M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Altaylı-Cübbeli Programı ve Bir Kınama

Altaylı-Cübbeli Programı ve Bir Kınama

Evvelki akşam kanalları gezerken Habertürk TV’de Murat Bardakçı ile Fatih Altaylı’nın birlikte sunduğu “teke tek” programına takılı kaldım. Konuk; Cübbeli Ahmet Hoca idi.
 
İsminin yanına “hoca” sıfatı eklenen ya da insanların kendisine “Hoca” diye hitap ettiği bir kimse konuşuyorsa, ona duyarsız kalmak mümkün olmaz.  Çünkü, “Hoca” deyince herkes bilir ki, dini bilgiye sahip ve “din” adına konuşan birisidir söz konusu olan. Dolayısıyla konuşulanlar da elbette Müslümanların ilgi alanına girer.
 
Cübbeli Hoca da bu sıfatla oraya çağrılmış olduğundan programa takılmamızın sebebi de bu.
***
Televizyon programcılarının büyük çoğunluğunun hedeflediği birinci amaç; “reyting” denen izlenme oranını artırmaktır. Program ne kadar çok izlenirse o kadar çok ilgi ve itibar görecek, dolayısıyla reklam pastasından da o kadar çok pay alacak demektir.
 
Bu sebeple program yapımcılar, televizyonlarına “reyting” getirecek konu ve konuk seçmede özenli ve seçici davranırlar. Onlara göre, konu ve konukların değerinden ziyade, kazandıracakları reyting önemlidir.  Cübbeli Hoca’nın katıldığı programda buna bir kez daha şahit olduk.
 
Sorumuz şu:
 
Kendini “Müslüman” olarak tanıtan bir kişi, görüşüne başvurmak üzere programına davet ettiği bir “Hoca”ya karşı nasıl davranması lazım gelir?
 
Ciddi, mütevazı, saygılı, edep ve terbiye dairesi içinde, değil mi?
 
Bırakınız bir Müslümanı, Müslüman olmayanların bile konuğuna karşı sergileyeceği tavır bu olmalıdır. Ama, o akşam Fatih Altaylı’nın “hoca” ya karşı sergilediği tavır ve sözler, bir Müslüman olarak beni son derece incitmiş, üzmüş ve buğz etmeme sebep olmuştur.
 
***
Programın sonuna doğru Fatih Altaylı, bakın “Hoca”ya hitaben neler söylüyor:
 
“Bu akşam sayılmaz, yeterince gülemedik!...Hoca, bugün çok gülüp eğlenemedik!... Hocam, kavunun kıçını kokluyorsun ne olduğunu anlıyorsun, insan hocanın neresini koklayacak?!..”
 
Bu çirkin ve alaycı sözlerle Fatih Altaylı gerçek niyetini de ortaya koymuş olmaktadır. Demek ki, Fatih Altaylı, sadece konuşturup gülmek ve eğlenmek için hocayı çağırmaktadır. Bu, ne büyük terbiyesizliktir!..
 
Karşısındaki “Hoca”, sorduğu dini konuları ciddi ciddi konuşurken, beyefendi keyfe gelip kahkahalarla gülecek, maymunlar gibi eğlenecek!? Bu ne büyük saygısızlıktır!.. Ayrıca, bir Müslümanın, hele hele “hoca” sıfatı olan bir Müslümanın böyle bir konuma düşürülmesi ne acı, ne zillet verici, ne hazin bir durumdur!..
 
Oysa, bir “Hoca”nın bulunduğu ortam; ancak bir “ilim” ve “irfan” meclisi, bir “tebliğ” ve “irşat” kürsüsü konumundadır. Yoksa orası, ne tiyatro salonu, ne ortaoyunu sahnesi, ne de Hacivat-Karagöz komedya alanıdır!.. 
 
Böyle bir duruma düşmek de, düşürülmek de “gazab-ı ilahi”ye sebep olmaz mı?!..    
 
***
Bu çirkin davranış ve sözler sebebiyle Habertürk TV’yi ve Fatih Altaylı’yı kınarken, Cübbeli Ahmet Hoca’yı da buna karşı tavır almaya davet ediyorum.
 
NOT: KonyaTV’deki Sahur Programında Cuma Prof.Dr.M.Ali Kapar, Cumartesi de Meram Müftüsü Ahmet Özkan konuğum olacak inşallah.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
36 Yorum
M. Emin Parlaktürk Arşivi