniz, insan olduğu için kucaklayacaksınız, bir avuç lümpenin elinde maskara olmayacaksınız.

Ve son olarak da; Erdoğan’ı sevenleri de seveceksiniz. İşte o zaman Erdoğan’dan kurtulabilirsiniz.

Evet, değerli Erdoğan özürlü dostlar,
Erdoğan’dan kurtulmak için sizce bu kadarcık fedakârlık yapmaya değmez mi?
Ha gayret, Erdoğan başardı, siz de başarabilirsiniz...

Bu arada, değerli Erdoğan dostları sizi unuttuğumu sanmayın, ilerleyen haftalarda size de diyeceklerim var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
İbrahim Bektaş Arşivi