Fatih Projesi töreninde, bir öğrencinin Başbakan’ı bozkurt selamı ile karşılamasını, diline dolayanlar oldu. Protesto olarak sundular. Ben hiç de öyle algılamadım.

Uğur Işılak’ın söylediği seçim şarkısına milliyetçilerin bozulduğuna dair haberler yapıldı. Şahsen  ben hiç bozulmadım.

Hep söylediğim bir şey var, tekrar edeyim.  Bir tarafın ulusalcılardan, bir tarafın liberallerden silkinerek uzlaşacağı günleri sabırla bekliyorum dedim hep.

Biz, daha ortada Ak Parti yokken  O’na bozkurt selamı verdik. Hiç unutmuyorum 94 seçimlerinde oyunu gizleyen ülkücü arkadaşlarım vardı. Dışlanmaya dayanmak kolay değil.  Nasıl kolay olsun? Verdiğim oy için “Şerefsiz” hakaretini işitmiş bir  kadınım. Hem de bir erkekden. Bir çok arkadaşım ile yollarım ayrıldı. Hiç mühim değil. Samimi isek bir gün yine buluşuruz.

Tarih , ileride, Gezi Parkı’na karşı duruşumuzu ve  25 Aralık gecesini  altın harflerle yazacak. Eğer ülkücüler Gezi Parkı’na gitseydi , eğer 25 Aralık gecesi 25-30 vatan evladı kendini ortaya koymasaydı  bugün ne halde olurduk bilmiyorum.

Havaalanı karşılamasında, O’na  bozkurt selamı verdik. Bu vatan bizim. Bu devlet bizim.”Büyük Türkiye”ye inananların parti bağnazlığı olamaz. Daha evvel de yazdım. O günlerde renk değiştiren Ak Partililer oldu.Gemi batıyor ya..

Türki Cumhuriyetler’e, Uzak Doğu’ya gidenler anlatıyorlar . Hacca gidenlerden dinliyorum.  Balkanlar’da kendim yaşadım. Türk olmak ne kadar gurur verici. Fiji Adaları’ndan bir Müslüman, Mekke’de,  arkadaşımın Türk olduğunu öğrenince boynuna sarılmış.

Türkçülere zulmedenlerin müsamere şiirini her gün okurduk. Çocuklarımız okumuyor çok şükür. Daha ne olsun?

Uzaya uydu gönderiyoruz. Adı “Göktürk”. Hayal kuruyorum, bir uydunun adı da “Uluğbey” olacak inşallah.  Hem de yüzde yüz bizim olacak. Türkiye’den fırlatılacak.

Bana bu hayali kurduran, Kızıl Elma rüyası gördüren,  bayrağımı yerde görünce eğilib alan bir Başbakan’a, bozkurt selamı vermeyeceğim de ne yapacağım?