Serdar Arseven

Serdar Arseven

“Otorite” katlederken!..

“Otorite” katlederken!..

“Sen onların dinine tabi olmadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden asla razı olmazlar!”

İlahi hüküm.

Bitti!..

İşte budur, her zaman ve her yerde Müslümanlara karşı giriştikleri “katliamların” yegâne sebebi.

Bu bir “İTİKAT’ savaşıdır.

Yahudilerle Hıristiyanlar arasındaki çatışmalar bazen şiddetlenebilir. Fakat, İslam’a ve Müslümanlara karşı yaptıkları savaşta her zaman birlik halindedirler.

Bu bir itikat savaşıdır.

Bu bir iman kavgasıdır.

Bu bir “DİN” mücadelesidir.

Ne arazi çatışması, ne sömürgecilik savaşı, ne askeri çarpışma, ne de yalancı bayraklar ve maskeler.

Onlar aslında bizi aldatıyorlar.

İçlerinde esas gayeleri gizli; sırf bizi savaşın hakiki cephesinden ve gerçek savaş meydanından uzaklaştırmak için oyalıyorlar. Ve onların bu oyunlarına aldandığımız takdirde artık hiç kimseyi suçlamaya hakkımız yoktur. (*)

Suç bizimdir!..

Bunlar başımıza Allah’ın gösterdiği yoldan saptığımız için gelmiştir.

Allahü Zülcelâl şüphesiz ki sözlerin en doğrusu söyler: “Sen onların dinine tabi olmadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden asla razı olmazlar!”

Gazze’deki Müslümanlar “sahur”da katledilirken, “İsrail Soykırımı”na neredeyse tek başına tepki veren Anadolu bile cılız mı cılız.

Mısır, Suriye, Irak, İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri…

Kimi ABD’nin Kimi Rusya’nın güdümünde, birer “taşeron” devlet.

Ve Türkiye.

Bir Türkiye var.

Türkiye, “Kendini” bulabilirse, Gazze için bir ümit var.

Ne yazık ki; Türkiye’de de işler hayli zamandır, “Bir Kişi”nin; Recep Tayyip Erdoğan’ın sırtına yüklenmiş durumda.

Recep Tayyip Erdoğan, engelleri teker teker aşarak bu memleketi hatta İslam Alemi’ni düze çıkartacak!..

Milyonların bu büyük “mücadeleye” vereceği destek ise, iki üç yılda bir zahmet buyurup, birkaç yüz metre ötedeki sandığa gitmek ve mührünü vurmakla sınırlı olacak.

Ha bu arada bazı sivil toplum örgütleri ara sıra basın açıklaması yapar…

“Aydın takımı” da üç beş “tepki twiti” atarsa ne âlâ!..

Türkiye’den başka hiçbir Müslüman ülkesinin Recep Tayyip Erdoğan’ı yok.

Recep Tayyip Erdoğan gerçekten de nadiren gelen büyük yürek adamlarından.

Tercihimiz Recep Tayyip Erdoğan’dan yana, yerel seçimde desteğimiz tam oldu.

Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken de “Recep Tayyip Erdoğan” diyoruz.

Bununla birlikte…

Yetmez!!!

“Şüphesiz ki bir topluluk kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez!..”

Anadolu’nun bütün “hassas” sivil toplum örgütleri ayakta olmalıydı şimdi.

Anadolu’nun yurtdışındaki bütün uzantıları, yeri göğü inletmeliydi. Avrupa caddeleri, sokakları rahat edememeliydi.

“Kör topluluklar”, eylemlerin sebep olduğu keşmekeşten dolayı işlerine, eğlencelerine gidememeliydi!..

Türkiye, inşallah 10 Ağustos seçiminden çıkan netice ışığında “Yeni Türkiye”ye ulaşma yolunda dev adımlar atacak.

Bunu bütün kalbimizle ümit ediyoruz.

Bununla birlikte…

Şu sokaklara baktıkça, ne sokakları kendi hanemize baktıkça, ne hanesi kendi nefsimize baktıkça…

Karlar yağıyor ümidimizin üzerine!..

Dünya Kupası Final Maçı’na kilitlenen memleket.

“Anadolu”nun olmadığı Dünya Kupası finallerine büyük ilgi…

“O ses çocuklar” adlı çocuk yarışma ve çocuk göbek attırma programı maçtan hoşlanmayanların tercihi…

Sahurda da “Sakız çiğnemek orucu bozar mı?” sorusuna cevaplar!..

Ve katliam… Sahurda da katliam.

ABD, AB, BM… İsrail!..

Hep birlikte…

“Küfür tek millet!..”

Birilerinin “otorite”si, o milletin “cinayet ve terör” örgütü!..

*

İlâhi hüküm ile başladık, öyle bitirelim:

“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez.”

……………………..

(*)- Seyyid Kutup (RA)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi