İbrahim Bekiroğlu

İbrahim Bekiroğlu

Liberal Döngü

Liberal Döngü

İnsanların belli bir ideolojiye mensup olmaları, onu desteklemeleri, hatta o fikir uğruna ölmeleri bir nevi idealist olduklarının göstergesidir. Türkiye son yüz yıldır farklı fikirlere mensup insanların iktidar mücadelesine şahitlik ediyor.  Nice insanlar fikirleri uğruna öldü, öldürüldü, hapis yattı veya zulme maruz kaldı.

Fikirlerini beğenmesek de ülkücüsüne, solcusuna, laikine, Kürtçüsüne,  mezhepçisine saygı  duymuşuzdur.  Çünkü batıl da olsa bir düşüncenin eri olmak insana değer katar ve o düşüncenin toplum içinde etkin olma ve hükmetme ihtimalini yükseltir.

Ancak liberaller için aynı şeyi söylemek mümkün değil maalesef. Batıda liberaller kalkınmanın, özgürlüğün,  kısacası medeni toplumun fikir babalığını yaparken, bizde renksiz, tatsız, egoist, fikirsiz bir akımın ötesine geçememiştir.

Türk liberallere göre herhangi bir ideolojiye mensup olmak fikir hamallığıdır. İdeolojik olmamayı ideolojiler üstü görmüşlerdir.  Ne var ki liberallerimiz bizim fikirsiz fikir dediğimiz bu akıma bile tam bağlı kalamamışlardır.

Bizim liberallerimiz yeri geldiğinde solcularla oturup kalkmışlardır. Bazen laikliği savunmuşlardır. Gün gelir darbe karşıtıdırlar. Başka bir gün darbeye karşı çıkanlara karşıdırlar.

Her seferinde diğer idealistlerin arkalarına sığınarak onları destekler gibi görünmüşlerdir.  Bu yüzden karşı cephenin tepkilerini almış olsalar da kısa süre içerisinde karşıya geçerek onların da taraftarı (!) olmuşlardır. Böylelikle hiçbir düşüncenin taraftarı olmamışlardır.
Sorsanız liberaldirler. Aslında liberal olmaları egoistliklerini kamufle etmek için kullandıkları bir maskeden ibarettir.

On yıllar boyu dünya görüşünden zerre miskal şaşmamış solculara, muhafazakarlara ya da Kemalistlere denk gelebilirsiniz. Fakat beş yıl boyunca aynı şeyleri savunmuş liberal birilerini bulamazsınız.

Bunu anlamak için Türk siyasetinin son on yılına bakmak yeterli olacaktır. Ak Parti iktidarının ilk dönemindeki liberallerin çoğu ikinci dönemde partiyi desteklemedi. İkinci dönemde yeni liberaller hükümete destek verirken, eskiler muhalif cepheden en sert eleştirilerle saldırıyorlardı.  Üçüncü dönemde eskilerin bir kısmı geri döndü. Hükümetin saflarına yeni liberaller geçmeye başladı. Bir kısmı da muhalif tarafa geçti. Dünün solcu liberali ülkücü oldu. Ülkücü cemaatçi oldu. Cemaatçi batıcı oldu.

Liberal döngü devam ediyor ve edecek.  Çünkü liberallerin fikir çatışmasından yara almadan kurtulmaları ve el üstünde tutularak seçkinci, elit ve entel pozisyonlarını devam ettirmeleri gerekiyor.

Teşhis ve tespit yeteneklerinin kuvvetini taktir etmek gerek. Ancak daha çok siyaset sahnesinin perde arkalarına gizlenmiş olan liberallerin, siyasi ateşi kendi egoları uğruna yükseltme gayretlerinin ülkeye çok zararlar verdiğine herkes şahittir. Dolayısıyla siyaset dünyasının Türk liberallerine karşı dikkatli olmaları hayati önem taşıyor.

Türkiye yüksek egolardan çok  çekti ve çekiyor.  Bu egoları körükleyenlerin arkasında başka egolar (çoğunlukla liberaller) var. İktidara da muhalefete de  sağlam duruş sergileyebilen, davasına inanan  fikir adamları lazım.  

Bunların kim olacağı tartışılabilir. Ancak liberaller olmayacakları muhakkak.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Bekiroğlu Arşivi