Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Bizde mi Namazları İade Edeceğiz Efendi!

Bizde mi Namazları İade Edeceğiz Efendi!

Cahil insan cehaleti nedeniyle konuşur, ama az çok akademisyen kisvesi taşıyan bir zat konuşmalarına dikkat etmezse o kariyerine yazık olur. 

"Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçunu işlediği iddia edilerek emniyet tarafından gözaltına alınan Prof. Osman Özsoy. 

Aksi adam! Cemaatin adamı!

Samanyolu televizyonuna evinin tapusu ile gelmiş.

"400 bin lira değerindeki evimin tapusunu buraya getirdim. Şu anda yaşadığımız dönemden daha alçakça bir dönem yaşandıysa evimin tapusunu ona vereceğim.”

Evin değeri 400 bin TL...

Tırnak içinde söylemiş olayım. Bu konuşmaların küllisi yakışıksız olabilir de suç olması tartışılır. O yüzden her kimse nezarete alınırken iki düşünmek bir yapmak lazım...

Özsoy, Samanyolu televizyonunda konuştuğuna göre sözleri cemaatin manevi şahsiyetini bağlar. Cemaate mensup olan gerçekten frenleri boşalmamışsa, cemaat adabıyla konuşur. Germez,     saldırmaz, öfke yaymaz...

Hatta yangına birkaç kürek kül atar ki soyunsun.

Tabi kafasında haset, kıskançlık gibi başka tilkilikler yoksa...

Diyor ki "Bu süreci 3-5 tane yiğit adam sona erdirir. Biraz daha gitsin böyle. AK Parti seçimde yüzde 60’da oy alsa bu dönem ve bu süreç bitmiştir." 

Süreci bu 3-5 yiğit adam nasıl bitirecekmiş?

Kazma ile mi, kürekle mi?!

Tetikle mi?

Ve ekliyor...

“700 yıllık basın tarihinde; en şerefsiz, daha alçakça, daha kepazece 27 Mayıs, 12 Eylül, Damat Ferit Paşa dönemi de dahil Türkiye böyle bir dönemi yaşamamıştır.”

Doğum tarihine baktım (1965) daha     çocuk...

27 Mayıs darbesini görmemiş, 1970-71 askeri yönetimlerden haberi yok.

Risale zulmünü yaşamamış.

Anlaşılan cemaatin kayığı Özsoy’u     profesörlük durağında indirmiş. 

Şimdi de 400 bin TL az bir para değil, evinin tapusuna kumar oynuyor...

Aksi adammış...

Bir de demez mi, “11 sene önce Ahmet Davutoğlu’nun peşine kıldığım ikindi namazını kaza yaparak dün iade ettim.” 

Çünkü Başbakan Davutoğlu, gözünün içine baka baka yalan söylüyormuş.

Şu cehalete bakın...

Hadi diyelim yalan söyleyenin peşine namaz kılınmaz, kabul...

Bu yalan 11 sene önce mi söylendi, yoksa şimdi mi?

Hristiyan ilk rastladığı Yahudi’ye “Ulan İsa’yı çarmıha neden gerdiniz” diyerekten iyice bir pataklamış. Yahudi şaşırmış, “Yahu o olay olalı 2 bin sene olmuş.”  

“Olsun ben yeni duydum” demiş.

Biz de Özsoy gibi çok şeyleri yeni  duyuyoruz.

Şu Papa’nın ayağına kadar gidilerek  elini öpme meselesi.

Veya örtüsü yüzünden Merve Kavakçı’ya zülüm eden Ecevit gibi birsine rahmet okumak, şefaat etmek. Dinler arası    diyaloğun bir parçası olmak.

Hele de bir elde Kur’an; diğer elde     göbek atan sahneler, perişan reklamlar. 

Bunlara hizmet mi diyorsunuz?

Cemaat o televizyonları izlemiyor mu? 

O gazeteyi okumuyor mu?

Özsoy madem hatırlattı, geçmişte hem Fethullah Gülen’in, hem de cemaat         mensuplarının arkalarında çokça namaz kıldık, halen de kılarım. 

Ne yapsak biz de mi iade etsek?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi