Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

AK Parti Bence Çok Başarılı... Peki Neden?

AK Parti Bence Çok Başarılı... Peki Neden?

Bence AK Parti on puan kadar oy kaybetti. Bu da çok değil…

Büyük bir başarı ortaya koydu her şeye rağmen.

Şöyle dememi beklemeyin: İç ve dış güçler, bütün şer tabiatler, faiz lobisi, CIA-MOSSAD işbirliği, İrancılar, Esatçılar, paralel yapı, haçlı seferleri vesaire Akparti’nin kaybetmesi için elbirliği ettiler de ondan kaybetti.

Hayır, elbette böyle bir sav yandaş ve yanaşma medyamenlerin savunma refleksidir. Onlar da yakında akıllarını başlarına devşireceklerdir. Benim meselem o değil. Yaklaşımım da…

Benim meselem iğne ve çuvaldız ile dost acı söyler meselesi etrafında da tekilleştirilemez. Şüphesiz öyleyizdir.

Dost acı söyler. Elbette iktidar adasında dostlarımız keyiflerinin gıcırtısıyla bizi dinlerlerse diyeceklerimizi yabana atmazlarsa dost acı söyler faslından ayrı düşmeyiz. Lakin mesele yine anlaşıldı ki her seçim sonrası olduğu gibi memleket meselesidir. Ve mesele memleket meselesi olunca dilimizin kemiği yoktur.

Şimdi size AKP neden kaybetti rakamsal olarak dökeceğim. Yani neden başarılı aslında dediğimi de…

Diyanete alınan ve sonra geri verilen ve sonra yeniden hediye edilen Mercedesler meselesi: 1 puan

Bakara – makara muhabbeti: 

1 puan

700 bin TL’lik saat meselesi: 1 puan

Ayakkabı kutuları: 1 puan

Telefon konuşmaları: 1 puan

Sarayın bütün ışıklarının yanması(lüzumsuz ise söndür talimatına uyulmaması): 1 puan

Ankara’da Hacı Bayram çevre düzenlenmesi, tarihi dokunun bozulması: 1 puan

Var-yap, Nex Level ve benzeri betonlaşma: 1 puan

AOÇ’un işgali ve tema parkı yapacağım diye ilkel çadırların saray önüne kondurulması: 1 puan

Saat kuleleri, şehir kapıları, dinazorlar, hayvan heykelleri, otaparkçı mafyası: 1 puan

Göçmen politikası, Türkiye’nin uluslararası göçmen kampı yapılması: 1 puan

Gezi Parkı olayında şizofren korkular ve ağaç yerine avm düşkünlüğü: 1 puan

Devletçe el konan yolsuzluk paralarının iade edilmesi: 1 puan

Başkanlık heveslerinin parti propagandasının önüne geçmesi: 1 puan

Reel ekonomiye, sanayie, istihdamın artırılması, tarım sanayi entegrasyonuna, büyümeye, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine vb. ciddi işlere yatırım yapılması yerine torpilli kredileme sistemine gidilmesi: 1 puan

KPSS ve benzeri seçme ve yerleştirmelerde devlete güvenin ortadan kalkması ve kul hakkının gaspına dair şüphelerin artması: 1 puan

Beslemelerin yeterince doyurulmaması: 1 puan

Ekonomik büyümenin durması ve ikinci dönemin yani 2007 sonrasının kötü yönetilmesi: 1 puan

Sayın Davutoğlu’nun kendisi olamaması: 1 puan

Sayın Erdoğan’ın uçması: 1 puan

Şimdilik yer darlığı nedeniyle bu yirmi maddenin asgariden birer puan düşürmesi gerektiği hesaplanınca AK Parti’nin en fazla yüzde 30 civarında oy alması icap ederdi. Dolayısıyla %40’ı aşan oy oranı aslında AKP için büyük bir başarıdır.

