Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

İki Bireysel ve Omurgalı Duruş: Meral Akşener ve Merve Kavakçı

İki Bireysel ve Omurgalı Duruş: Meral Akşener ve Merve Kavakçı

"Hele yapın da görelim." diye tehdid eden gayr-i milli askerler içeride.

"Dersini almış da ediyor ezber." türküsü çağıran CHP seçim hesabında.

"Başörtüsü, andımıza benzemez." şuuruyla aslını hatırlayan MHP tam destek.

Silahların gölgesinde bile omurgalı duruş göstermiş olan Meral Akşener kürsüde, "Hoşgeldiniz" demek için bekliyor.

Daha ne olsun? Meclis, " Ne duruyorsun, helva yapsana!" kıvamında.

Lazım olan tek şey, başörtülü vekil hanım.

Kimse kimseyi kandırmasın. Bu meclise dedem de başını örtüb girer.

Ama..

O vekil, bulunduğu yere, başı açık olduğu için gelebilen bir kadın olmamalıydı.

O vekil," hac dönüşü" başını açmama kararı alan bir kadın olmamalıydı.

O vekil, şartlar eskisi gibi olsa vekilliği göze alıb almayacağı soru işaretli olan bir kadın olmamalıydı.

O vekil, " Artık, asla başımı açmam ama, tebrik kuyruğuna  giren erkeklerle el sıkışır; twitter için fotoğraf çekdiririm " ikileminde olan bir kadın olmamalıydı.

O vekil, Huzur Sokağı romanından beri, " Başımı örtdüm, hidayete erdim." tavrı ile öteki kadın kompleksi yaşayan dindar erkeklerden itibar devşiren bir kadın olmamalıydı.

O vekil, "Önemli bir devrin başlangıcına tanıklık edeceğiz ve biz de bunda başrol oynayacağız; bu konuda önderlik edeceğiz. " diyerek başrol kapma heveslisi bir kadın olmamalıydı.

O vekil, başı kapalı olarak vekil seçilen Merve Kavakçı olmalıydı. O hala dışarıda iken, Ak Partili vekiller tarafından bir tek "En büyük asker bizim asker!" diye havaya atılmadıkları kalan vekil hanımların, bir devrin başlangıcına tanıklık etdiklerine inanmalarını anlayamıyorum.  

Benim hayalim bu manzara değildi. Benim hayalimdeki manzarada Merve Kavakçı'dan özür dilenmiş; Meclis'e girdiğinde, maç kazanmış  taraftar tavrıyla değil, ağırbaşlı, saygılı bir şekilde ayakda karşılanmış ve  Meral Akşener tarafından " Hoşgeldiniz" diyerek kürsüye davet edilmişdi.

Yani,sevinmekle birlikde hayal kırıklığı yaşıyorum.

Biri, yağlı kazığa oturtulmakla tehdid edildiğinde; diğeri, "Dışarı! Dışarı!" naraları ile linç edilmeye kalkışıldığında korkmayan, dik duran bu iki Müslüman Türk kadınıdır bir devrin başlangıcına tanıklık eden ve başrol oynayan.

Şartların olgunlaşmasını beklemek ile şartları olgunlaştırmak arasında, çok ama çok fark var.

Bir söz de Şafak Pavey'e. Bana göre, başörtüsü üzerinden tarihi bir konuşma yaparak pantolon mağduru olduğunu hatırlatmak Şafak Pavey için talihsizlik.  Keşki yemin edeceği zaman, " Dışarı, dışarı!" denmesini göze alarak bireysel ve dik bir duruş gösterseydi. O gün ödemediği bedel, kendi sorunu. Pantolon giymesine itiraz edenlerin değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Kerime Yıldız Arşivi