Daha Kobani kararsızlığı, Terörist transferindeki başarısızlık, Büyük Ortadoğu eş-başkanlığı, Irak politikasındaki edilgenlik, Libya’daki tezgâhın farkına varılmaması, Mısır ve Sisi meselesindeki Suudi açmazı, MİT tırları, gazete çıkarma pervasızlığı, imar planlarındaki uluorta değişiklikler, şehir rantiyesi, camilerdeki bozulma, bürokraside emanetin ehline verilmemesi, AB üyelik müzakerelerinin savsaklanması, Kıbrıs politikasındaki tutarsızlıklar, aşırı borçlanma, kibirlenme, Allah’ın gücüne gidecek uygulamalar vb.. var sırada…

Onları da hesapladığınızda bugünkü sonuca şükretmek icap eder.

Ve sonra Sayın Erdoğan’ın seçim sonrası dediği gibi MUHASEBE…

MUHASEBE yapmak demek üstadın Muhasebe şiirini okumak demek değildir.

Yeter artık şiir okumalar…

Artık şiir yazma faslıdır.

Kendi şiirini…

ANKETÖRLERİN, KAMU ARAŞTIRMACILARININ İMAGE-MAKER’LARIN ÇARESİZLİĞİ VE YETERSİZLİĞİ ÜSTÜNE...

Seçim dönemi anket firmaları, image-maker kuruluşları, kamuoyu araştırıcıları gibi sonradan görme meslekler ön plana çıkarlar.

Televizyonlarda ahkam keserler.

Hem seçim öncesi, hem seçim sonrası…

Ben dediydim lakırdıları…

Şöyle olursa böyle olur bilmişliği…

Hepsi de çuvallar ama nedense hepsi de haklıdır.

Tıpkı TV ekonomistleri gibi…

Televizyon ekonomistleri de tıpkı Asaf Savaş Akat ve arkadaşları gibi, her dolar şöyle olacak, Euro böyle olacak, borsa şöyle takla atacak böyle yuvarlanacak dediklerinde hiçbiri olmaz ama yine de konuşmaya ve büyük danışmanlar olarak itibar görmeye devam ederler. Yahu kimsenin de aklına gelmez ve “bu adam daha evvel böyle dediydi de dediği çıkmadı, yeter artık palavra sıkmasın” demez.

İmage-makerları partilerden büyük paralar alırlar ve kampanya yürütürler. Yetersiz liderler, kendin emin olmayanlar kravatlarının rengini bile bunlara sorarlar. Konuşmalarını başkaları yazar. Sloganlarını başkaları uydurur. Kimse de sormaz. Böyle şey olur mu? Emaneten liderlik yürütülür mü diye…

Olsun…

Ama liderlere gerçekte bir şey katmaz bu…

Olacak yine olur.

Bunlar paraları kazanıp büyük iş adamı olurlar. Belki bazısının gazetesi ve televizyonu da olur sonradan…

Mesela bu anketörler seçimden sonra şimdi de başarı üstüne ahkam kesiyorlar. Eldeki rakamlara göre bakıyorlar olaya…

Eksik bakıyorlar. Sinerjiden haberleri yok… partilerin arka-planını bilmiyorlar. İdeolojik katmanları değerlendiremiyorlar. Sosyoloji okumamışlar. Okusalar da tarih bilmiyorlar. Onu da bilseler yöneylem araştırması yapamıyorlar. Zihinsel ve matematiksel çözümlemeleri eksik ve hatalı…

Mesela MHP %13’den %16’ya çıktı, büyük başarı diyorlar.

Yahu kardeşim bu partinin daha önce %18,5 oyu aldığını niye hatırlamıyorsun?

Hatta AKPARTİ’ye meyleden %40’ların en az yarısının özünde MHP’ye teveccüh gösterebileceğinden niçin dem vurmazsın. MHP de olaydan memnun huzur içinde mutmain anı yaşıyor. Olması gerekeni bir türlü olamıyor bu yüzden. Bu yüzden değil tabii…

Anketörlerin, image-maker’ların, kamuoyu yontucularının ipiyle kuyuya inecek değil elbette ama neden bu harekette bir özeleştiri, bir muhasebe ve niçin büyük ülküleri istikametinde milletin ezici çoğunluğuyla buluşarak milletin makus talihini yenmesi konusunda öncülük etmez. Neden iktidara yürümez. Niçin iktidar projesi sıralamaz halkın önüne?...

12 Eylül’den bu yana ülkücülerin üstüne serpilen ölü toprağının artık kaldırılmasının vaktidir…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi